31 Ağustos 2015 Pazartesi



#Bir Ziraat Mühendisi arıyorum. wink ifade simgesi
Bahçedeki narenciye ağaçları ve tüm çiçeklerde fotoğraflarda gördüğünüz hastalık başladı.
Gördüğüm tüm bahçelerde bu hastalık var.Asmadan tutun da her türlü bitkide hasar bırakıyor şu anda.
Mantarvari bir hastalık.Çiçeklerin tohum tutmasına engel oluyor,ağaçlardaki portakal ve turunçlar şu anda yeşil ve çürüyor.
Yapışkan bir hastalık ve salkım salkım dökülüyor.Çukurova'da ilk kez görülüyormuş.
Getirttiğim mühendisler sinek larvası diyor ve zeytinyağı,arap sabunu ve suyla hazırlanan karışımı öneriyor.Yaptım ve sonucunu bekliyorum da.....
Bahçede arılar ve kuşlar çok fazla.Dolayısıyla,yapılacak her çözüm,onları korumak adına olmalıdır.
Birini kurtarırken,diğerini yok etmeyelim değil mi? smile ifade simgesi
Bana,bu konuda yardım edecek bir mühendis var mı?
Çok mutlu olurum yardım alabilirsem.
Teşekkürler.

30 Ağustos 2015 Pazar

#Sosyal medyada en çok ne konuşuluyor şu anda biliyor musunuz?
Aileden sorumlu bakan kadının börek açıklaması.
Zavallı,konuştuğuna konuşacağına,hatta şimdi sildiği o twitleri attığına bin pişmandır. smile ifade simgesi
Nazan Öncel de bir şarkı yapmıştı.
Hani diyordu ki;''Misafir ol,gel bana,börekler açayım sana.' wink ifade simgesi
Ne börekmiş,konuş,konuş bitmiyor.
Valla,ben bile börek yaptım bugün kızıma.Kesilikle,evliliği sürdürmek gibi hınzır bir amaçla değil,yalnızca kızım istedi diye,yeminle. wink ifade simgesi
Ne diyordu,taptaze bakan hanım:''Kardeşim,evliliğinizi sürdürmek istiyorsanız börek yapmayı bilen kadın alacaksınız.Nokta.' smile ifade simgesi
Valla asparagas haber sanmıştım.Yoksa,bir kadın bu kadar da aptalca bir konuşma yapar mıydı ki?
Bir de öğretim görevlisiymiş üstelik.
AKP'den olmadan önceki fotoğraflarına bakıyorum,saçı açık,sıradan bir kadın görüntüsünde.
Peki,ne oldu da bu beze dolandı acaba?Ah bu siyasetin gözü kör olsun.Kırkını geçmiş bir kadına bile rant uğruna saçından utanmayı öğretiyor.
Börek yapmayı bilmek evliliği kurtarır mı?
Ama kendisi de boşanmış.Demek ki neymiş;ya börek yapmayı bilmediği için kocası kapıyı göstermiş;ya da bu işlerin börekle falan ilgisi yok,anlaşamadınız ve bitti. smile ifade simgesi
Görüntüsüne bakıyorum,sanırım epeyce kilolu.Çok iyi börek yapıp,hepsini kendisi mi yedi acaba? wink ifade simgesi
Börek yapmayı bilmediği için boşanmış olamaz değil mi?
Boşanmanın gerekçesini böreğe kadar indiren bu kadını bakan yapanı eline alacaksın....
Gerçi,bunların hepsi aynı kafada.
En iyisi siz ne yapın biliyor musunuz?
Evleneceğiniz kadını teste tabi tutun.Bakalım börek açabiliyor mu?
Açıyorsa ne ala,alın nikâhınıza gitsin ama.....
Ya bilmiyorsa?
Boşanmaya kalkacaksınız,bir dolu bürokratik işlem.Nafakası,masrafları....
En iyisi,size rahat batıyor mu?Oturun,oturduğunuz yerde ve annenizin yaptığı börekleri yiyin.
Evlenip de ne yapacaksınız? wink ifade simgesi
#Ekranda,30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerini izliyorum.Cumhurbaşkanı,başbakan,Kılıçdaroğlu,Genelkurmay Başkanı ve fakat Devlet Bahçeli yok içlerinde.Oysa devlet demek,yaşanan her şeye rağmen milli bayramlarda tek vücut olmak demektir ama sayın Bahçeli yine çocukça bir küslüğe girmiş anlaşılan.Ya da bayramı kutlamak yasaktı ya,inandı mı yoksa? smile ifade simgesi
Yanlarında eşleri de var siyasilerin.
Tanrım!
Bu nasıl bir görüntüdür? O kadınların dramı nedir?Atamızın,Türk kadınına verdiği görüntü hiç uğramadığı gibi,en baba mefruşatçıların seremonisi gerçekleşmiş yine. smile ifade simgesi
Nasıl da yakışmış o kafalarındaki tuhaf başörtüsü diyemeyeceğim,türban mı nedir,pahasından geçilmeyen .....
Hadi neyse!
Ve konuşma başlıyor.
'Gazi Mustafa Kemal Atatürk' dedi,inanabiliyor musunuz? Asla ve kat'a Atatürk demiyordu.Konuşmasının bir yerinde dedi ve hayretle izledim.
Dublaj mı acaba? wink ifade simgesi
Ya da eline tutuşturdukları konuşma metnini okumadan mı mikrofona geldi de,dil sürçmesi oldu?
Ve 'tek bayrak,tek ulus,tek ülke' dedi.
Valla şaşkınlık içindeyim.
Kesin bu işte bir iş var.
Hem Atatürk de,hem de bayrak altında ulus birliğinden söz et.Oslo'da,İmralı'da yapılan pazarlıklar neydi peki,tek bayrak çatısında toplanmış bir ulus olacaksak?
Olacak şey değil.
Gripal enfeksiyon yok,başı,dişi de ağrımıyor.Acaba başka bir derdi mi var?
Allahım esirgesin ve başımızdan eksik etmesin.Biz onsuz,nasıl gündem malzemesi çıkarırız yoksa? wink ifade simgesi
Atatürk dedi,inanabiliyor musunuz?
Ankara'da güneş fazla mı geldi acaba? wink ifade simgesi

29 Ağustos 2015 Cumartesi

#Her milli bayramda gripal enfeksiyona yakalanan,her milli bayramda sap gibi durmaktan şikayet edenlerle aynı havayı solumak zül gelse de.....
Bizlere özgür bir ülke bırakmak için canlarını feda eden,başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, tüm şehitlerimize rahmet diliyor ve şükranlarımı sunuyorum.
30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun.
Anıtkabir'i yıkmayı başarsanız işler yoluna girecek ama ne çare ki,bu millet atasını seviyor ve ona koşuyor her bayramda.
Yarınki Anıtkabir ziyaretçisini gördüğünde,öfkeden yine deliye dönecek ve ''Neden kendimi bu topluma kabul ettiremiyorum,neden kimse beni sevmiyor ''diye
DÜŞÜNMEYECEK!

28 Ağustos 2015 Cuma

#Bu ülkede kadın olmak çok zor.Eşit değilsiniz,özgür değilsiniz ve kadınsınız.....
Artık her türlü haksızlığa,zorbalığa ve yasaklara hoş geldiniz.
Birkaç günlüğüne Malatya-Darende'ye gittim.Ata,dede ocağı diyerek....
Bu yaşıma kadar ülkenin birçok yerini gezdim.Başıma öyle ciddi bir olay gelmedi.Korkmadan,ürkmeden gezdim her yeri.
Darende'yi bilen var mıdır bilmiyorum.Küçük bir ilçe.Geçimi tarımsal ürünlere ve elde edilen yan ürünlere bağlı.Ve çok da gelenekçi bir yer.
Kapalı bir toplum da denebilir.
Cemaatlerin tuzağında,içinden Tohma çayı gibi,şahane bir su geçen ama dağları,tepeleri ağaçsız,çıplak, ilginç bir yer-di.
İlk kez gittim,bir daha da gider miyim bilmem?
Bakınız,orda başa gelenler:
Akşam,saat 11.Fotoğraf makinemle,Darende gecesini çekmek istedim.Yanımdan,siyah ve lüks bir araç geçti,gitmedi,geri geldi ve kapıları açıldı,iriyarı üç erkek indi.
Hayatımda hiç bu kadar korktuğumu anımsamıyorum.Son dönemlerde yaşanan kadın cinayetlerini de görünce.....
Eyvah dedim içimden,şimdi bu adamlar bana zarar verecek.
Ellerindeki telsizleri görünce anladım ki sivil polis ve orda beni sorguya aldılar.
Bakın neymiş Darende'de kadın olmak:
'Kadınlar bu saatte sokağa çıkmaz.Hatta,gündüzleri bile,kadınlar tek başına sokakta olmaz.Mutlaka yanlarında bir erkek bulunur.Bu saatte orda ne işim varmış,neden fotoğraf çekiyor muşum?Hemen kaldığım yere dönmeliymişim,falan,filan.'
Ardından da eklediler:'Darende güvenli bir yer.Hiç endişeniz olmasın,korkmayın.'
Yoooo.Çok korktum kendilerinden oysa.
İçimden ya sabır çekerek onlara şunu sordum:''Burası,başka bir ülkeye ait eyalet mi?Neden özgürce dolaşamıyorum?Şu gördüğünüz erkeklere de neden sokakta olduklarını soruyor musunuz?Benim neden sokakta gezme özgürlüğüm yok? Ve neden siz beni koruyacakken sorguluyor ama güvenliğimi sağlamayıp,beni otele gönderiyorsunuz?''
Çok kızdım inanın.
Devletin polisi bile beni,bir kadın olduğum için eve tıkıyordu,koruyacağına.
Ben,fotoğraflamaya devam ettim,onlar beni kuşkuyla izlediler sürekli dolanarak.
Beni korumak değildi amaç,beni anlamaya çalışıyorlardı.
Ama böyle olmaz ki.....
Orası,Darende ve benim toprağım. Niye korkarak gezeyim ülkemde?
Orda,akşamın 11.de erkekler dolaşıyorsa,benim de hakkım ve o polisler beni koruyacak,sorgulamayacak!
Polisin biri bana döndü ve ''Sizi,öğlen de gördük burda''dedi.
Bak sen şu işe.Bir avuç Darende ve herkes birbirini tanıyor.Bende terörist tipi falan mı var acaba?Tek silahım,elimdeki makinem üstelik.
Polisimiz,daha turistle,teröristi ayıramıyorsa,bizler hiç güvenle uyumayalım bence.
Duydunuz mu,Darende güvenliymiş.
Hadi canım,hiç belli olmuyor-du!
#Biri bu adamı alsın; ya Soma'daki,yaşam odalarının kurulmasına engel olunan madenlere indirsin, ya Hopa'daki ağaç katliamının nedeni selin önüne atsın ya da Şırnak,Hakkari gibi şehit haberlerinin arka arkaya geldiği illerimize göndersin.
Üç gün aynı gömleği giyerek,Soma faciasında çok büyük fedakarlık yapmıştı biliyorsunuz.O gömleği,kömür karasına bulaşsa mı;ne dersiniz?
Yetti artık bu bakanın zırhlı araçlarla gezip,onlarca korumayla kuşanırken yaptığı ''Şehit olmak istiyorum''haberleri
Git ve şehit ol artık bu kadar istiyorsan!
Oturduğunuz yerden ahkäm kesmek ne kadar da kolay geliyor.
Ya da siz gitmeyin,çünkü memlekete çok lazımsınız! Oğlunuzu göndermeye ne dersiniz?
Şöyle,gariban anaları gibi,eli yüreğinde gezen anaya dönse eşiniz örneğin....
Bu işler,öyle mikrofonlara konuşmayla olmuyor beyler.
İcraat nerde?
Yoksa,siz de mi şehit ailesini arayan yüce insan gibi mi düşünüyorsunuz?
Ne demişti aileye:''O da bu mesleği seçmeseydi''
Helal size!

24 Ağustos 2015 Pazartesi

#Çok kirlenmiş bir toplumuz.Düşüncemiz kirli,hayata bakış açımız kirli,siyasetimiz kirli.
Uzun yıllardır ülkemizde işler yolunda gitmiyor biliyorsunuz.Ne ekonomi ne sosyal ve kültürel yaşam ne spor ne de siyasi gidişatımız.
Özgürlükler kısıtlı,demokrasi yerlerde,sevgi ve saygıyı ara ki bulasın!
Son üç aydır süren gidişat hepimizi umutsuzluğa yöneltti.Arka arkaya gelen şehit cenazeleri,ölümler,kan,gözyaşı....
Anayasayı paspas yapanların marifeti yüzünden bunlar kuşkusuz.
Bir insanın gözü neden bu kadar hırsla döner?
Daha kaç yıl yaşayacağını sanıyor acaba zat? Dünyaya kazık çakacağını sanıyor olmalı ki,ölümü hiç düşünmüyor.
Bakın,bugün annemin mezarına gittim.Binlerce mezar vardı alanda.Bebekler,gençler,yaşlılar,şehitler.....
Dünyanın düzeni böyle kurulmuş;doğacağız,öleceğiz.
Hal böyleyken,çok yaşasanız 100 yaşayacaksanız,ülkeye bunları yapmaya nasıl yüreğiniz elveriyor anlamıyorum ki?
Zırhlı arabalarda,binlerce korumayla geçseniz de öleceksiniz,çulsuzun teki olsanız da öleceksiniz.Gideceğiniz yer o çukur işte.
Mezarlıkta çok sevdiğim insanlar da vardı yatan,kızgın olduğum,hatta hiç tanımadığım insanlar da.
İnsanlardaki saygısızlığın ölçüsünü orda da görmek mümkündü.Mezarların üstüne atılmış sigara paketleri,duvarın üstünden nişan alınmış soda şişeleri,poşetler.....
Elimden geldiğince topladım ama....
Ölüye saygısı olmayan bir toplumun,diriye saygısı olur mu hiç?
Bu toplum düzelir mi bilmiyorum,umudumu da kaybetmek istemiyorum ama.....
Gittikçe alt kültür ve gelir grubuna dahil olduğumuz bir gerçek.
Dibe vuruyoruz bilmem farkında mısınız?
Yoksa nasıl açıklanabilir bir şehidin ardında mezhep ayrıştırması yapmak?
Aleviymiş,Sünniymiş,Kürtmüş,Türkmüş öyle mi?
Doğarken insan doğuyorsunuz arkadaşlar,mezhebinizle değil.Mezhep dediğiniz şey,üstünüze sonradan yapıştırılan bir yafta.
İnsan doğup,insan öldüğünüzü ne zaman anlayacaksınız?
Yine can sıkıcı bir yazı oldu değil mi?
Tamam,ben yine azıcık kaçayım da,siz de biraz düşünün bu ırkçı kafanızı olur mu?
Azıcık,birazcık,bir saniye olsun düşünün lütfen.Ne yapıyorsunuz diye?
Yazık oluyor ülkemize,çok yazık!

23 Ağustos 2015 Pazar

#Anneme....
Bugün tam 1 yıl oldu aramızdan ayrılalı.Hayata dair her şeyi bize öğreten güzel insan.
Her yerde kokusu var hala.
Anne işte......
Özlemi hiç biter mi?
#Yurdum insanı televizyon izlese,az çok gazete okusa,sosyal medyaya şöyle bir baksa bile,AKP hükümetine oy vermemesi için bir çok nedeni görebilir.
Zırvalamanın zirvesine çıkmış bu insanların hala peşine takılan,yaptıklarını hoşgören topluma daha neyi,nasıl anlatmalı?
Bakınız;
Ülkemizin koskoca Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ekonomisi dibe vurmuş,sıcak paranın kaçtığı,cari açığın hayali zorladığı,doların uçtuğu ülkemizde,son ekonomik gelişmeleri değerlendirirken, İlla ’kriz çıkacak’ diyor. Krizlerde kalasın e mi? Kendi kendinin krizinde kalasın da kefen parasını bulamayasın" dedi.
AKP yandaşı muhabir Saban Aslan ''Şehit haberlerini abartıyorsunuz.Son 3 ayda,ülkemizde 218 kişi boğularak öldü.''dedi.
Hani bir söz vardır: Allah akıl dağıtırken bunları niye es geçti acaba?Kafayı bulmak için zemzem mi içiyorlar,ne dersiniz?
Hele,bazılarının AKP'yi savunma biçimleri tam evlere şenlik cinsinden.Otoyol yapmış,tüneller açılmış,boğazın iki yakası denizin altından bağlanmış,havaalanları yapılmış,falan,filan....
Yahu!
Adama sormazlar mı?
AKP hükümeti,babasının malından mı yapıyor bunları? İğneden,ipliğe belimizi büktükleri vergiden,yani bizim paramızla,bize hizmet getiriyor.Olağanüstü bir şey mi bu?
Hükümetlerin görevi zaten bunları yapmak.Yol,su,elektrik kimin görevi de,AKP bize lütufta bulunuyor gibi ayaklarına kapanalım?
Yoksullukla,aç,bilaç yaşayan halk da,ekmeği otoyollara,tünellerin duvarlarına sürer yer artık.
İşin,bir de katledilen doğa kısmı var ki,ona hiç girmiyorum şu anda.
Bizden ç-aldıklarını ceplerine atıyorlar ayrı konu!
Oğlum!
Valla bunca yaş yaşadım,siz neyin kafasındasınız hala anlamıyorum.
Ne içiriyorlar size bilmem ki?
Ya hepimize dağıtın,hep beraber kafayı bulalım ya da aklınızı başınıza toplayın artık!
Dantel perdelere dolanıp,kefene girenler,sizi de önden alalım.Denize göndermiyoruz boğulmaya.
Hadi canım,kefenlerinizle düşün yola.
Şırnak,Hakkari,Mardin,Kızıltepe,Diyarbakır....

22 Ağustos 2015 Cumartesi

#'Evlatlarımızı feda etmeye hazırız.'
Ahmet Davutoğlu-Hala Başbakan
'Şehit cenazelerinde annelerin yaptığı bağırış Taşkınlık'
Hilal Kaplan-Saçını beze dolamış Gazeteci mi ne?
A.Davutoğlu'nun oğlu var ama Hilal Kaplan'ın oğlu var mı askere göndereceği bilmiyorum.
Umarım da yoktur.Olası bir durumda askere gider ve şehit olursa,ağzını kapatsın ve etrafına gülücükler saçsın mutluluktan.Evladını şehit veren her anne taşkınlık yaparak etrafı rahatsız ediyor,o etmesin.
AKP'lilerin çocukları çok özel biliyor muydunuz?
Askere gitmezler,en fazla bedelli yaparlar,yurt dışında okurlar,baba parasıyla keyif çatıp,kırmızı plakanın bütün nimetlerden yararlanırlar.
Peki,bir evladı yirmili yaşlara getirmek kolay mı?
Bir kadının hayatı annelik sürecine girdiğinde değişir.Dokuz ay, içinde büyüttüğü evladını kucağına aldığında hayatı tümüyle başkalaşır.Uykusuz geceler,emzirme dönemi,gazı,sancısı,aşısı,ağrısı,sızısı,ateşi,emeklemesi,yürümesi ilk dönemdir.
Sonrasında okul yılları başlar.Karnesi,veli toplantısı,servisi,sınavları başlar orta öğretimde.
Lise yıllarında ise üniversite heyecanı sarar.Dershanelere etek dolusu para dökülür.Amaç,en iyi okulda okusun ve iyi bir meslek seçerek hayatını kazansındır.
Binbir güçlükle üniversitede okutur çocuğunu.RT Erdoğan'ın Ramsey Gömlekçisi gibi,AKP'liler gibi sponsor bulamaz çocuğuna.En fazla kredi ya da devletin bursunu alabilir.Yurt yoktur,ev tutamaz.Yani,perişandır anne-babanın durumu.
Çünkü her şey çocuklarımız içindir.Yemez,içmez çoğu zaman ve üç kuruşu oğluna,kızına gönderir.
Okul da bitti.Kız iş bulursa çalışır,oğlanın ise askerliği başlar.
İşte burda devreye şehitler girer.
Yirmi yaşına getirdiğiniz evladınızı vatan görevi diye askere gönderirsiniz.Yapsın,dönsün,işe girsin ve yuvasını kursun diye beklersiniz.
Doğal süreç budur.Peki,son 2 ayda gelen şehit cenazelerinin anlamı ne?
AK-SARAY'daki,seçimleri kaybedince çılgına döndü.AKP,tek başına iktidar olana kadar,anayasayı değiştirene kadar ve başkanlık sistemini getirene kadar bu çocuklar ölecek.
Hırsı bitmiyor.Ruh sağlığı bozuk biri,memleketi eline aldı oyun oynuyor.Olan da,garibanın çocuğuna oluyor.
Anneler evlatlarının cansız bedenine sarılıp taşkınlık yapıyormuş.Evlatlarımızı feda etmeye hazırmışız öyle mi?
Önden buyursunlar çünkü,kimsenin bu adamlar uğruna feda edilecek evladı yok.
Kızına Amerika'da doğum yaptıran Davutoğlu,oğlunu Şırnak'a gönderecek öyle mi?
Ya çemkiren Hilal Kaplan.....
Kapatın çenenizi!
Adamdaki de ne çekicilikmiş,kadını,erkeği ......
Neyse.....

21 Ağustos 2015 Cuma

#-Erdoğan: "Ne mutlu şehidin ailesine, tüm yakınlarına."
-AKP milletvekili Salim Uslu: "Şehit cenazesinde başarılı organize ve içtenlikle süreci yöneten Tokat Valimize, Mv.mize, Grn Kom. ve Bel. Bşk. tşk. ederim"
-Sağlık Bakanı M.Müezzinoğlu:'' 2014 yılının 10 Ağustos'unda Cumhurbaşkanı yerine başkanı seçmiş olsaydık Türkiye bugün bu kaosu yaşamayacaktı"
Gördüğünüz gibi,tüm açıklamalar,son 13 yıldır ülkeyi yöneten AKP hükümetine ve bir tek kişiye bağlanıyor.
Bir AKP'li de çıkmış diyor ki:''Dökülen kanın sorumlusu CHP ve HDP'dir.''
Haklı!
13 yıldır ülkeyi CHP yönetiyor çünkü.Oslo'da,PKK ile pazarlığa da CHP oturdu.İmralı'dakine de CHP bakan gönderdi.Çözüm sürecini de CHP başlattı ve bitirdi.IŞİD'i ve diğer terör örgütlerini de CHP besledi.Ülkede kaosu da CHP başlattı.Seçimleri de CHP kaybetti.Şu anda hükümeti de CHP kurmuyor.
Her şeyin tek sorumlusu CHP çünkü.
Kanla beslenen bir iktidar var karşımızda.Hala şehit cenazeleri geliyorken,hem katılıyorlar hem de böyle zırvalıyorlar.
Ülkeyi mahvettiniz son 13 yılda.
Terör bitmişken yeniden başladı,ekonomi dibe vurdu.Dolar 3 lira oldu.Paramız pula döndü,alım gücü düştü,halk yoksullaştı,işsizlik arttı.
İşçi ölümleri,kadın cinayetleri bir türlü bitmiyor.
Eğitim tepe taklak,sistem çöktü ama bunların tek suçlusu CHP!
Ne utanmaz,ne yüzsüz,ne pişkin adamlarsınız yahu!
Bunların sorumlusu sizsiniz.Hadi,bunları beslemeye dönderdiğiniz halk göremiyor ama bu ülkede hala aklı başında,okuyan,sorgulayan bir kesim de var.
İnsanları daha ne kadar aptal yerine koyacaksınız acaba?
Şehit cenazeleri sıra sıra diziliyor.Annelerin feryatları içinizi dağlıyor ama sizin yüreğiniz sağır bunlara.
Çünkü hırsınız bitmedi.Çünkü bu ülkeye ya başkanlık gelecek ya başkanlık gelecek.Hala bu düşü kuruyorsunuz.
Atatürk'ün kurduğu cumhuriyete bunu yapmanıza izin vermeyeceğiz.Erken seçim mi diyorsunuz?
Cebinizden mi çıkacak o maliyet?Halkın sırtına bineceksiniz yine.
Peki!
Göreceksiniz,yapılacak seçimlerde düşeceğiniz durumu ey AKP'liler.
Ellerinizi biraz daha ovuşturun şehit cenazeleri geldikçe.Anketler yaptırın bakalım,ne kadar yükseldiniz?
Muhtarlarla fıkralar anlatıp gülmeye devam edin,onları muhbir yapın ama
bu ülke,size kurban edilmeyecek kadar değerli,bunu öğreneceksiniz er ya da geç.
Ne mutlu şehidin ailesine öyle mi?Bunu bir de annesine ve kalp krizi geçiren babasına sorsanıza.Ne kadar mutlu olmuşlar evlatlarını toprağa verince.

20 Ağustos 2015 Perşembe

#Her insan değerlidir değil mi?
Ya da böyle biliriz.
Peki,siz hiç,bir insanın ölmesini istediniz mi? Hani'Ölse de kurtulsak'dediniz mi?
Ölüm.....
Bir canlı için final.
Acaba,yarın sabah uyandığımızda öldüğünü duysak,dolar ve altın fiyatı düşer mi?
Ya da artık duymaya korktuğumuz şehit cenazeleri haberleri biter mi?
Ya da ekonomi düzelir,memlekette her şey yoluna girmeye başlar mı?
Hayır değil mi?
Çünkü,adamın dişi bile ağrımıyor ki,ölmek ne demek?
Bir de ölümlü dünya deriz!
Öl de kurtulalım cidden.
Biliyoruz,bu dünya kimseye kalmaz ama senin gibilerin soyu tükenene kadar bu ülkede,daha çok insan ölecek!
Ölmezse-n- de kurtulacağımız yok!
Dizi dizi sıralanmış şehit tabutları!
Ne için ölüyor bu insanlar?
Kimin için?
Bir insanın ölümünü istemek....
Ne vahim bir durum karşıdaki için!

7 Ağustos 2015 Cuma



#Dün geceden beri,aralıklı yağmur yağıyor ama hava bir nebze olsun serinlemiyor Çukurova'da.
Toprak,ıslanmıyor bile.Her yer kuru ve tozlu bir hava içinde.İnsan,yağmuru özlüyor.Hani,sular aksın ve tüm pislikleri götürsün diye bekliyor.
Öylesine kirli günler yaşıyoruz hayatın her alanında.
İnsan,insanla çoğalıyor elbette ama herkes o kadar sorumluluk sahibi mi acaba?
Söz verip,gelmeyenler,kafasına göre takılıp çevresini hiçleyenler,onca yıl eğitim alıp,yazdığınız bir yazıyı doğru okumadan çemkirenler falan filan....
Sapla,samanı birbirine karıştıranlar,hayata at gözlüğüyle bakmakta ısrar edenler,sıcak havalarda suya sabuna dokunmayan ve berbat kokan insanlar....
İnsanız sonuçta ve bıkkınlık geldiği zaman kaçmak istiyorsunuz hepsinden.
Umutsuzluğa kapılmamak gerek belki de ama diğer yandan da azıcık dinlenmeli ve her şeyi yeniden gözden geçirmeli.
Yaşanacak ne varsa yaşanacak elbette,kaçış yok.
Herkesin kendine ait bir odası olmalı,sğınacağı.Bu bir dağ başı olur,ya da bir deniz kıyısı,fark etmez.
Yeter ki,gidin.
Usandım sanırım herkesten.
Dünya,kime kalırsa kalsın.
Ben gidiyorum!

6 Ağustos 2015 Perşembe

#Hava çok sıcak.....
Ülkemizin her yanı yazdan nasibini alıyor mutlaka ama Çukurova,tam anlamıyla cehennem sıcaklarına düşmüş durumda.Sıcak ve nemin birleşimi hayatı dayanılmaz kılıyor.
Anonslar yapılıyor sokağa çıkmayın diye.
Bizler,yazlık giysilerimizde,istediğimiz vakit duşun altına girme özgürlüğündeyiz.Tanrı dağda,ovada, ülkemizi korumak için görev yapan askerimize,polisimize yardımcı olsun diyelim ve sağ salim evlerine dönmelerini dileyelim.
Günlerdir şehit cenazeleri arka arkaya geliyor.Devletin bakanlarının,vekillerinin ve akrabalarının çocuklarına dokunulmayınca,ölen hep garibanın oğlu oluyor.
Elbette,hiçbir anne ağlamasın.Ne bakan ne yoksulun çocuğu ölmesin.
Ama bu yaşananlar nedir?
Seçimlerden sonra,birden terör hortladı.Hani,şehit cenazesi gelmiyordu?
Ne oldu da,birden askerimiz,polisimiz öldürülmeye başlandı?
Seçimde istediği başarıyı yakalayamayan AK-SARAY,AKP'nin iplerini elinden bırakmamaya kararlı.
CHP ile de göstermelik koalisyon görüşmeleri yapıyorlar çünkü amaç ta başından belli.Ülkeyi erken seçime götürecekler.
Dış politikada başarısız,eğitimi tepe taklak eden bir değişim,özgürlük ve demokratik hakların kısıtlanması,ülkeyi saran yolsuzluk dosyaları ve Cumhurbaşkanının yetkilerini aşıp,tüm ülkeyi parmağında oynatma hırsına elbette CHP HAYIR DİYECEK,DEMELİ DE!
MHP'yi kanatlarının altında tutmayı başaran AKP,hırslarının kurbanı olacak seçimlerde.
Elbette,MHP'yi de sürükleyecek ardından.
AKP,ergen gençlere sahip bir parti gibi ne denirse onu yapan ve mecliste uyumaya giden vekillerle yürüyor.
MHP ise,meclis başkanı seçtirmekten tutun da,AKP'nin her türlü çıkarına şuursuzca hizmet veren bir parti.
Stepne yani!
Kasımda yapılacak seçimlerde MHP kaybedecektir,AKP bu şehitlerin hesabını verecektir-ki,29 milyon aç,yoksul ve besleme halkın oylarını zaten alacaktır-ama beklediğini alamayacağı da bir gerçek.
Kaybeden yine halk ve giden paralar olacak.
Bir seçimin maliyeti nedir?Partilere verilecek yardım,görevlilere ödenecek para,kaybedilen zaman....
İyi de,biz daha yeni seçimden çıkmadık mı?
Bu neyin şımarıklığı?
Bizim,ülke olarak aklımıza esince seçim yapma lüksümüz var mı?
Bir koalisyon hükümeti kurulsa,ülkede istikrar sağlansa ve seçimlere harcanacak para işçiye,emekliye verilse olmaz mı?
Olmaz elbette!
AK-SARAY'dakinin düşü bitti mi de,ülke refaha çıksın?
Askerlerimiz ölsün,ülkede kaos yaşansın ne gam?
Ölen onun oğlu mu da canı yansın?

5 Ağustos 2015 Çarşamba

#'Şehitler ölmez,vatan bölünmez'miş!
Öyle haykırıyorlardı bugün şehit cenazesinde.
Bugün sabah annemi ziyarete gittim mezarlığa.Az önce döndüm ve gördüklerim hem canımı çok yaktı hem de geçmişi anımsattı bana.
Annesi bağırıyordu ''Kuzum,ciğerimi yaktın,nerdesin?'
Benim annem de,20 yaşındaki abimin delik deşik olmuş bedenine böyle sarılıyordu:
'Oğlum,ciğerimi yaktın,gitme'
Bütün annelerin ciğeri dağlanır evlat acısında ve bütün annelerin feryatları gözyaşlarına karışır.
Bugün,Şırnak'ta şehit düşen askerimizin de töreni vardı aynı saatlerde mezarlıkta.
Tesadüf oldu ama keşke görmeseydim o acıyı.
Yollar bayraklarla donatılmış,tekbir getiren kalabalık ve sloganlar eşliğinde toprağa karışacak bir şehit daha.
Birden,polisler anonslar geçtiler'Sokağa vatandaşı almayın,bakan geliyor.'
Durdum ve seyrettim olanları.
Siyah takımlarını ve kara gözlüklerini çekmiş,siyah arabasından inen spor bakanı Akif Çağatay KILIÇ,kasılarak,korumaları eşliğinde mezarlığa girdi.
Hiç utanmıyorlar,hiç yüzleri kızarmıyor da üstelik.
Bu kadar şehit cenazesi kimin yüzünden geliyor da,pişkince bir de katılıyorsunuz ve o insanların canını bir kez daha yakıyorsunuz?
Minibüs durdu ve önce annesini,sonra da eşini indirdiler araçtan.
Yıkılmış iki kadın.Kollarından tutuyorlardı düşmesinler diye.
Bilindik şehit cenazeleri bunlar.İsimler değişir ama yaşanan acı değişmez.
Defin işlemi bitti,kuran okundu,dualar edildi, görev tamamlandı ve herkes evine döndü.
Toprağa karışmış bir beden daha yalnız kaldı orda.
İki kadın artık bu acıyla yaşamayı öğrenecek.
Yarın da,Osmaniye-Bahçe'ye bir şehit daha geliyormuş, duydum.
Arkası kesilmeyecek bu cenazelerin biliyorsunuz değil mi?
Ülkeyi kaosa sürükleyen,hükümetin kurulmasına engel olan kim varsa,SOYUNUZ KURUSUN!
Yeter artık bu halka ettiğiniz zulüm.
Kan akıyor,gözyaşları kurumuyor sayenizde.
BU ASKERLERİN YERİNE SİZ ÖLÜN DE KURTULALIM HEPİNİZDEN!
Annemin başında uzun uzun kaldım.Çektiği acıları anlamaya çalıştım.En çok da evlat acısını.
Tanrı,evlat acısını göstermesin hiçbir anneye dilerim.
Birden,bir kaplumbağa çıktı mezarın üzerine ve anneme götürdüğüm çiçekleri yemeye başladı.Bir yandan gözyaşı,bir yandan gülümseme belirdi bende.
HAYAT!
NE TUHAF ŞEYSİN SEN!

4 Ağustos 2015 Salı

#Sözcükler tek başına insanı kırmaz.
İnsanı yaralayan,
sözcüklerin arkasına saklanan
ikiyüzlülüktür...
Susanna Tamaro
Ne kadar doğru değil mi?
Ve ne kadar çok bunu yapan insan var!
#Uğur Işılak gibi birini meclise sokan AKP seçmeni ne düşünüyor acaba?
Ya da düşünüyor mu acaba?
Meclise girmeden,başkasının şarkısı Dombırayı çalan adam,elbette mecliste uyuyacaktı.
Bu adamların,kan gölüne dönmüş ülkemizde,her gün şehit cenazeleri gelirken çözüm bulacağını mı sanıyordunuz yoksa?
Uzun adamın hırsına ülke kurban ediliyor şu anda.Başkanlık da,başkanlık diye ne hükümeti kurduruyor ne de edebiyle oturuyor yerinde.Konuştukça yeni şehit cenazeleri geliyor.
Biliyor ki,şehit cenazeleri attıkça,toplum isyan edecek ve erken seçime gidilecek.
Sanıyor ki,seçimlerden başkanlık çıkacak.
Bu gidişatla ne MHP ne de AKP yol alacak.Hele MHP,ülkede yarattığı inatlaşmasının faturasını ödeyecek elbette.
Göreceksiniz erken seçimde ne oy alacaklarını.Başkanlık düşü bitti ama adamdaki gözü dönmüşlük bitmiyor bir türlü.
Bakın,bugün Şırnak'ta 3 şehit haberi daha geldi.Biri de Kadirli'den.Fotoğraflarını görüyorum internette.Kucağında çocukları ve yanında gülümseyen eşi.
Artık,fotoğraflarda kalan bir görüntü bu.Kadın,kocasız,çocuklar babasız kaldı.Tıpkı,diğerleri gibi.
Kimin ve neyin uğruna bu askerlerimiz şehit oluyor?
Dombıracı Uğur Işılak,akıl tutulması bir şiir yazmış koalisyon üzerine.
Şairlere saç yolduracak şiirinde
Opsiyon,sansasyon,spekülasyon,prezantasyon, dezenformasyon,manipülasyon gibi sözcükleri sıralamış.
Emin olun,bunlardan birinin anlamını sorun bilmiyordur.Kuşlarda bile beyin arıyorsunuz ama bunların kafatasının içindekinin ne olduğu belli değil.
Meclise uyumaya gitmediğini söyleyen arkadaş,daha ilk günden serilmiş koltukta.
İyi uykular,tatlı rüyalar sayın Işılak ve oy veren seçmenler.
Siz uyumaya devam edin,şehit cenazeleri sıralansın önümüze.
AKP hükümetine oy veren o ellerinizi var ya.....
AKP hükümetine oy veren o aklınızı var ya....
Nasıl anladıysanız artık!

3 Ağustos 2015 Pazartesi

#Gerçekten,bu sıcağın tarifi yok.
Dayanılır gibi değil.Kaçacak bir serin yer yok mu Allah aşkına?
Ben ki,sıcağı çok severim ama artık'İmdat''diyorum. smile ifade simgesi
#Bugün yaşanan sıcağı tanımlayacak hiçbir sözcük yok inanın.
Adana'da,meydanlardaki göstergeler 61,Osmaniye 59 diyor.
Yani,Çukurova,cidden yanıyor!
Ortada dolanan ruhumuz sanırım çünkü bedenimiz çoktan su birikintisine dönmüş durumda. smile ifade simgesi
37 dereceden şikayet eden İstanbulluları buraya mı getirsek acaba? wink ifade simgesi
Biz sıcak diyoruz ya,sabah ekranlarda bir magazin programı ve geri zekalının biri çıkmış,hem de Bodrum'dan ahkam kesiyor.
Hem de Bodrum....
Gidemiyorum ya ondan daha çok takıntım. wink ifade simgesi
Bir adet lahmacun ve Ayranın 60 lira olması çok normalmiş.Neyse ki,lahmacunun tanesi 39 liraya düşmüş,çok şükür!
Diyor ki zat:
''Efendim,Bodrum lüks yer.Esnaf da ne yapsın,2 ay iş yapacak.Tabi ki,pahalı satmak zorunda.Parası olmayanın ne işi var,gitsin belediyenin halk plajına.İşletmeler zarar mı etsin?''
Biliyorsunuz Bodrum,başka bir memleketin toprağında,bizim değil.Bodrum'a gitmek mi?
Haşa,ne haddimize?
Paranız varsa gideceksiniz.Yok öyle,tatil benim de hakkım.Ben de gidip,Bodrum plajlarında bronzlaşırım.Bana kazık atmak ne demek?Ben vatandaş değil miyim,falan laflarını geçeceksiniz.
Siz,bu ülkenin vatandaşı falan değilsiniz kardeşim.Oturun ve evinizde çekirdek çitleyin.Sizin ne haddinize Bodrum'a gitmek?Oraya,cüzdanı şişkin ve bedavacı magazin duayeni bozuntuları gider ancak.
Ha bir de,baba parasıyla kız tavlayan,zıpır gençler,bir de gördüğü her kadını yatağa atacağını sanan kart zamparalar vardır ki,onlar konumuz dışında. wink ifade simgesi
Her malın bir maliyeti vardır.İşletmeler elbette kar edecek ama fahiş fiyat nedir?Alt tarafı el kadar hamur ve üstünde 10 gr kıyma.Maliyeti ne ki,adedi 39 lira?
Yuh artık!
Bunu diyen zat,inanın hiçbir işletmeye para ödemiyordur.Çünkü,magazinci ayağına her yerde bedava tatilini yapıp,palazlanıyordur emin olun.Bunun gibiler,ceplerinde akreple dolaşırlar.Magazinci ayağına yatıp,sanki çok iyi bir iş yapıyorlarmış gibi,bir de ekranları söğüşlerler.
250 lt'lik su 5-7 lira,bir külah dondurma 10 lira,balık yemeyi falan hiç düşünmeyin.Hele rakı eşliğinde hiç....
Maazallah,donunuzu da bırakırsınız sonra.
Gerçi,Bodrum'da çok da yadırganır mısınız bilmem? wink ifade simgesi
Benim gibi yapın,evinizde oturun ve paşa paşa sıcağı çekin.Ne haddinize Bodrum düşü kurmak? smile ifade simgesi
Getirin çekirdek tabağını! wink ifade simgesi
#Tuhaf bir ülke olduk,haydı hayırlısı....
Bir yanda,beceriksizliğin kitabını yazmış siyasetçiler,diğer yanda vur patlasın,çal oynasın insanlar.
Devlet Bahçeli örneğin....
HDP'ye oy verenleri,viski içen şerefsizler diye tanımlamış.
Demokratik bir ülkede,insan viskisini de içer,istediği partiye de oy verir.Bunu yargılamak kimsenin haddine düşmez.
Elinde kuranla,kürsüye koşan ve 4+4+4 belasını ve din derslerini müfredata koyduran çok şerefli Oktay Vural gibi siyasetçilerle,ülkenin geleceği için nasıl da çabalıyor sayın Bahçeli.
Çok takdire şayan bir durum inanın.MHP milletvekilleri,kesinlikle viski içmiyorlardır değil mi?
Şerefli olmanın yolu viskinin içiminden geçiyor biliyorsunuz.
Sizi gibi entel,dantel kesim....
Bir elinizde viski kadehi,diğer elinizde oy pusulası,koştunuz değil mi HDP'ye?Çünkü,bugünlere gelmenin tek suçlusu HDP!
Günlerdir akan şehit kanında kurulmayan hükümetin ve yaratılan kaos ortamının ve buna neden olanların hiç suçu yok.
Aynaya bir baksa mı sayın Bahçeli,ne dersiniz?
Enerji Bakanı Taner Yıldız diyor ki:
''Üç gün elektriksiz kalsınlar bakalım,gidip HDP'ye oy verecekler mi?''
Şaka değil inanın.
Koskoca ülkenin bakanı çıkmış,vatandaşı oy verdiği için elektriğini kesmekle tehdit ediyor.
Bülent Arınç.....
Gaf yapmanın kitabını yazmış biri.Çok kayda değer biri değil elbette ama söyledikleri gündem yaratıyor.
Diyor ki:
'Kadınlar şefkatlidir, hürmetlidir. Hadi erkekler bağırıyor da sen bari bir kadın olarak sus dedim. Bir sinek vızıltısı kadar önemli değil.''
Kadını aşağılamanın açılımı da bu.
Malum,açılım işlerinde çok başarılılar parti olarak.
Behzat Ç. dizisi vardı bilir misiniz?
Orda şöyle bir replik geçerdi:
'La oğlum,git işine!'
Bu, sapla samanı karıştıran güruha biz ne diyelim?
'La oğlum,cidden belasınız memleketin başına.
Gidin ve dönmeyin lütfen!'
Gidin sözcüğü çok mu kibar oldu ne?
Yerine acaba şunu mu koysak?
........
Ayıp mı olur,ne dersiniz?

1 Ağustos 2015 Cumartesi

#'Bugün pazar ve ben seni çok özledim'
diyor ya şiirde.
İnsan,en çok sevdiğini özlüyor böyle günlerde.
Bugün pazar ve ben kızımı çok özledim.Evladın,insanın burnunda tütmesi ne zor şeymiş meğer.
İnsan,bu kadar ayrı kalmayınca......
Bu pazar da,kahvemi kendim yapacağım.
Tüh! wink ifade simgesi
#Sabah sohbetinde,kardeşim bana döndü ve ''Şu anda nerde olmak isterdin?'diye sordu.
'Tam,şu anda mı?' dedim?
Evet,şu anda.
Hiç düşünmedim bile.
'Sabahın bu saatinde,Bodrum-Ortakent'te,o şahane kumsalda güneşin ışıklarını karşılamak isterdim.'dedim.
Şu anda saat 17.25
Tam şu saatte ise,Bodrum-Turgutreis'de,güneşin batışını izlemek isterdim.
Peki,ben şu anda nerdeyim?
Çukurova'nın cehennem sıcaklarında yanmakla meşgulüm. wink ifade simgesi
Hani bir türkü var ya.....
Hadi onu biraz bana uyarlayayım:
Çekelim cancağızım sineye
Tatili sineye
Bu yıl bize gitmek haram
Belki seneye. smile ifade simgesi
Dip not:Yeğenim başımda,bana şunu söylüyor:
'Teyzeciğim,tatilsizlik sana yaramamış.' 
Valla haklı. 
Bütün yollar Bodrum'a çıkıyor görüyorsunuz ama belki seneye..... smile ifade simgesiwink ifade simgesi
#Fırat Çetin isimli biri bana şunu yazmış: Ablacım sen hayal mi görüyorsun yoksa bu yazdıkların hikayemi.
Yazıp,kendini sakladığı için kendisine ulaşamıyorum.Ona birkaç tümce ile yanıt vereyim de,burdan okusun.
Öncelikle,bana mail atıp da,sonra da saklanan insanları hiç sevmediğimi belirteyim.
Eğer,yazılarımda bir hata payı bulursanız lütfen bana dönün ve yanlış yaptığım bir şey varsa düzelteyim ama beni hayalperestlikle suçlamak biraz ayıp oluyor.
Yazılarıma gelince.....
Hiçbir yerden alıntı değildir ve çoğu da yaşadıklarım üzerine kuruludur.Kurgu değildir,gerçektir.
Mesleğim gereği ayrıntıya çok dikkat ediyorum ve bir konuyu yazmadan önce mutlaka arşivlerden,araştırmalardan yararlanıyorum.Üstüne de,dolaştığım bir çok yerin yaşanmışlığı eklenince,e yaşça da epeyce deneyimli olunca böyle oluyor.
Özellikle Zorkun yaylası üzerine çok şey yazabilirim çünkü,kırk seneden fazladır o yaylaya gideriz.Nerdeyse her taşını bilirim.Çok da fotoğraf çektiğim için,zengin bir arşivim var.
Sevgili Fırat Çetin.....
Her kimseniz,nerde takıldınız ve beni eleştiriyorsanız lütfen yazın da bileyim çünkü size ulaşamıyorum.
Bu yazıyı da nasılsa okuyacaksınız.
Teşekkürler.