14 Aralık 2014 Pazar

#Pazar gününe dair kısa bir kadın öyküsü.
Bir evde temizlik günü demek,seferberlik ilan etmek demektir.Ortalığın,hallaç pamuğu gibi atılması,''hiç toparlanmayacak eyvah!'' korkusunu yaşayan var mı?
Bugün,konu olduğu üzere,evde temizlik günüydü.Çok temiz yüzlü,sakin bir kadındı.Kahve molasında,ailesini sordum ve bana''Üç kızım var.Biri üniversitede okuyor''dedi.Kocasını sordum ve...
Bu ülkede,temizliğe gidip de,kocasının işi olan tek bir kadın duymadım inanın.Hepsi,kahvede pinekliyor,kadınların günlük parasını yiyor.Çoğu sigara ve alkol kullanıyor.
Bu kadıncağızın ki de,alkol alınca,rotasını şaşıranlardan.Öyle çoklar ki inanın.
Kadınla sohbet ediyoruz ve kocasına takılıyorum.Öyle usanmış ki,kocasından''Ona hiçbir şey olmuyor.Bak! Ben 25 yıldır çalışıyorum.Ne sigortam var ne de maaşım.Bunca yıl,ben çalıştım,o yedi.Bir gün bile ondan para istemedim.O sağlam,ben hastayım ama hala çalışıyorum.Bu dünyada kötülere bir şey olmaz.Kocam kötü biri.Ben iyiyim de ne oldu sanki?''
''İsteyerek mi evlendin''diye saçma bir soru soruyorum çünkü biliyorum ki,yoksul kadının fikri alınmaz böyle işlerde.Aile,alır,verir kızı.
Bir cenazede bulmuşlar kadını.Cenaze ve kız aramak elbette şaşırtıcı gelebilir ama bu bölgede bu işler böyle yürüyor.
Ya düğünde kız görülür ya da cenazede.Hadi,düğünü anlarsınız ama cenazede,onca insan gözyaşı dökerken bu ne cinslik diyeceğim ama hal bu.
Aklıma hemen Çukurova köylerinde anlatılan bir öykü geliyor.Kısaca şu:
Adamın birinin eşi ölür.Ah,vah eder ve ''Beni bırakıp nerelere gidiyorsun?Ben şimdi sensiz nasıl yaşarım?''gibi masalları anlatırlar cenaze sırasında.
Masal diyorum çünkü,gözyaşlarını çoğu sahtedir. 
Gözün biri cenazeye,diğeri meydana kayar çünkü.
Neyse.40 gün geçer.Toplumumuzda,eğer ölen erkekse,kadınların geneli evlenmez ve çocuklarını büyütür,ölür.
Ama eğer ölen kadınsa,çevrenin hiç işi,gücü kalmamış gibi,adamı evlendirmek için uğraşırlar.
Bu adama da aynısı oluyor ama bizimkisi yan çizerek ''Ben,eşimi nasıl unuturum?Onun üstüne nasıl gül koklarım?''diye masala devam eder.
Komşu ısrarlı ''Yav gardaş.Yalnızlık Allaha mahsus,gel seni everek''deyince;
bizimkisi,istemem yan cebime koy misali,
''Olmazdı ama,hani,şu benim hanımın cenazesi kalkarken kırmızı elbiseli kadın vardı,kimdir,neyin nesidir bir öğrenek''der. 
Erkeklerin genelinin sevdası,kadını mezara koyana kadardır.Hoş,sevda mıdır yaşanan o da belli değil ama....
İstisnaları yok mu?derseniz?
Ben duymadım.Ya siz? 
Kadına gelince:''Adamın,önüne çayını bile koyup,evden çıkıyorum.Bir gün bile eve döndüğümde,benim için yaptığı bir şeyi görmedim.Hep benden alıyor.Kaderim bu ama ne yapayım,başka yolum yok''dedi, parasını aldı evine ve o bedavacı kocasına gitti.
Emin olun,bu kadının bir çıkışı olsa,o kocayı bir dakika bile tutmaz yanında ama çaresizlik böyle bir şey işte.
Kadın çalışır,koca yer.
Ve böyle öyküleri daha çok yazacağımı biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder