Bugün Pazar...

En sevdiğim gün.

Sabahattin Ali demiş ki :

Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa ' Dünyada neler gördünüz' dese, herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan ,görmeye vaktimiz olmuyor ki.

Hayatımız, yarım kalmış yürüyüşlerimiz, yarım kalmış hayallerimiz , kuşatılmış sorumluluklarımızla çevrili değil mi?

Hangimiz,yaşadığımız hayatımızdan mutluyuz ki?

Bir yerde okumuştum.Diyordu ki; Dün,çok sevdiğim,vazgeçilmezim sandığım insanları artık sevmiyorum.

Bizler, insanlar olarak ,vazgeçmeyi bilmiyoruz aslında.

İnceldiği yerden koparamadığınız için ilişkileri, hep bir umut taşıdığımız için içimizde oluyor bütün mutsuzluklarımız.

Verilmiş hayatımızı hor kullanıyoruz, gerçeğimiz bu.

Bugün, fedakarlık yaptığımız her şeyde ,yarın karşımıza çıkan sonuç ' Yapmasaydın ' oluyor .

Yapmayalım o zaman,bizi zorlayan mı var?

Herkesin yıkıldığı yere han yapmaktan, düştüğü yerden kaldırmak için yaptığımız çabadan yorulmadık mı?

Bırakmalı herkesi kendi haline.

İnsanlara,her düştüğünde koşamayız değil mi?

Bırakalım ,dizleri kanasın onların da.

Büyümek, böyle bir şey değil mi?

Vaktinde, biz de düşmedik mi, yaralanmadı mı bedenimiz ,yüreğimiz bizim de?

Bir Anneyi izledim. Eşine diyordu ki : Evi, arabayı satalım ve dünya turuna çıkalım.

Oğlu,ordan atıldı 'Ama biz ne olacağız ev yok ,araba yok'

Annenin verdiği yanıt herkese ders olmalı!

'Biz,yıllarca çalıştık bu evi ve arabayı aldık. Bizim kazancımız. Sizi büyüttük, okuttuk. Bizim de hayallerimiz var hala. Siz de çalışın,siz de evinizi, arabanızı alın çok istiyorsanız, bize güvenmeyin.Bunları satalım, kendi isteklerimizi yapalım ki, yarın öldüğümüzde ,iki kardeş bu mallar için birbirinizi hırpalamayın, miras derdine düşmeyin.

Ne kadar doğru değil mi?

Çocuklarımız, canımız ciğerimiz ama yarın mal için birbirine düşecekler kuşkusuz, neden o malları edinmek için yıllarımızı yoralım?

Yarın, kim olursa olsun ,karşımıza çıkıp 'Yapmasaydın' demeyecek mi?

Hatta, onlara bıraktığımız her şeyi korumak yerine satıp savmaya kalkmayacaklar mı?

Çevremizde, örnekleri çok değil mi?

Neden, bu dünyada kalacak her şey için kendimizi yoralım?

Su,her durumda akacağı yolu bulur.

Yıllar sonra, hayallere dalıp kahırlanacağımıza , elimizde kalanı kurtarmaya bakarsak ,sanki daha mutlu olabiliriz .

Hep derim; Geçen geçti. İnsan, kalanı kurtarmaya bakmalı. Ömür dediğimiz şey kaç yıl ki, hor kullanmalı bu hayatı?

Vakit varken hala...

İyi Pazarlar....

 Atalar der ki: Ölüsü olan bir gün ağlar, delisi olan her gün ağlar .

Peki, ailesinde Alzheimer olan biri ne yapar, nasıl ağlar?

Dün, yaşadığım bir olay nedeniyle bunu düşündüm bugün.

Çok şükür, böyle bir sorunumuz yok ailemde ama ya olanlar...

Hasta, zaten ne yaptığını bilmiyor da, Alzheimer hastası olan ailelere de Tanrı yardım etsin .

Ne zor bir durum bu.

Bir anda ortadan kayboluyorlar ve bulunana kadar da başlarına her şey gelebilir.

Dün, marketin önünde yaşlı bir amca bağırıyor da bağırıyordu elinde paralarla.

Marketin merdivenlerinden çıkamayınca , personele bağırıyordu yardım için.

Söylediği tek şey ' Bebe Bisküvisi ' idi.

Kimse aldırmayınca, yardım etmek istedim, ' Ne istiyorsun amca ' diyorum ,kulağı da duymuyordu ki .

Bana, gıcır gıcır bir 200 TL. verdi ,' Bebe Bisküvisi ' diyor da diyor .

Markete girdim ,1 paket Bebe Bisküvisi aldım eline verdim .Nasıl da bağırıyor ' koli koli ' diye.

Meğer,200 TL' ye bir paket değil, bir kutu bisküvi istiyormuş.

Görevliyi çağırdım, nasıl bağırıyor 200 liramı aldın diye.

Alzheimer hastalarını bilirsiniz, yakın tarihi anımsamaz ama geçmişi çok iyi anımsar .

Amcanın ,belli ki en son sevdiği ve belleğinde kalan şey Bebe Bisküvisi olmuş .

Parayı,görevliye verdim , yürüdüm. Hala bağırıyordu Bebe Bisküvisi diye .

Çok üzüldüm amcanın haline.

 Toplumun, iyice zıvanadan çıktığını düşünüyorum artık.

Bir insan, kendi telefonunda neden kendi çıplak bedenini fotoğraflayıp saklar?

Aklı başında bir davranış mı bu?

Fantezi desem değil, kendine hayranlık desem mi bilmem?

Konya' da yaşayan, 3 çocuk babası Hüseyin A. 17 yıllık eşinden boşanmış, komşularının uyarısı üzerine

3 çocuğuna DNA testi yaptırmış ve 2 çocuk kuzeninin çıkmış .

Nasıl yani mi diyorsunuz?

Artık, bu ülkede hiçbir şeye şaşırmıyorum,şaşırdığıma şaşırıyorum desem yeridir .

Adam, işte çalışırken ,kendi kuzeni eve geliyormuş sürekli ama adamcağız eşine o kadar güveniyormuş ki, hiç aklına bir şey gelmemiş , bu kuzen niye benim evime geliyor ,ben evde miyim ki diye hiç de sorgulamamış.

Sen salak olursan, başına bunlar gelir elbette .

Kuzen, hadi senin kanından da, eşin bir yabancı.

Hiç mi bir yamukluk aklına gelmedi be adam!

Kadındaki cesarete ne demeli?

Koca işe, kuzen eve ve 2 çocuk yapıyorsun hiç de korkmuyorsun üstelik ortaya çıkmasından.

'Pes 'diyorum inanın .

Ama asıl konumuz bu değil elbette.

Adamın 3 çocuğunun 2' si kendinden değil ama ruh sağlığını bozan şey, boşandığı eşinin , boşanma aşamasındayken kendi telefonunda sakladığı çıplak fotoğraflarını kopyalayarak,ailesi başta olmak üzere herkese göstermesi olmuş.

Başa dönüyorum; bir insan kendi bedeninin çıplak fotoğraflarını neden çeker, neden telefonunda saklar?

Ne tür bir mahluksunuz ,valla başım dönüyor artık bunları okuyunca.

Diyorum ya!

Toplum, iyice cinnet haline geldi, zıvanadan çıktı.

Ne oluyor bu ülkeye yahu!

 Bu fotoğraf karesine baktığımda hissettiğim tek şey utanç!

17 yaşında ,şımarık bir veletsin. İstediğin önünde yaşıyorsun.

Lüks hayatın içinde , para da bol nasılsa.

Ehliyet alacak yaşta değilsin ama belli ki, arabanın anahtarını ilk kez de ç- almıyorsun.

29 yaşında bir babayı öldürüp,küçücük bebeği babasız bıraktın, bir insanı, bir eşi, bir evladı öldürüp önce Mısır'a, sonra Amerika'ya kaçtın, yaptıkların yetmemiş gibi,üzüntüden kahrolman gerekirken seni kaçıran o rezil, o sorumsuz,o vicdansız annen olacak kadınla ,hiçbir şey olmamış gibi gülebiliyorsun- uz öyle mi?

Allah Kahretsin sizi !

Şu Eylem Tok denen kadına sormak isterim:

O ATV' deki ölen senin çocuğun olsaydı, böyle gülecek miydin?

Annelik bu değil .

Annelik, suç işlemiş çocuğunu kaçırmak değil, işlediği suçun cezasını çekmesini sağlamak ve acılı ailenin yanında olmaktır.

Ar damarı çatlamak bu olsa gerek.

Ayrıca, Türkiye ' den Mısır 'a, ordan da Amerika ' ya kaçmak için bunlara kim yardım etti?

Kolay mı, bu kadar yolculuğu para olmadan yapmak?

Yargılanması gereken ,öncelikli bu Anne kılıklı şey, sonra da ,17 yaşında bir çocuğu böyle yetiştiren babasıdır.

Çocuğu da ıslahevine koyacaksın, çeksin cezasını.

Tabii, ülkende işleyen bir yargı sistemin varsa!

Var mı ?

Tüm ifadel

 Atölyemden....

Bugün, arkadaşlarımızla çok hararetli tartışmalar yaşadık.

Yok öyle boşuna oturmak ,hem konuşmak hem de üretmek var bizim hayatımızda.

Bugünkü konumuz ,din eksenli kadın, kadının dini toplumlardaki konumu, İstanbul Sözleşmesi ve gerekliliği üzerineydi.

Fikir ayrılığımız var bu konuda elbette arkadaşlarımızla ama şu AKP başınızdan gitsin ,ilk yapılacak iş İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönmek olacak .

2023 yılında 338 kadın öldürülmüş.

Geri kalmış Arap coğrafyasını geçtik cehalet konusunda.

Yeter artık!

Aşırı yorucu günlerden geçiyorum.

Arkadaşların biten işlerinin vernik aşamasındayım.

Hayat, her şey o kadar pahalı ki artık, hiçbir şeyi hatalı yapmak, boşa harcamak gibi bir lüksümüz yok, olamaz da.

Maliyetler inanılmaz yükseldi.

Dün aldığımız ürünü , bugün üç katına alıyoruz artık .

Bu da ,üretimi etkiliyor elbette .

Ülkemizde, ekonomi dibin dibini gördüğü için ,nereye dönsen cüzdan boşalıyor bir anda.

Oysa, çalışmak ,üretmek ve karşılığını almak hayatın sürekliliği için en gerekli şey .

Ürettikçe satacaksınız, sattıkça insanların gereksinmelerini karşılayıp, bir ölçü de karşılıklı mutlu olacaksınız.

Hükümetin yanlış ekonomi politikası yüzünden ,bütün ülke yanıyor 22 yıldır.

Fotoğraflarda gördüğünüz ürünler satılık değil elbette.

Arkadaşlarımızın ,kendi evlerine özel çalışmaları.

Vernikleri beni benden aldı diyebilirim ama işimi iyi yapmanın paha biçilmez hazzını yaşayınca ,olacak o kadar diyorum.

Atölyemi, müze gibi gezmeye geliyor insanlar .

Bu arada, Müzekart uygulamasına ramak kaldı.Hani söylemiş olayım da.

Eğer, sizler de sohbetimize katılmak isterseniz çay-kahve eşliğinde ,bekleriz.

+10

Tüm ifadele

 Bir ülkenin tarımı yoksa ,o ülke yok olmaya mahkumdur.

İnsan, eski kıyafetle idare edebilir ama karnı acıkınca ne olacak? Yaşaması için yemesi gerekir değil mi?

Marketleri, müze gezer gibi gezenlerden misiniz?

İnsanları görüyorum ,sürekli fiyat araştırması yapıyor ,o market senin bu market benim dolaşıyorlar.

Aldıkları da.patates - soğan diyeceğim ama soğan olmuş 40 TL., patates olmuş 25 TL..

Hayat, inanılmaz pahalı artık.

Markete girip -çıkın ,elinizdeki üç poşet 1000 TL.

Markete gittim peynir almak için.

Eskiden peynirler 1 kg. falan olurdu ama paketlerin gramajı düştükçe düşüyor da , fiyatları jet hızında yükseliyor.

Kaşar Peyniri alırken ki, nedir bu tost peyniri Allah Aşkına?

Ordan burdan toplama peynirlerden yeni bir tür mü icat etmişler?

Nerde ,o eskinin teker kaşarları?

Neyse ...

Uyduruk şeylere para vermem elbette ,en kalitelisini ,en lezzetlisini yemek hepimizin hakkı değil mi?

Tabii, bir kaşar peynirine 250 TL veren bir emekli ,bir ev kadını olabilir mi bu ülkede yaşıyorsa?

Adam-lar ,Kestane Balı, Manda Yoğurdu , Medine Hurması yerken senin açlığını mı düşünecek-ti yani?

Kaşar Peyniri alırken gözüm Erzincan Tulumu'na takıldı.

Sahi!

Bizim, muhteşem peynirlerimiz vardı değil mi ürettiğimiz ?

Kars 'ın peynir çeşitleri örneğin ...

Van'ın Otlu Peyniri.

Ya, Erzincan Tulumu!

Ne muhteşem lezzette peynirlerdir, bilen bilir.

Erzincan...

Hani, İliç 'de ,dağ gibi yığılmış siyanürlü atıkların aktığı ,altında 9 ! insanın olduğu söylenen Erzincan .

Kars' a giderken Doğu Ekspresi, Erzincan 'da durmuştu ama Erzincan Tulum Peynirini almaya fırsatım olmamıştı.

Erzincan'ın üstü altından daha kıymetli değil miydi, bunu biz mi görmeliydik ,hükümet mi?

Erzincan 'da, bu peynirleri üretmek için hayvancılık olması gerekirdi.

Siyanürün olduğu yerde ot biter mi?

Ot, mera yoksa hayvan olur mu?

Hayvan yoksa süt olur mu?

Süt yoksa, peynir nasıl yapılacak?

Sizin aklınıza da, sizin algınıza da, sizin yönettiğiniz ülke ekonomisini de...

Ey yurdum insanı!

Daha ne zaman uyanacaksınız cidden merak ediyorum?

Ucuz et, ucuz ekmek kuyruklarında beklemek çok mu hoşunuza gidiyor yoksa?

Kuyruklarda öleceksiniz yahu!

 Depremin acı yüzü bu.

Biz,6 Şubat 'ta bir felaketi yaşadık.

Çürük binalar öldürdü binlerce insanı.

11 il, ilçe ,köy....

Her yanımız, sağımız solumuz yıkılacak binalarla çevrili.

Bunca yıkılacak binanın içinde yaşayan insanlar nereye gidecekti ,hiç planlanmış mıydı öncesinden?

Depremin geleceği yıllar öncesinden dillendiriliyordu uzmanlar tarafından.

Dinledik mi?

Verimli tarlaların ,boş görünen her arazinin üstüne ev yaptık, altı sağlam mı bakmadan.

Deprem değil ,çürük binalar öldürmedi mi insanları?

Bunun vebali ödenir mi?

Peki, bu kadar çürük binayı yapan kasap, lokantacı, esnaf , boyacı, hamal müteahhitliğe soyunan herkese bu izinleri kim verdi, kim denetlemedi, kim ruhsat verdi önüne gelenin inşaat yapmasına?

Bu binaların yıkılmasından da, gerekli denetimlerin yapılmamasından da ,her kim varsa suçludur, sorumludur.

Hala, tarla toprağına imar izni konuşuluyorsa bu depremin üstüne ,bilmem ki ne demeli artık?

Bilinçli vatandaş olmak , bilinçli yöneticiler olmak bu kadar zor mu?

Bu bina gibi onlarca apartman var yıkılacak.

Milli servet bu, toza toprağa karışacak.

Lütfen artık bu depremden gerekli dersi çıkaralım lütfen!

Bakın, nice canlar öldü vicdansız, sorumsuz ,gözünü para hırsı bürümüş inşaat yapanlardan.

Ve defalarca imar affı çıkaranlardan

Ve denetim yapmayanlardan....

Lütfen!

Tüm ifadel

 Bize genç, dinamik,proje üreten belediye başkanları gerek.

Bu ülkenin yüz akı gençlerimiz geliyor , ne mutlu bize.

CHP' nin belediye başkan adayı ,pırıl pırıl bir genç , Mustafa Mert Olcar'ı dinliyorum bugün.

Umudumuz Gençlerde,

Umudumuz Gençlikte.

Yolu, ATATÜRK ' ün yolu olan herkese selam olsun.

Kurtulacağız az kaldı.

Tüm ifadele

 Bugün, Dünya Emekçi Kadınlar Günü.

Kadın, çiçek değildir,

Kadın, cinsel obje değildir.

Kadın,yan yana yürünecek yol arkadaşıdır.

Kadın, insandır.

Kızımın, şirketi için hazırladığı afişler bunlar.

Akıllı kadınlar ,eğitim almış, hayatın içinde kadınlar her işi başarır.

Kullanmama izin verdiği için ayrıca teşekkür ediyorum kızıma.

Emek harcayan, üreten,çalışan, vizyon sahibi bir genç kadın, bu toplum için bir kazançtır ve ben gurur duyuyorum bu ülkede böyle bir insanın, kızımın varlığından.

Tüm i