1 Aralık 2014 Pazartesi

#İstanbul,çok yağmurlu ve soğuk bir güne uyandı yine.
Şimdi,böyle bir günde Taksim'e çık,ıslan ve hastalığın iyice nüksetsin. 
Değer mi?
Elbette değer.Her gün,insanın yolu İstanbul'a mı düşüyor?
Şu gama bakar mısınız?
Millet,dışarda iş telaşında,ordan oraya koşturuyor,yoksulluk diz boyu ama ''Şu Taksim'e hala çıkamadım'' kaygısı ne kadar da absürt değil mi?
Bir yandan insanlarda hiç para yok diyorsunuz,diğer yanda Mısır Çarşısı,Kapalıçarşı,Tahtakale civarında insan kalabalığından yürüyemiyorsunuz.
İnsanlar çılgın gibi alış veriş yapıyor.
Özellikle toplumda kapanan kesimin çokluğu,
Sahi!
Ne ara kapanmaya bu kadar merak sardı bu toplum da,biz göremedik?
ve giyimleri,ve duruşları ve Eminönü'nün ortasında öpüşmelerini görünce,benim Taksim hayıflanmam bile bunların yanında çok daha masum kalıyor.
Dün,Eminönü'nde,Suriyeli bir kadın,kırık bir bebek arabasında bebeği ve yanında da,7 yaşlarında bir erkek çocuğu....
Hava çok soğuk.
Kadın,oğlunun montunu çıkarıp,bebeğine doladı.Üstünde incecik penyesiyle,o soğukta çocuk meydanda kalakaldı.,Eminönü meydanındaki Yeni Camii'nin kapısına sığınarak korunmaya çalışıyordu.
Dilenmiyorlardı da.
Ne adaletsiz bir dünyada yaşıyoruz.
Bir yanda,ülkesinden kaçan ve çok matah bir ülkeymişiz gibi bize sığınan Suriyeliler sefaletle boğuşuyor,diğer yanda cüzdanı şişkin kesim deliler gibi alış veriş yapıyor.
Şu Yeşil Sermayenin nasıl bir kaynak olduğunu görmek için şöyle bir çevrenize bakmanız yeterli inanın.
Tanrı,adiliyet duygusunu,eşitliği,hak paylaşımını her toplumda ayrı ayrı yapıyor anlaşılan.
Bu ülkede,payına düşeni alıyor ödülden.
Neyse.....
Taksim'e doğru yollanmalı artık.
Bakalım,Gezi parkında neler oluyor?
Gidip,bir ağaca sarılayım.Belki bir daha göremem ağaçları.
Şu Topçu Kışlasını bir yapabilselerdi....
Ah! Nerde o günler?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder