12 Aralık 2014 Cuma

#Ekranlarda Mehmet Haberal'ı izliyorum.İnsan,ancak gurur duyar böyle bilim adamlarımızla ama AKP hükümetinin,uydurduğu davalardan cezaevine tıktığı,dünyanın en saygın organ nakli uzmanlarından biri sayın Haberal.
Hayatında,hiç organ nakline gerek duymamış,bir yakını bu yüzden ölmemiş bu güruh,böyle bir bilim insanını içeri tıktığında,kim bilir kaç kişi organ naklinde sıradaydı.Belki,çoğu da ölmüştür.
İşte,bu bilim insanımız Kırgızistan'a,ekibiyle organ nakli ameliyatları yapmaya gitmiş.Bebeğe,kadına,erkeğe nakil yapmış.2015 yılında da bir dizi konferanslar verecekmiş Kırgızistan ve Kazakistan'da.
Neden önemli biliyor musunuz bu haber?Çünkü,Kırgızistan'da,ilk kez organ nakli ameliyatı yapılmış ve bunu yapan da bizim insanımız.
Gurur duyacağımıza,yerden yere vurduk M.Haberal'ı ve de Türkan Saylan gibi doktorlarımızı.Darbe mi yapmıştı sayın Haberal?Yoksa darbeye teşebbüs mü?
Yapsa yapsa,bilim adına darbe yapacak bir insanı böyle yargılamak ne acı.
Cehaletin dokunduğu insanlardır hep eleştirenler.
Bir yakınınız hiç Cüzzam (Diğer adı Lepra) oldu mu? Benim de olmadı ama olanları gördüğümde,Türkân Saylan'a ne kadar teşekkür etseler azdır demiştim.,Ülkemizde Cüzzamla Savaş Derneğini kuran,çalışmalarıyla Gandhi Ödülü alan,Dünya Sağlık Örgütünün Leprayla ilgili danışmanı olan bu insanı yerden yere vuranlar,Zührevi hastalıklarda ,Dermatoloji'de doktorlara koşuyorsunuz değil mi?Bu hastalıkların araştırmacı doktoruydu,tükürdüğünüz Türkân Saylan.
Yaptığı araştırmalarla belki de bugün iyisiniz biliyor musunuz?
Böyle bilim insanlarımız koruma altına almamız gerekirdi,ölüsünün ardından bile hala küfür etmek değildir insan olmak.
Ülkemizin,çok iyi doktorları var kuşkusuz.Behçet Hastalığını bulan,kök hücre tedavisinde yol aldıran,yapay kalp kapakçığını geliştiren,hastalıklarda tanılamayı kolaylaştıran doktorlarımız da çok ama nerde yapıyorlar bu işi?
Hepsi,beyin göçüyle kaçtılar ülkemizden çünkü,burda kalsalar kendilerine sunulan olanaklarla bu işi götüremezlerdi,onlar da biliyor-du?
Çok akıllı gençlerimiz var.Okuyan,araştıran ama bir o kadar da eğitim hakkı elinden alınan,kim bilir neler yapabilecekken eve tıkılan,evlendirilen kaç genç kızımız?
Biz,neden bilimde,sanatta,sporda dünyaya meydan okumayalım?Aklımız mı geri,yoksa öğrenme yetimiz mi yok?
Elbette,hiç biri değil.İş başına gelen hükümetlerin kabahatini çocuklar,gençler,kadınlar ödüyor bu ülkede.Eğitimi,yap-boza döndüren,ülkeyi ileri değil,geriye çekmeye çalışan bu algıdaki insanların eseridir şu andaki durumumuz.
Suriyeli deha,piyanist çocuğa vatandaşlık vererek uluslararası yarışmaya gönderirken,Fazıl Say'ı taşlatan aynı insanlar mı yani?
Bu ne sahtekârlık böyle?
Bilim insanlarını içeri tık,sanatçıları ez,eğitimi yok et ama gurur duy yaptıklarınla.
Akıl tutulması değil mi bu?
O deha piyanist çocuk,Suriyeli ama Türkiye adına yarışmaya girdi biliyor musunuz?
Biz mi yetiştirdik?Elbette hayır.Suriye'nin eserinin üstüne konduk yalnızca.
Hani,şu beğenmediğimiz Suriye var ya!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder