Sosyal Medya kullanıcılığı üstüne....
Sosyal Medya, çok geniş bir alan ve hepimizin kullanım amacımız ortalama benzerlikte.
Ben de çok kullanıyorum elbette. Peki, kullanırken neye dikkat ediyorum?
Kullandığım dil, üslup, mesafe, saygı çok önemsediğim ayrıntılar. Her yere yetişmek elbette zor, doğru bilgiyi almak da araştırmak istiyor. Özellikle, haberimin olmadığı ilginç yerler ya da yenilenmiş yapıların varlığını, adres bilgilerini hep sosyal medyadan öğreniyorum. Uzman insanların karesinden yansıyan fotoğrafları keyifli takipliyorum.
İstanbul 'daki öğrencilik yıllarımda, ayak basmadığım tarihi yapı kalmadı sanırdım ama Feshane' nin varlığını, şu andaki muhteşem ötesi restorasyonunu sosyal medyadaki tanıtımından öğrendim.
İstanbul 'a, yolum düştüğünde, ilk gideceğim yerlerden biri olacak örneğin.
Tanıtımları, araştırmaları, siyaseti, haberleri ben de seviyorum.
Güzel işler yapan, akıllı, üretken, başarılı, yaratıcı insanları büyük bir keyifle izliyorum.
Bu örnekleri, insanların farklı tercihleri olabiliyor diye veriyorum.
Sosyal Medyayı, herkes kullanabilir elbette.
Kimi, gerçekten doğru iletişim kurar, kimi sevgili arar, kimi de vakit geçirir.
Yanlış ya da doğru demiyorum, herkesin kendi tercihi ama bu sabah ve uzun zamandır gözüme takılan ve eğitimli - eğitimsiz insanların 'Bu kadar da olmaz' dedirttiği karelere rastlıyorum da...
Hemen öncesinde şunu belirteyim : Bizler, yetişkin insanlarız ve sosyal medyadaki duruşumuz yol gösterici olmalı bazılarına.
Kanka samimiyetinde değiliz, senli - benli hitabette hiç değiliz. İnsan, tanıdıkça, arkadaşlığını ilerlettikçe, iletişim kurdukça aradaki samimiyet artar. Hiç kimsenin özel hayatına yönelik soru sormamalısınız örneğin.
Cidden, doz aşımı sorular bunlar çünkü.
Neyse...
Diriye saygımız yok, bari ölüye olsun değil mi?
Adam Prof. Annesi, hastane odasında ölüm döşeğinde, eline almış telefonu son nefesini veren annesinin birlikte fotoğrafını çekmiş ' Canım Annem' diye sosyal medyaya koyuyor.Ve bu adam Prof.!
Adamın birinin, 15 yaşında oğlu ölmüş, ambulanstan morga konmasından başlamış, kefenlenmesinden mezara inişi, tahta konmasına, üstüne toprak atılmasına kadar, inanılmaz karelerle fotoğraf çekmiş medyada yayınlıyor.
Yahu!
Bir baba olarak aklını mı kaçırdın be adam?
Ölen senin oğlun. İnsan, acıdan yanarken, aklına telefon mu düşer, fotoğraf çekmek mi düşer?
Delirdi bu toplum yeminle.
Bu sabah, özür diliyorum bu kadar ayrıntı için ama ölen akrabanızın açık tabutta, örtülere sarılmış ölü bedenini çekmek nedir?
Mezarlığa gidip de, gülerek özçekim yapanları mı ararsınız, mezara oturanı mı ararsınız, mezar taşlarını tek tek çekenleri mi ararsınız !
Sosyal Medya, bu değil arkadaşlar!
Böyle kullanılamaz.
Şu işin doğrusunu öğrenin Allah Aşkına.
Dünyada, en çok Facebook kullanan ülkelerden biri Türkiye.
Gerçekten de, siz hangi amaç için kullanıyorsunuz?
Dip not : Yazılarım, tümüyle benimdir. Lütfen, ismimi kullanarak sayfanıza alın. Neden bunu belirtme gereği duyuyorsam artık....