21 Haziran 2023 Çarşamba

 Yine bir iş kazası ve yine bir işçi ölümü.

Türkiye, iş kazalarında ölen işçi sayısı bakımından Dünya'da üçüncü, Avrupa 'da birinci ne yazık ki.
Üstünden 1 ay geçmedi, bir inşaatı görmüştüm. 3 genç işçi, ne başlarında baret, ne de çelik halat vardı, o halde iskelede çalışıyordu.
Tesadüf düşmediler ama ya düşselerdi?
Herkes, o genç işçiler kadar şanslı olamaz - dı elbette.
İş kazaları, en çok inşaat sektöründe yaşanıyor ülkemizde.
Dün okudum bu haberi.
Malum, deprem bölgesindeyiz ve her yer iskele kurulmuş bina dolu.
Yer, Kadirli İlçesi....
Depremden hasar gören 6 katlı bir apartmanın sıva çatlaklarının tamiri için iskeleye çıkan , İbrahim Bozat isimli işçi düşüp ölmüş.
İş güvenliği önlemleri var mıydı, alınmış mıydı o inşaatta?
O işçi, çelik halatla, başında baretiyle bağlı mıydı, güvenliği sağlanmış mıydı o binada?
Bu kaçıncı inşaattan düşen işçi haberi?
Neden önlem alınmıyor?
Ekmek parası diye canını dişine takmış bu insanların ölümünü neden sorgulamıyoruz?
Soruşturma başlatılmış.
Peki, bunca yıl ölen işçiler için açılmış soruşturmalardan ceza alan biri var mı, ya da duydunuz mu?
Duyamazsınız!
Bu ülke, suçun cezasız kaldığı, tuhaf bir hukukun işlediği bir ülkeye dönüştü artık.
Bir not da gazetecilere olsun: Gazeteci, haber yapar ama işin peşini de bırakmaz.
Henüz, bu haberi yapan hiçbir gazeteciden, iş güvenliği var mıydı, bu işçi niye düştü diye bir sorgulama duymadım.
Ölen, öldüğüyle kalacak yine ve unutulacak bir haber olacak bu işçi de.
Geride kalan bir ailesi vardır illa ki.
Çoluk çocuk, eş, ana-baba, kardeş...
Yazık, valla çok yazık!

Tüm i