31 Ocak 2015 Cumartesi

#İnsanlar,
insanların içinde,
insana hasret yaşarlar..
Özdemir Asaf
Siz de,kalabalıkların içinde çoğalmak yerine yalnızlaşanlardan mısınız?
Peki,bu nasıl olur?
Çevrenizde yakın bulduğunuz,inandığınız,güvendiğiniz insanların varlığına inanıyorsunuz.
Ne oluyor da yalnızlaşıyorsunuz?
Kişisel gözlemimdir:Çevrenize bir bakın.Görünürde,herkes insan.Kadını,erkeği yok ilişki kurmanın.Tanışınca başlıyor her şey.Göz teması kuruyorsunuz önce,sonra konuşma başlıyor.Anlattıkları,anlattıklarınız birbirine yakın olmaya başlıyor.İş yaşamında,arkadaşlıkta,dostlukta,özel hayatta hep böyle başlamaz mı süreç?
Güven duymak,güven oluşturmak....
Nerde başlıyor kırılma?
Onun yanıtı da şöyle:İletişim,belli bir noktaya geldiğinde,verilen sözler tamamlanmamış cümlelere dönüşüyor.Varlık değeriniz,karşınızdaki tarafından daha az önemli kılınıyor.
''Nasıl olsa beni hoşgörür;nasıl olsa iki çift lafla hallederim;nasıl olsa karşımdakini çıkarım için kullanırım ama o bunu anlayana kadar ben işlerimi hallederim....''
Listeyi uzatmak mümkün elbette.
Peki,insan olmak,onurlu bir duruş sergilemek,saygıyı unutmamak kavramları nerde kaldı derseniz?
E,siz de salak olmayacaksınız.Karşınıza çıkan her insanı adam sanırsanız ve değer verirseniz,üzülen yine siz olursunuz.
İyi niyetli olmak, dürüst olmak falan....
Geçiniz.
Karşınızdakiler bu payeyi hak etmiyorsa,size ne oluyor?
Güven,dediğiniz şey bir kez kırıldı mı,artık gerisi gelir.Eşiniz,sevgiliniz,aileniz,arkadaşınız,patronunuz.....Hiç önemli değil.
Herkes,bir şekilde işine geldiği gibi sizi kullanıyorsa,hata sizindir unutmayın.
Ya onca kalabalığın içinde yalnız kalırsınız,ya da görmezden gelip yolunuza devam edersiniz.
Seçim sizin.
Size saygı duymayanın,sizi sevmeyenin üstünü çizin.
İnsana hasret yaşamak,onursuz yaşamaktan çok daha iyidir inanın.
Hep derim;'',Tekli yalnızlık,çoklu yalnızlıktan her zaman iyidir.''

30 Ocak 2015 Cuma

#Sanata ve sanatçıya saygı dedim bugün.Hayatımızın bir başka rengi sanat;iyi ki var.
Sinema,tiyatro,sergiler,konserler.....
Emin olun,bir sanat olayı yaşadığınızda,içinizde oluşan güzellikler,yaşadığınız olumsuzlukları hafifletiyor ve daha fazlasını istiyorsunuz.
Son dönemde,bize tiyatroları,konserleri,etkinlikleri yoğunlukla sunan belediyemize çok teşekkür ediyorum.
Bazen,eleştiriyorum ama konu sanat olunca,akan sular duruyor bende. smile ifade simgesi
Bu akşam,gülmekten gözlerimden yaş gelen bir stand-up gösterisi izledim.
Ağız dolusu gülmeyi nicedir unutmuşum meğer. smile ifade simgesi
Öyle keyif aldım ki,gösteriden,bel altı vurulan esprilere bile çok güldüm,hem de ben. wink ifade simgesi
Sanatçılarımız,kesinlikle çok yetenekli.Gözlem ve spontane yapılan espriler şahaneydi.
Espri yapmak,hele de seyircinin tepkisiyle anlık yapmak,bir zeka işidir ve Adana Devlet Tiyatrosu sanatçısı inanılmazdı.
Hatta,Cumhuriyet Gazetesinin son dönem yaşadığı baskıyı öyle bir işledi ki,çoğu kişi fark etmese de..... wink ifade simgesi
Sanatçı,muhaliftir ve asla yandaş olmaz,olmamalı.
Aykırılık kanımızda var çünkü.Eleştireceğiz,sorgulayacağız ve baskıya boyun eğmeyeceğimizi dünya,aleme göstereceğiz.
Öyle,üç-beş sanatçı kılıklı birilerini AK-SARAY'da ayağına getirmeyle olmaz bu işler.
''Cumhurbaşkanından çok korkuyorum''deyip de,ekranda yağdanlık yapan Tamer Karadağlı gibiler zaten bizden değildir.
Bizlere,okullarda bunu öğretmediler çünkü.Biz özgürüz. smile ifade simgesi
Akşamki gösteri cidden çok güzeldi ama küçücük bir eleştiri de yapmalı sayın yöneticilere: wink ifade simgesi
Sanatçı,sahnedeyken ve oyun devam ederken,hiç kimse o salona giremez.İster başkan olun,isterseniz cumhurbaşkanı ama bu işin kuralı budur.
Sanatçı,bu işe duyduğu kızgınlığı size bir şekilde anlatır ama siz bunu anlayacaksınız ve bir daha yapmayacaksınız.
Bir söz,bir bakış hatta ,hani eskiden taverna kültürü vardı ve sahnede Ümit Besen,içeri giren cüzdanı şişkin misafire ''Oooooo Ahmet bey de hoş gelmiş''der ya!
İşte,size de bunu söylediklerinde 'Leb demeden Leblebi' kısmını üstünüze alın değerli yöneticiler. smile ifade simgesi
Uzun zamandır anlamıyorsunuz çünkü. wink ifade simgesi
#Herkes,sanatçı olabilir mi?
Sanatçı,ya alaylıdır ya da mektepli.Alaylı olanlar,hocalarından gördüklerini sahnede,perdede,tuvalde işleyen insanlardır ve yaptıkları çok önemlidir.
Mektepli olanlar ise,teorikte eğitim alan ve pratiğe dökenlerdir ve bu da hiç kolay değildir.
''Sanatçı olunmaz doğulur'' diye bir söz vardır;doğrudur da.
Gerçek sanatçı,ilkeli,yaptığının arkasında duran,muhalif,eleştiren,sorgulayan,yorumlayandır.Çıkar hesabına girmez.Yaptıkları toplumda ses getirir.
Peki,bizim ülkemizde sanatçıların durumu nedir?Çok ilkeli,işine saygı duyan ve muhalif çok iyi sanatçılarımız var elbette.
Ama.....
Çanak yalayıcı,çıkarcı,her devrin insanı sanatçı olur mu?
Bakınız;AK-SARAY'da,sanatçıların ziyaretleri gündemde bir süredir.Katılanlara göz atanınız var mı?
''Hatasız Kul Olmaz''diye şarkılar söyleyen Akil adam neyse ki çark etti ve ''Aldatıldım''diyerek yönünü döndü.Diğeri,HDP'den vekil adayı olacak sanırım,o da meleyen bir reklama çıkıyor.
Ya diğerleri ne durumda dersek:Sinemanın dört büyük starından biri,damadının arsa işi için boyun eğiyor,şarkıcı ve eşi,Rıza Zarrab'ın uçağında Avrupa'yı dolaşıyor,birinin adı MUTA NİKAHI'nda geçiyordu zaten;
Hepsini anlıyorum aslında da,Bu Metin-Eda Özülkü'ye ne oluyor?
Ne kadar güzel şarkılara imza atan bu çiftin ne işi var AK-SARAY'da?
Sanatçı,bu kadar ayağa düşmemeli.
Sanatçı,ayağa çağırılmaz,ayağına gidilir. Paspas gibi çiğneyip,geçemezsiniz sanatçıları ama adam-ların algısı bu,yapacak bir şey yok.
Sanat ve sanatçıya duyulan saygının esamesinin bile okunmadığı ülkemizde,elin uçkur düşkünü kralı öldü diye sahneler kapatılırsa,makam için adını satan tiyatrocular olursa,eskiden yarı çıplak ve nerdeyse geçmedik yatak odası bırakmayan kadın şarkıcılar hidayete erip,beze dolanırsa,nü tablolar tülbentle kapatılırsa,olacağı budur .
Ne bekliyorduk,ülkemizde sanatın yüceltileceğini mi?
Şaka mısınız allah aşkına?
#Memlekette aldatan,aldatana.Hükümet,ekonomi dibe vurunca,vatandaşın elindeki parayı almayı kafasına iyice koymuş ve elde kalan evleri % 15 destek çıkacağını söylerek para stoku yapmaya çalışıyor.
Sevgili vatandaşlarımız,lütfen kanmayın bu oyuna ve AKP gerçeğini görün artık.Yalnızca,İstanbul'da 300 bin boş konut var.Bu konutları kime ve neye göre yaptırdılar?
Elde kalan onca konutun ekonomiye katkısını hesapladılar ve bize yanaşma oluyorlar şu anda.Yoksa,sizi başınızı sokacak ev sahibi yapma gibi bir dertleri yok.
Anlayın artık!
Yalan demişken....
Herkes mi yalan söyler birbirine?Ne için yaparız bunu,amacımız ne?
Dün,ajanslara düşen bir habere göre:Kozan'da bir gelin,bir gençle evlenmiş,70 bin liralık masraf yaptırmış ve altınları da alarak ortadan toz olmuş.
Gelin de mikrofonlara açıklama yapıyor:''Adamın akli dengesi yerinde değildi.Boğazıma bıçak dayadı.Ailesinin hepsinin akli dengesi yerinde değil.Özel günümdeydim,kocamla beraber olamadım ama o bana zorla sahip olmaya kalktı.Beni,annemin evine yolladı falan....''
Burda,ne çok şey var yalana dair.
Bu kızcağızın ailesi,kızlarını verirken bu ailenin akli dengesini bilmiyor muydu?
İnsan,kızını bu kadar mı kolay buluyor da,çaycı birine veriyor?Eli,yüzü güzel de bir kız oysa.
Giyimi yerinde,kaşı,gözü de güzel.
Bir insan kızını bu kadar düşünmeden niye verir ki?
Düğünde de,karşılıklı göbek atıyorlar neşeyle üstelik.
Neresinden tutsanız elinizde kalıyor haber.
Evlatlarımız,en kıymetlimiz kuşkusuz.Evlendirirken,aileyi iyice araştırmak,eğriyi,doğruyu iyice hesaplamak gerekmiyor mu?
İnsanoğlu,çiğ süt emmiş diye,atalar boşuna dememiş inanın.
Hiç mi karşımızdakine güvenemeyeceğiz?Eğer,herkese şüphe ile bakarsak hayat ne kadar çekilmez olur değil mi?
Ona bak,yalan söylesin,buna bak arkanızdan iş çevirsin.Ayıp değil mi bunlar?
Nerde kaldı bizim geleneklerimiz,toplumsal ahlakımız,aile yapımız?
Aileler mi artık çocuk yetiştiremiyor,yoksa bir çıkar dalgası mı sarmış dört bir yanımızı inanın anlamıyorum artık.
Devletin zirvesinden,en alt tabakaya kadar herkes yalan söylüyor.
Neden peki?
Dürüst olmakla ne kaybederiz? İnsanız,hata yapabiliriz ama bu kadar yalan,dolan ve aldatma tuhaf geliyor.
Hangimiz fazlayız bu dünyada bilmiyorum ki.

29 Ocak 2015 Perşembe

Bu çocuğu biliyorsunuz.
İstanbul'da,Burger King'in müdürü tarafından,müşterilerin artığı patatesleri yediği için dövülen Suriyeli çocuk.Gözlerinin karasından yansıyan ışık,yüzündeki gülümseme...
Bunları soldurmaya ne hakkımız var?
Yaklaşık,2 milyon Suriyeli insanı,nerde barındıracağını bilmeden,nasıl besleyeceğini hesaplamadan bu ülkeye almanın sonucudur bu.
Ne desem ki,bilmiyorum.....
#‘Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin?
Yarım işler,
yarım konuşmalar, 
yarım sevdalar,
yarım günahlar,
yarım iyiliklerdir.
Sonuna kadar git be insan!’
Nikos Kazancakis
Siz de,o yarım insanlardan biri misiniz?Eğer öyleyseniz,kaybedenler kulübüne hoşgeldiniz.
Sonuna kadar gidecek cesaret kimde var allah aşkına?
Hepimizde var bir korkaklık ama haydi hayırlısı...

28 Ocak 2015 Çarşamba

#Ülkemizdeki yandaş medyanın bu kadar ayağa düşmesine şaşırmıyorduk ama Yunanistan seçimlerindeki açıklamaları cidden şapka çıkarılacak düzeyde.
Meğer,Yunanistan'ın yeni başbakanı Aleksis Çipras,13 yıllık AKP iktidarını örnek almamış mı? wink ifade simgesi
Allah sizi bildiği gibi yapsın,ey yandaş medya! Adam,hem ateist hem ilkeli.Yani,sizin bildiğiniz adamlara hiç benzemiyor.Papazın karşısında durmayı reddedip,''Bir ülkede,din devlet işlerine karışmaz''diyerek rest çekmiş bir başbakan üstelik. wink ifade simgesi
Peki,bizim bu şanlı basınımız neye uğraşmalı?
Sare Davutoğlu....
Bu adı çoğunuz duymadı sanırım ama bundan sonra sıkça duyacaksınız çünkü kendisi başbakanın eşi oluyor.
Sare hanım,bir Jinekolog.Sıkma başlı ve kürtaja ve sezaryene karşı bir doktor üstelik.
Bize de bu yakışır elbette.
Sizin de dikkatinizi çekiyor mu?Bu sıkmabaşlı kadınlar ya Jinekolog ya da çocuk doktoru oluyor.Hiç,Kalp,Beyin Cerrahı,Ürolog olanını duyanınız var mı?
Erkek bedenine dokunmayacaklar ya,ondan yapıyorlar bu tercihi.
Şimdi,Sare hanım,kadına yönelik şiddette bir açıklama yapmış.
Diyor ki:''"Erkeğe kadına vurmak değil, vurulmak yakışır"
Yani,''Sevgili erkekler,kadını dövmeyin,aşık olun.Size de bu yakışır.''
Peki,bu sözü kaç erkek feyz alır acaba?
Geçende,bir erkek,''Eşimi öldürme hakkımı kullandım''diyerek,kadını delik,deşik etmişti biliyorsunuz.
Bence Sare hanım haklı.Sevgili erkekler,yanınızdaki kadın tapulu malınız değil.Onları öldüreceğinize sevin.
Ama......
Bu ülkede,kadına yönelik şiddet durmuyorsa,AKP iktidarı döneminde % 1400 artmışsa,günde en az 5 kadın öldürülüyorsa;
Sevgili Sare Hanım,sizin kocanız bostan korkuluğu mu?
Yasaları biz mi yapacağız da ,bu cinayetleri durduracağız?
Erkeklere akıl vereceğinize,kocanıza versenize!
''SEVGİLİ ERKEKLER,KADININIZI SEVİN,ÖLDÜRMEYİN'' diyerek kendimizi eğleyelim elbette.
Onlar da,''Derhal,siz yeterki isteyin''diyecekler mutlaka.
Hep derim,şu güneş ışığı,bir türlü engelleri aşıp da beyne ulaşamıyor şu bez parçalarından.
Ah bir ulaşsa daha iyi fikirler çıkacak ama nerde?
#Yani,öyle bir ülkede yaşıyoruz ki,kim,ne yapıyor,hesabı,kitabı nasıl hesaplıyor da,böyle bol keseden dağıtıyor paraları cidden anlamak zor.
İşte,en son icraati tepemizdekilerin:SOMALİ'ye gitmiş ve onlara 10 BİN TOKİ KONUTU sözü vermiş bizimkisi.
Bizimkisinin kim olduğunu anladınız sanırım.Her yerden çıkan,bulduğu her mikrofona konuşan yegane değerimiz.
Bir diğer mümtaz insan da,hani,gölge kısmı da, bir açıklama yapmış ve diyor ki:''Ev sahibi olmak isteyen vatandaşlarımız,bankalarda hesap açacak,para biriktirecek,biz de,onlar ev alırken % 15 yardım edeceğiz.''
Eğer,buna inanacak bir gerizekalı bulurlarsa neden olmasın?
Bu ülkede,halkın 19 milyonu yoksulluk sınırında yaşıyorken,asgari ücretin 846 lira olduğu ülkemizde,vatandaş,eline geçen çok paranın bir kısmını bankada yıllarca biriktirecek,devlet de yardım edecek ve ev sahibi olacak öyle mi?
Halk Bankası Müdürü Süleyman Aslan'ı anımsayan vardır değil mi?
Hani,evindeki ayakkabı kutularında,milyonlarca Avro çıkan müdür.
Garibanın,cebindeki üç kuruşu da böyle götürecekler anlaşılan.
Bugüne kadar yapılan TOKİ'lerin rezaleti ortada değil mi?
Çürük binalar,teslim edilmeyen ve ağlaşan vatandaşlar....
Gelelim,şu SOMALİ sözüne....
SOMA'yı anımsayan var mı?Hani,sözde 301 madencinin devlet eliyle öldürüldüğü ilçe.
Ordaki,madenci ailelerinin başlarını sokacak bir evi var mı?
Bizimkisi,SOMA'yı es geşmiş ama SOMALİ'yi unutmamış;ne hoş.
Peki,ya 3 yıl önce VAN'da yaşanan deprem sonrası hala konteyner kentlerde yaşayan ve soğukla savaşan Vanlılar?
Onlara konut lazım değil mi?
Gitmiş de,SOMALİ'de 10 bin konut sözü veriyor.
Pardon da,parası kimin cebinden çıkacak bu konutların?
Kısıklı'daki villalardaki sıfırlanamayan paralardan mı,evdeki para kasalarından mı,yoksa ayakkabı kutularındaki avrolardan mı,nerden?
Bana sordu mu,''SOMALİ'ye yardım eder misin'' diye?
Elbette,insanım ve ordaki herkes için canım yanar ama burda,kendi vatandaşım üşüyor,aç geziyor,yoksulluğun içinde kıvranıyorsa,kusura bakmasın cumhurbaşkanı,tek kuruş vermem.
Çok istiyorsa,kendi karşılasın TOKİ'lerin parasını.
Benim kesemden de,kimseye hayır yapmaya kalkmasın.
Bugüne kadar ç-aldıklarına saysınlar.Üstüne de,çaldıkları paraları,faiziyle ödediğimiz hırsızlardan alsınlar.
Yetmedi mi,bunların 13 yıldır ülkeye yaptıkları zulüm?

27 Ocak 2015 Salı

#Televizyonda bir reklam izledim.Bir içecek markası,kontür veriyor litre hesabı.
Genç,o şişeyi alınca,hiç yapmadığı bir şeyi yapıyor ve anne-babasını arayıp ''Sizi Seviyorum''diyor.
Anne ve baba çılgına dönüyor.Oğulları,onları aradı ya!
Ekrana bakıyorum ve.......
Siz,en son ne zaman birine telefon açıp,''Seni Özledim.Seni Seviyorum''dediniz?
Ve bunu,kola şişesinden avanta ! gelen kontürlerle yapmadınız?
Anımsayabildiniz mi?
Oysa,ne güzeldir birini özlemek ve bunu dile getirmek.
Yani,işin kolayına kaçmadan,içten,sıcacık bir ses tonuyla.....
Baştan savma aramalar yapıyoruz çoğu kez.Hani,görev tamamlandı gibi.
Ya da,o çoklu mesajlara sığınıyoruz,karşıdakini adam yerine koymadığımızı bile bile.
Ne kadar zor olabilir ki,bir insana sesinizle ulaşmak?Bir tuşun başına oysa.Şunu hiç unutmayın lütfen,eğer;aklınızdan geçen biri varsa,telefonu elinize alın ve arayın.Belki,sesinizi duymak onu çok mutlu edecek,biliyor musunuz?
Belki,siz de mutlu olacaksınız,bunu da bilmiyorsunuz.
Telefonun diğer ucundaki sesteki coşkuyu,heyecanı,titremeyi duymanın hazzı paha biçilebilir mi?
Mekanik duygulardan ve otomatik mesajlardan da lütfen uzak durun.
Özümüz insan ve sesimiz ve bakışlarımız ve duygularımız var,karşıdakine aktaracağımız.
Bu bir lütuf değil,o gencin ailesine yaptığı gibi.
Unuttuk değil mi,birine en son ne zaman''Seni seviyorum''dediğimizi?
Vakit geçmiş midir acaba?
Bir arayın bakalım;
Belki,sonrası ''İYİLİK GÜZELLİKTİR.'' wink ifade simgesi
#Yunanistan'da,seçimleri Aleksis Çipras kazandı biliyorsunuz.Genç,dinamik ve işini bilen bir başbakan olacak kuşkusuz.Bu yolda,yıllardır çaba harcadığına göre.....
Ortada hedef varsa,ulşmak için de yıllarla birlikte,idealist bir bakış,hedefe odaklı bir siyasi çizgi izlemek ve ekibi iyi kurmak gerekiyor.
Aleksis Çipras ,tek başına değildi kuşkusuz.Yanında,iki çocuğunun annesi, 20 yıllık kadın ve arkasında güçlü bir destek grubu.
Dünyanın her yerinde,iş başına gelen bakanlara,yöneticilere bakın;hepsi genç ve dinamik.
Bizde durum ne derseniz;miyadını doldurmuş ve dinozorlaşmış ve de koltuğa yapışmış başkanlar,bakanlar,siyasiler....
Bir gitmediniz başımızdan.
Sizleri istemiyoruz hala anlamadınız mı?Ne siyasi fikriniz ne duruşunuz ne de vizyonunuz net.
Rantçı,hırsız,rüşvetçi çoğunuz ama size inananlar yüzünden hepimiz size katlanmak zorunda kalıyoruz,ne çare?
Gelelim CHP'ye....
Bu CHP,Yunanistan rüzgerından nasıl etkilenir?
Siz,bir şey olacağına inanıyorsanız hala ham hayal peşinde koşuyorsunuz demektir.
CHP'ye bakalım:Genel Başkanından tutun da,yardımcıları,İl Başkanları,örgüt yapısı nedir?
Ekranlara çıkıp,salı günü grup toplantısında esen sayın Kılıçdaroğlu örneğin.
Seçimlere şurda kalmış 4.5 ay ama hala bir seçim programını gören var mı?
Başbakan,pardon,ülkenin her şeyi cumhurbaşkanı bile HDP ile anlaşıyor.Seçimlere dayatılan ve değiştirilmeyen % 10 barajı yüzünden,HDP seçimlere girecek,baraj altı kalacak ve vekilleri AKP'yi yine iktidar yapacak.Çünkü,çoğunluğu sağlayacak AKP,bu kez de,BAŞKANLIK sistemini getirecek anayasa çoğunluğunu sağlayacak ve tek başına iktidar olacak.
Bunu göremiyor musunuz EY CHP'LİLER?
Ülkenin ÜNİTER YAPISI BOZULACAK VE EYALET SİSTEMİ GELECEK.
Bu,bölünmedir.Yani;91 yıllık CUMHURİYETİMİZİN HELVASI PİŞİYOR BİLMEM FARKINDA MISINIZ?
Yunanistan,umutla bakıyor şu anda geleceğine,ya biz?
Vizyonsuz siyasilerle ve dinci söylemleriyle AKP'yle yarışan,kendi içinde vekilleriyle sürekli kavgalı bir CHP görüyoruz.
Sağın ve dinin ne kadar yanar,döner adamı varsa partiye dolduran zihniyet,bu ülkede yol falan alamaz.
Ne işi var bu adamların partide? Atatürk'ün kurduğu,partide olduklarını unutmuş,AKP mantığıyla sağın ve inançların üstünden oy toplayacaklar öyle mi?
Bugüne kadar yaptıklarınız,yapacaklarınızın teminatı sayın CHP'LİLER.
Sizden bir şey olmaz.
Şurda kalmış seçime aylar ama siz kulağınızın üstüne yatın hala ve başka ulusalcı vekil kaldıysa onları da atın partiden.
Ülkeyi de,yine ve yeniden AKP'nin kollarına atın.
ADAMLAR,ANALARININ DİZLERİNDEN BİLE TAHRİK OLAN CİNSTEN SAPKIN DÜŞÜNCEDE.
ÜLKENİN NERESİNDEN TAHRİK OLURLAR DA,FANTEZİ KURARLAR ARTIK ALLAH BİLİR .
Siz de tekkelerin açılmasını önerin,anadilde eğitimi savunun,ülkenin bölünmesine destek çıkın.
VİZYONUNUZ VAR MI SİZİN?

26 Ocak 2015 Pazartesi

#Sosyal medyada sürekli araştırmalardan söz edilir.Çoğu da laf kalabalığından öte gitmez.
Biri,evliliğin,insan sağlığındaki faydalarından söz eder,diğeri erkeklerin neden sarışın sevdiğinden?
Peki,bu araştırmalar ne kadar doğru?Hadi,biraz beyin jimnastiği yapalım: wink ifade simgesi
Siz de,sokağa çıktığınızda,her dokuz kadından onunun sarışın olduğunu görüyorsunuz değil mi? wink ifade simgesi
Kadınlar,neden bu kadar sarışınlığa meraklıdır?Yüz şekillerine,boyuna,posuna çok mu yakışıyor sarı saçlar?
Bizim ülkemiz Akdeniz ırkı.Yani,saçlar kumral,gözler kahve,siyah.Öyle sarışın saça,beyaz tene pek rastlanmaz.
Ama illaki,kadınlarımız kuaförlerde sarışın olacak ya!
Sevgili hanımlar;saçlarınızı elbette sarı yaptırabilirsiniz ama lütfen,dip boyası geldiğinde dikkatli olun.Alttan çıkan siyah ya da beyaz saçlar bir dram inanın görüntünüzde. smile ifade simgesi
Bir de,sarı saç,makyajsız yüzü kaldırmaz.Yüzünüzü solgun gösteriyor.Eğer,sokağa çıkacaksanız,mutlaka makyaj yapın.Ölü suratlı olmanın alemi var mı? wink ifade simgesi
Bir de unutmayın lütfen:Erkekler sarışınları sever ama çoğu da gider esmerle evlenir.
Yani,çakma sarışınlığa çok da güvenmeyin derim. smile ifade simgesi
Gelelim,şu evliliğin,insan sağlığındaki faydalarına:
Çevrenize bir bakın bakalım,hiç mutlu bir evli çift görüyor musunuz? Hele,orta yaş krizindekiler....
İnsanların,evliliklerini sürdürmelerinin birçok nedeni olabilir elbette ama çoğu,inanın mecburiyetten sürüyor.
Boşanma korkusu,yalnızlığa düşmek,toplumsal statüyü kaybetmek çoğu insanı zorunlu evli kılıyor.
Peki,bu durumdaki insanlar ne yapıyor?
Erkeklerin genelinin gönlünün kaydığı bir başka kadın;
Kadınların ise öğrenilmiş çaresizliği ve evde kocayı bekleme durumu var.
E,bu da sizi mutlu insanlara dönüştürmüyor biliyorsunuz.
Eğer evliyseniz; uzun, depresyonlu bir hayat,stres dolu bir yaşam sizi bekliyor,biliyor muydunuz?
Evliliğin insan yaşamına kattığı bir şey var mı derseniz?
On,yüz bin kere düşünmenizi öneririm sizlere. wink ifade simgesi
En iyisi ne yapacaksınız?
Evlenmeyin efendim.Zorla mı? Hatta,mümkünse gidin bir adaya ve Robinson hayatı yaşayın.Bu dünyaya bir kez geliyorsunuz.Canınıza mı susadınız da,evlilik denen o şeyin içine giriyorsunuz?
Kaçın! smile ifade simgesi
#Toplum nerelere götürülmeye çalışılıyor, siz de farkında mısınız?
Bakın size Furkan Vakfı Grubu lideri Alparslan Kuytul’un açıklamaları:
-Ne diyor İslam, annen de olsa diz kapağının altından göbeğine kadar ve sırtına bakamazsın. Annen de olsa, diz kapağının üstü tahrik eder.
- İslam. ‘Olmaz canım, annesiyle olur mu, bacısıyla olur mu?’ İslam hayal kurmuyor, gerçeği söylüyor. ‘Olur’ diyor. Biri yapmazsa biri yapar.''
-Açık kadınlar şehvet arıyor.
-Açık,saçık giyinerek insanlara zulmetmeyin.
-Kocalarına süslenmeyen kadınlar,elin erkeklerine süsleniyorlar.
-Bir kadın kocasına itaat etmiyorsa,önce yatakları ayırın,olmazsa hafifçe dövün,boşanacak noktaya gelince de,yüze vurmayın ama omzuna ve diğer yerlerine vurun.
-Kadınlarda da kocalarına itaat kalmamış.Diziler,filmler bunlara yol gösteriyor.
Bu okullar yok mu?Hep bunlar yüzünden kadın itaat etmiyor.
-Kadın boşanacağına,kocası bir tane vursun.Boşanacağına daha iyi bir yoldur vurmak.
Kadını boşama yetkisi erkektedir.Erkek boşayacağı zaman bir hocadan yardım almalıdır.
Şimdi,diyeceksiniz ki,''Ne var bunda?Biri çıkmış söylemiş,Bunları yazarak bu adamın reklamını yapmıyor musunuz?Her söyleyene baksaydık..... ?
Peki,bunu siz düşünüyorsunuz.Ya bu adamın çevresindeki okumayan,düşünmeyen,sorgulamayan cahil insanlar ne düşüyordur sizce?
Bakınız,evdeki,kendisini doğurmuş anneyi bile cinsel obje olarak gören bu sapkın kafalar yüzünden,toplumumuzda tecavüzler,cinayetler bitmiyor.
Bu adama bakarsak,kendinden olan kızı da cinsel obje olacaktır.Evdeki,kadın cinsine ait her canlı, demek ki,yatağa atılacak bir beden.
Bu kadar sapkın düşünceyi din adına yapıyor üstelik.
Açık giyinen kadını,erkekleri tahrik edecek kimliğe sokuyor ama emin olun,azıcık mini etek ve topukluları giymiş bir kadına ağızlarından salyaları akıta akıta bakarlar.
Kaldı ki,kadın ne giyineceğini bunlara mı soracak?
Kadını aşağılamanın binbir türlü yolu var adamda.
Burasının bir hukuk devleti olduğunu ve kadınların yasal haklarının bulunduğundan bir'haber,kadını boşamayı erkeğin hakkı sanıyor hala zavallı.
Bir kadının yatakta,kocasına sınırsız hizmeti olduğunu da.
Acaba,kendilerinde ciddi bir cinsel işlev bozukluğu var da,bundan mı kadın bedenine bu kadar sarıyorlar?
Kadın,erkeği yatakta istemezse dayağı hak ediyor diye düşünüyor ama.....
Ya kendinde bir sorun varsa....... ?
O zaman,başvurulacak yöntem yine dayak mı yani?
Peki,bu kez kime atılacak?
Ataların bir sözü vardır bilirsiniz
''Sap yiyip,saman......''
Bunlarınki o hesap.

25 Ocak 2015 Pazar

#Hayatın değeri, uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır. Öyle uzun yaşamışlar vardır ki, pek az yaşamışlardır. Doyasıya yaşamak, yılların çokluğuna değil, sizin coşkunuza bağlıdır.
Montaigne
Siz de böyle düşünüp,hayatına uygulayanlardan mısınız??
Hadi canım! 
Beylik laflar bunlar,kimselerin takmadığı.
Eğer,bunlardan feyz alınsaydı,çevremizde mutlu ve hayatı içine sindirmiş insanların çok olması gerekmez miydi?
Peki,nerde o insanlar?
O halde?
Geçiniz....
#Hani bir şarkısında der ki,Barış Manço.
Tam elini tutmak üzereyken
Aşkımı itiraf edecekken
Sokaktan gelen o sesle yıkıldı dünyam
Domates biber patlıcan smile ifade simgesi
Keyifle pazar sabahına uyanmanın yolu,güneşli ve aydınlık bir güne gözünüzü açmanızla başlar. smile ifade simgesi
Tıpkı bugün gibi.Dışarısı,azıcık soğuk ama güneşli bir aydınlıkta.
Tam da benim günüm.Kızımla,kahvaltımı etmişim,elinden kahvemi içmişim.Ve hadi biraz da balkondan havayı koklayayım demişim.
Ama.....
Aşağıdan bir tanıdık geçiyor.Döndü ve sokağa tükürdü.İşte,günün domates,biber,patlıcan anı. wink ifade simgesi
Küçük çocukları var biliyorum.Az sonra,annesi,çocuğun elinden tutarak aynı yerden geçecek.Ya çocuğun elinde lolipop varsa ve yere düşürürse....
Ya, lolipopun kağıdını eliyle çıkarıp,şekeri ağzına götürürse? Ellerine bulaşan az önce babasının tükürüğü olabilir mi?
Neyseki,babasının tükürüğü boşa gitmemiş oluyor. smile ifade simgesi
İstanbul'da,dolaşırken,sokakta seksek oynayarak giderdim çünkü,bütün sokaklar,caddeler tükürükten geçilmiyordu.
O zaman da aynısını düşünmüştüm:Darwin,Everim Teorisini boşuna yapmış.İnsanların maymundan falan geldiği yok.Eğer,başka ırklar,maymundan çoğaldıysa bilemem ama bizim insanımız kesinlikle LAMA SOYUNDAN geliyor inanın. smile ifade simgesi
Tükürüğü bu kadar bol olan ve bulduğu her yere tüküreceğini düşünen başka bir ırk var mıdır? smile ifade simgesi
Geçende,bir kadın öğretmenin bile sokağa tükürdüğünü gördüm ve YUH! dedim.
Öğretmen bunu yaparsa.....
Pislik,kanımıza işlemiş mübarek.
''Evimiz temiz olsun ama sokaklardan bana ne?''diyen insanlarla yaşamak ne zor.
Eskiden,çocukluğumda,mahalleyi çöpçüler süpürürdü.
Erkin Koray bile şarkısına konu etmişti biliyorsunuz:
Gerçi,Kör olası çöpçüler onun aşkını süpürmüşlerdi ama olsun,süpürmüşlerdi ya. wink ifade simgesi
Uzun zamandır,ortalıkta çöpçü falan yok.Hoş,uygar dünyada,sokağı süpüren çöpçü olur mu ayrı konu.
Neyse....
Bazen,sokağın durumuna çok sinirlenirim ve süpürgeyi,küreği kaptığım gibi sokağa iner ve temizlik yaparım.Gelenler bana güler.Olsun, biraz da ders olsun isterim
Ama bugüne kadar o dersi alanı hiç görmedim inanın. smile ifade simgesi
Bizim milletimiz pislikten hoşlanıyor.Elektrik direkleri tuvalet yerine geçiyor.
Her gece balkondan şöyle bir sokağa bakarım.Gelenlerin çoğunu da tanırım üstelik.
Maşallahımız var.Gelen her 10 kişiden biri mutlaka bir elektrik direğine uğruyor. Evleri de uzak değil ama ? wink ifade simgesi
Nerdeyse aklıma PAVLOV'un Şartlı Refleksi geliyor.Her gece olur mu be mübarek? wink ifade simgesi
İşte,bizim sokağın perişan hali böyle, bu pazar sabahı.
Ne insanımız uygar olmayı beceriyor ne de sokaklarımız temiz kalıyor.
Ne olacak bizim halimiz?
En iyisi,gidip kızıma kurabiye yapayım.Bir de şarkı mırıldanırım:
Domates,biber,patlıcan...... wink ifade simgesi

24 Ocak 2015 Cumartesi

#"Sabahlarımızı renklere boyayacak
insanlara ihtiyaç var şu dünyada."
Cemal Süreya
Hani,hayat çok karamsar geçiyor ya son günlerde...
Hani,umutla,umutsuzluk arasında gidip,geliyoruz ya bir süredir....
Hani,güzel ülkemde yaşananlar artık akıllara zarar bir duruma geldi ya...
Hani,insanlığımızı sorgulayacağımız günlere düştük ya....
Hani,aşkı,sevdayı,özlemi,sarılmayı nicedir unuttuk ya .....
İşte,bu kötü günleri rengarenk yapacak insan-lara ihtiyaç var artık.
Peki,nerde o insanlar?

23 Ocak 2015 Cuma

#Ayşenur İslam....
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı oluyor kendisi.
Ama aile için ne yapıyor derseniz,koca bir hiç.Bu bakan hanım,ülkemizde işlenen kadın cinayetlerine yalnızca BAK-IYOR.AN kısmında ise esamesi bile okunmuyor.
Bakınız,ülkemizde,2014 yılında,281 kadın öldürüldü,109 kadın ve kız çocuğuna tecavüz edildi, 560 kadın yaralandı, 140 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulunuldu.
Bütün veriler ortadayken,siz kalkıp da,''Benim bakanlığım sırasında,devletten koruma isteyen hiçbir kadın öldürülmedi''derseniz,bu verileri okuyan herkes size..... güler.
Hacettepe Üniversitesi, Nüfus Etütleri Enstitüsü’yle ortak bir çalışmayla yaptı ve bu çalışma niyeyse basına kapalı yapıldı.
Bu çalışmaya göre,ülkemizde,kadınların % 38'i şiddete uğruyor ama % 89'u bunu saklıyor.Gerek utandığından ve gerekse korkusundan.
Türkiye'de,her 10 kadından 4'ü şiddet görüyor.
Evli kadınların % 36'ı kocasından şiddet görüyor, % 12'i tecavüze uğruyor, ve hamile her 10 kadından biri dayak yiyor.
Dayak yiyen her 10 kadından 3'ü evi terk ediyor ama sonlarını biliyorsunuz,öldürülüyorlar.
Kadınların % 80'i,kadına dair haklarını biliyor ama % 60'ı,kocalarının izni olmadan çalışabileceğini bilmiyor.
Yani,kadınlarımız yeterince aydınlatılmıyor bu konularda.
Kadınlarımızın % 26'ı 18 yaş altı evlendiriliyor.Yani resmi yoldan tecavüze uğratılıyor.
Boşanmış ya da ayrı yaşayan her 4 kadından 3'ü dayak yiyor.
15 yaş altı kız çocuklarının % 9'u tecavüze uğruyor.
Kadınların % 29'u baba, üvey baba, erkek kardeş, abi, dede, amca ve dayı dışında kalan erkek akrabalardan, yüzde 38’i yabancılardan, yüzde 15’i komşuların tecavüzüne uğruyor.
Rakamları,verileri daha da uzatabiliriz elbette.
Ülkemizde bir dram yaşanırken,kadından sorumsuz bakan hanımın ekranlara çıkıp da;
''Çocuk Gelin konusu abartılıyor.Ülkemizde öldürülen kadın sayısı sizin söylediğiniz gibi değil.Devlet kadını koruyor''gibi zırvalıkları söylemesi kabul edilebilir mi?
Kadınlar öldürülsün,bakan hanım da film gibi seyretsin.
Ya da,her gün açsın herhangi bir gazetenin 3. sayfasını ve haberlerine bir baksın bakalım.
Günde,bu ülkede kaç kadın ''Seviyordum öldürdüm.Boşanmak istedi,öldürdüm.Çalışmak istedi öldürdüm''diyerek mazeret üreten ve ''TAHRİK İNDİRİMİNDEN'' paçasını sıyıran erkek haberleriyle dolu.
Kadınlar mezara,sizler de gönül rahatlığıyla mikrofonlara....

22 Ocak 2015 Perşembe

#“Yaşar gibi yapmaktan, özlemez gibi yapmaktan, iyiymiş gibi yapmaktan, nefes alıp onu içimde tutmaktan, o nefeste boğulmaktan sıkıldım. Ki nefessizlikten değil nefesten boğulmaktır marifetimiz…”
Oğuz Atay - Tutunamayanlar

Ne kadar haklı değil mi Oğuz Atay.
Nefes ala ala boğuluyoruz.
#19 yaşında bir gençti Ali İsmail Korkmaz.
Polislerin tekmelerinde,fırıncının kürek darbelerinde öldürüldüğünde.
Bir anne bu kadar mı çabuk yaşlanırmış evladının ardından?
Ali İsmail'in annesini gördünüz mü?Saçları ağarmış,ağlamaktan gözlerinde yaş kalmamış bir anne.....
Hangi dinde,hangi vicdanda,bir insanı döve döve öldürmek var?
19 yaşında,savunmasız bir genç....
Ellerini başına sarmış kendini korumaya kalkıyor tekmelerden ve ''Yapmayın''diye feryad ediyor.
Ya,hastanede darpı görmeyen ve eve gönderen doktor?
Hepiniz bu gencin katili değil misiniz?
Bir de utanmadan mikrofonlara,''Asıl katiller,bu gençleri sokağa dökenlerdir''diyorsunuz.
Biriniz 10 yıl 10 ay,diğeriniz 10 yıl,diğeriniz 8 yıl diye ceza aldınız ama ''İYİ HALDEN''kurtulacaksınız.
Önce 6 yıl,sonra ise 4 yılda yırtacaksınız cezadan yani.
Bir insanı öldürmenin ''İYİ HALİ''nedir?
Sizler,bu genci kasten adam öldürmekten yargılanmalıydınız.
Ne oldu,Ali İsmail'i döverken tekmeleri daha mı az salladınız?Yoksa,gencin,başını ve kendini koruma çabasına acıyıp,iyi halle mi kürek salladınız bedenine?
Sonunda öldürdünüz....
Peki,elinize geçen neydi söyler misiniz?
Bir anneyi evlatsız bıraktınız,bir genci yaşamdan kopardınız?
Bu mudur size öğretilenler?
Sizin dininiz islamdı değil mi?
Sizin gibi müslümanlar olmaz olsun.
Bir cana kıydınız,ötesi var mı?
Sizler,yalnızca bir genci öldürmediniz.Bir anneyi de öldürdünüz.Aldığınız ceza,Ali İsmail'i geri getirmeyecek elbette ama daha fazla ceza almalıydınız.
İşlediğiniz vahşetle bir toplumdaki vicdani duyguların yokluğunu,bir ülkedeki hukuksuzluğu,mesleğine saygı duymayan doktorları,hakimleri de gösterdiniz ya bize.
Aynı göğün altında nefes alıyoruz ya sizlerle
Yazıklar olsun bize!

21 Ocak 2015 Çarşamba

#Ne demişti Nazım Abidin Dino'ya''
''Sen,mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin?İşin kolayına kaçmadan ama.''
Hadi,Nazım kadar olmasa da,biz de bir soru soralım:
'Sen,hırsızlığın resmini çizebilir misin Egemen,Erdoğan,Zafer,Muammer?Hani,işin zorlanmasına kaçmadan.Hani çikolata kutularında,hani ayakkabı kutularında,hani evdeki kasalarda...''
Siz,sayın 264 AKP'li vekil,Ya siz hırsızlığın,yolsuzluğun resmini çizebilir misiniz?
Benimki de amma soru yani.
Çizdiniz ya dün,o dört vekili mecliste akladığınızı sanarak.
Peki,ya kamunun vicdanında durum nedir?
Sahi!
Aklandınız mı sizler?
Bu ülkede,baklava çalan çocuklar 9 yıla mahkum edilirken,milletin malını çalan sizler,Yüce Divandan kaçınca aklanacağınız mı sanıyorsunuz?
Her cuma,internetten ayet sallayan Bakara-Makaracı Egemen Bağış'ı akladınız yani?
Hani,siz peygambere dil uzatanın dilini kesiyordunuz,ne oldu?
''Hırsızlığı kendi kızım Fatıma yapmış olsaydı kesinlikle onun elini de keserdim ''Hadis-i Şerif de böyle diyordu Hz.Muhammed.
Pardonda,hani sizin inancınız tamdı,ne oldu?
Reza Zarrab'ın önüne yatan Muammar Güler'i de akladınız.Oğlunun evindeki kasalardan çıkan milyon dolarlar faiziyle geri verildi milletin parasından, unutmadınız değil mi?
Ya,kolundaki saatin,hediye aldığı piyanonun vergisi ödemeyen ve bin takla atarak yalan söyleyen Zafer Çağlayan...
Ya ,oğlundan borç alan Erdoğan Bayraktar.Hani, ekranlarda ağlamaklı pozlarla açıklama yapıyordu ya
''Her şeyi,başbakanın bilgisi dahilinde yaptım.''
E,NE OLDU ŞİMDİ?
Hişt oğlum,Şu oyu fırlatarak atayım ama haberim yokmuş gibi çek pampa.Millete ders olsun,ben Egemen'im,ben yerim.
Hadi bebeğim,yırttınız yine Bizde,bu millet ve sizin gibi seçtikleri vekiller olduğu sürece,biz daha çok soyuluruz sizin tarafınızdan.
Hadi,son bir soruyu da yine ben sorayım:
''Sen,pişkinliğin resmini yapabilir misin Egemen,Muammer,Zafer,Erdoğan ve siz sayın AKP'li vekiller?''

20 Ocak 2015 Salı

Adı Medet..Para istedi,vermedim önce.Sonra,yanıma oturttum ve konuştuk.
14 yaşında ve ilkokul 4. sınıfa gidiyor.Hayali yok.En iyi dersi, konuşamadığı Türkçeymiş. smile ifade simgesi
Matematiği hiç anlamıyormuş.''Biraz kötü mü kokuyorsun ne?''dedim,''Ama arada banyo yapıyorum ki''dedi.
Benimkisi de laf işte.Yiyecek ekmeği var mı ki,banyosunu soruyorum.
Karelendik işte böyle.. smile ifade simgesi
Keşke,elimden daha fazlası gelse bu çocuklar için.
#CUMHURİYET ARTIKLARI...
MEHMET METİNER-AKP MİLLETVEKİLİ.
Bu sözü,Bahçeşehir Üniversitesi'nin Siyaset Okulu'nda yaptığı konuşma sırasında söyledi.
Artık deyince,siz ne nlıyorsunuz?Tabaktaki artan yemek mi,yoksa,argoda kullanılan anlamıyla,birilerinin kullanıp attığı,artık mal mı?Yani,kullanılıp,atılan eşya gibi...
Ben,bir Cumhuriyet Kadınıyım ve bununla da gurur duyuyorum.
Bu artık olma lafını da;
OSMANLI DEVŞİRMESİ DİYECEĞİM AMA ONLARDA ÜSTÜN ZEKA ARANIYORDU! NE SIFAT VERECEĞİMİ BİLEMEDİĞİM CUMHURİYET ARTIĞI KADINLARIN VERGİSİYLE MAAŞINI ALIP DA UTANMADAN YİYEN BU ŞAHSA İADE EDİYORUM VE ONU PROTESTO EDİYORUM.
Bu AKP'li ve HDP'li vekilleri cidden anlamıyorum.Cumhuriyetin meclisinde oturuyorsunuz.maaş alıyorsunuz.Keyfiniz yerinde.oturduğunuz yerden memleketi soyuyorsunuz,kimse de size gıkını çıkarmıyor.
Ortalığı yakıp,yıkıyorsunuz sanki parası sizin cebinizden çıkıyor gibi.Mikrofonlara,sizi adam yerine koyup çağırıyorlar üstelik.
Bari,bu çağrıya layık olmayı becerin.
O kadar sövdüğünüz Mustafa kemal Atatürk'ün kurduğu topraklarda bu özgürlüğünüzü kullanıyorsunuz.
O çok öykündüğünüz Osmanlı'da,hırsızlık yapana,zina yapana,ihanet edene ne yapılıyordu bir anımsayın bakalım?
Sizin kelleleriniz yerinde duruyor maşallah.
Şükretmeyi öğrenin artık.
Bakın,memleketi soyan dört bakanınız da garantiye alındı.
Hiç yüzünüz de kızarmıyor değil mi,aç,bi'laç,sefaletle yaşayan halkı görünce?
Hoş,siz,sırça saraylarınızdan da çıkmıyorsunuz ya,ayrı konu.
Bize müstehak inanın sizin gibi k... yalayan,artıklarla yaşamak.
Sizi,oralara biz getirdik çünkü.
Layık mıyız? Asla
Ama şu okumayan ve size biat eden çaresiz halkımız var ya!
İşte,onlara dua edin.

19 Ocak 2015 Pazartesi

#''Bütün mesafeler, yürekte başlar.''
Mevlâna
Bir şeyi istiyorsanız ya yaparsınız ya da bahane bulursunuz.
Ama bir şeyi çok istiyorsanız elde edersiniz.Ne mesafeler engeldir size ne de bahaneler.
İş ki,yüreğinizde o mesafeyi başlatmayın.Bir kez düştü mü, artık bahane üretme vakti de gelmiş demektir.
#Eskiden,Yeşilçam sinemasında''Rejisörün yatağından geçmeden oyuncu olunmaz''diye bir söz vardı.
Rejisörler önemliymiş demek ki,bir filmde küçücük de olsa bir rol ç-almak için.
Dansözlerin iyice kıvraklaştığı,rejisörün yatak odasının epeyce şenlendiği günler yaşıyoruz bir süredir.
Ama filmler kötü,oyunculuk berbat.
Değer mi,peki bunca soyunmaya?
Laleleri bilir misiniz?
Hani,Osmanlı'da,şaşalı bir dönem vardı.Ardından çöküşün geldiği.
Yakında,İstanbul'un yeri,göğü rengarenk lalelere bulanacak biliyorsunuz.İyi de oluyor hani.Her tarafta gönül açıcı laleler.....
Üstüne de ne çok şarkı yapılmıştır değil mi?
Kamuran Akkor'un sesinden dinlemiştim ilk;
Hayalimden neler gelir de geçer
Laleler,laleler,laleler,
Ya da,Sibel Can'ın sesinde:
Lale devri çocuklarıyız biz
Zamanımız geçmiş.
Aşk şarabından kim bilir en son hangi şanslı içmiş.?
Ne de hoş şarkılar değil mi?
Peki,insan hınzır olunca aklına türlü türlü soru geliyor doğrusu.
Nerden geliyor bu laleler?
Lale seralarımız mı var?
Vatandaşa, lale üretimi için teşvik mi verilmiş?
Siz de duydunuz mu? AKP Balıkesir milletvekili,hani meclis kürsüsünde yüzünü kimsenin görmediği,adının hiç duyulmadığı bir kadın vekil varmış.Adı,TÜLAY BABUŞÇU mu ne?
Hani,üstünde kısacık tayyörü ile ''90 YILLIK CUMHURİYET 600 YILLIK OSMANLININ REKLAM ARASIYDI ''demişti ya!
Siz de biliyorsunuz değil mi?
3 dönem milletvekili seçilince,dünyalığınızı zaten yapıyorsunuz ama bir daha vekil seçilemiyorsunuz anayasaya göre.
Meclisteki,saçını beze dolayan 5 AKP'li vekil,zaten bu işi garantilemişti ama demek ki,başını beze dolamayanların da düşü aynıymış.
Ah bu laleler !
Görüyorsunuz nelere yol açıyor? Hem,çok şikayet ettiğin Cumhuriyet meclisinden MAAŞINI tıkıt tıkır alacaksın hem de bütün büyükşehir belediyelerine lale satışından köşeyi döneceksin.
Hem de......
Yeşilçam replikleri mazide mi kaldı dersiniz?
Böylelerini meclise biz gönderdiğimize göre
O halde bize de şu şarkıyı söylemek düşer:
''Kendim ettim
Kendim buldum.......''
BETER OLALIM. ZATEN OLACAĞIZ DA...
LAKİN,VAKİT ÇOK GEÇMİŞ OLACAK

18 Ocak 2015 Pazar

#Aydınlık bir güne uyanmak pazar sabahlarının en mutlu başlangıcı kuşkusuz.
Özleyerek uyandığınız birileri var mı sizin de?
Ben,annemi özleyerek uyandım örneğin bu sabah.Ayak sesini duymayı,kokusunu,usul usul kahvaltısını yapmasını özlemişim.Zamanı geriye almak mümkün değil elbette ve anılara sığınmaktan başka çaremiz de yok.
Genelde yaptığım gibi,pazar yazısı yazacaktım klasik cinsinden.
Ama.....
Bir haber gördüm ve yazmasam gönül razı değil durumuna düşeceğim.
Hadi yazayım: wink ifade simgesi
Nihat Hatipoğlu'nu biliyorsunuz.Ekranların,fenomeni bir din alimi mi desem,yoksa köşe dönmenin yolunu iyi bilen biri mi desem bilmiyorum.
Ramazan ayının vazgeçilmezi,abuk soruların muhatabı bu adam bir açıklama yaptı.
Ama ne açıklama ! smile ifade simgesi
Duydunuz mu:''Banyoda çıplak yıkanmayacaksınız ve yatakta çıplak olmayacaksınız.
Nasıl yani mi dediniz? wink ifade simgesi
Banyoda,altınıza bir şey giymeden suyun altında durmayacaksınız.Giyinik keselenecek,sabunlanacaksınız. smile ifade simgesi
Hiç,hamama gitmediniz mi kuzum?Orda peştemalı çıkarıyor musunuz da,evde çıkaracaksınız? wink ifade simgesi
Orası,sizin eviniz mi,en rahat olmanız gereken yer mi?
Ne münasebet?
Koskoca Hatipoğlu yalan mı söylüyor yani? smile ifade simgesi
Hiç utanmıyor musunuz,bol köpüklü,aromatik kokulu küvette saatlerce kalmaya?
Hemen,giyinik yıkanacak ve bornozunuza sarılıp,derhal mekanı terk edeceksiniz.
Islanmış giysilerin üstüne bornoz giyip da sakın rehavete kapılmayın.Mazallah,hasta falan olursunuz.
Ya evde çocuklar sizi öyle görürse?
En iyisi,siz yıkanmayın ve kokun. wink ifade simgesi
Gelelim,şu eşinizle çıplak sevişme işine.Çıplak olun amma....
Üstünüzde mutlak bir örtü olsun. smile ifade simgesi
Ataların bir sözü var,bilmez misiniz bre cahiller!
Ne diyor sözde:''Ayıp,yorgan altında.''
E,siz de artık çarşaf mı olur,pike mi olur bilemem ama örtü şart! Sonuçta,ayıp bir şey yapıyorsunuz.
Hıııı Ayıp mı? wink ifade simgesi
Bakın,şu sözlerime itibar edin:''Yatakta örtüsüz sevişilmeyecek,banyoda giyinik yıkanılacak.''
E,ben söylemiş olayım da!
Ne yapayım,siz soruyorsunuz ben de yanıt veriyorum.
Ben de Berrin Fetullahoğlu olarak diyorum ki,
''Allah sizi bildiği gibi yapsın.Memlekette,hiç kafa yoracak bir konu bulamadınız da,yatakta nasıl sevişilir,banyoda nasıl yıkanılır,onu mu merak ettiniz yani?4.5 milyar yıldır,insanlar ne yapmışsa,siz de aynısını yapacaksınız o kadar basit.Çıplak sevişecek,çıplak yunacaksınız.'' smile ifade simgesi
Hadi bu da,benim sizlere kıyağım olsun.Çok 

17 Ocak 2015 Cumartesi

#Bugün,biraz soluklanayım istedim ve kenti dolaşmaya çıktım.Bir mağazadan,oje alıyorum.Aynı anda,bir el uzandı.7-8 yaşlarında bir kız çocuğu.Kırmızı oje alacakmışız ikimiz de meğer.
Kıza bakıyorum.Bu yaşta bir çocuğun başında o bone ve türbanın ne işi var?
Ve çocuk,kırmızı oje alıyor.Şimdi belki ama yakın zamanda o eller,o ojeyi sürmeyecek ama o bunu bilmiyor.
Ülkem,bir trajedi yaşıyor ama haydi hayırlısı.
Soluk almak istediğimde,illa ki,suyun kıyısına giderim.Kuşların sesi,yapraklarını dökmüş çınarlar ve çocukluk anılarım....
Babam,biz küçükken,hepimizi o parka götürürdü.Çimlerin ortasında bir masa ve illa ki,semaverle çay gelirdi.Biz,çay içmezdik elbette ama koşar dururduk parkın içinde.
Rengarenk mine mine çiçekleri,havuzun cansız suyu,kurbağa sesleri nasıl da mazi oldu.
Parktan ayrılırken,bir ev vardı,hep yanından geçtiğimiz.Doktorun eviydi ve çok güzeldi.Çocukken de,duvarın üstünden o evi seyrederdim.
Öyle ışıklı,öyle aydınlık ve öyle çok çocuk kahkaları yansırdı ki dışarıya,çok kıskanırdım o evi.
Bizim,öyle bir evimiz yoktu çünkü.
Bu akşam da,aynı yerde durdum yine o evi seyrettim.Pencereleri kapanmış,kapısı örtülmüştü uzun süredir.
Her taraf bakımsız bir sessizliğe bürümüştü.Nerde kalmıştı o çocuk seslerinin yayıldığı ve benim kıskançlıkla baktığım ev?
Hayat ne tuhaf?
Hiç aklıma gelmezdi,o evin de bir gün öleceği.
İçinde,insan yaşıyorsa evler yaşıyor.Çocukları büyüdü,kim bilir nereye dağıldı o evin?
Anne-babalar ölünce,evler de bir bir kapanıyor.Çevremizdeki konakların kapıları da kapandı artık.Komşularımız,dostlarımız,hepsi öldüler ve evlerine bakınca hüzünle doluyorum.O evlerin de sesi kesildi çünkü.
Yakında,hepsini yıkar ve yerlerine beton binaları dikerler artık.
Anılarımda ise,o evlerden yankılanan sesler ve sıcacık ilişkiler kurduğumuz komşularımızın gülen gözleri kalır.
Hepsi nur içinde yatsın.
Ve sözü usta yazar Yaşar Kemal'in sözüyle tamamlayalım:
''O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler.....''
Çocukluğum....
Azıcık da olsa güzel anılar biriktirmişim ama en çok da, o kıskandığım ev yer etmiş bende.
Hala,her sokağa çıktığımda önünde durup,seyrediyorsam eğer....
Hala mı kıskanıyorum acaba?
#''Ölüme hazır olun.''
Cüppeli, sarıklı,sakallı bir güruh.
''Her müslüman bunu yapar''diyerek Cumhuriyet Gazetesini hedef gösteren ama özgürlük yürüyüşü için koşa koşa Paris'e giden,başbakan Ahmet Davutoğlu.
Pardon da,ayetlerimizle dalga geçen BAKARA-MAKARACI Egemen Bağış'a ne yaptınız?
Sırtını iyice sıvazladınız mı?
Peki,onun yaptığı dine hakaret değil miydi?
Çok iki yüzlüsünüz,çok.
Bunca eleştiri yapan insanlara sormak istiyorum:İçinizden kaçı,Cumhuriyet Gazetesinin, Charlie Hebdo dergisinden yayınladığı,o dört sayfayı gördünüz?
Görmediniz bile değil mi?
İçinde ne olduğunu bile bilmiyorsunuz.Sanıyorsunuz ki,o dört sayfada,Hz.Muhammed'i karikatürize eden karikatürü var.
Çok cahilsiniz çok.
Alın da okuyun ve ne yayınlanmış görün,ondan sonra konuşun.
Tabi,konuşmaya yüzünüz kalırsa.
Bu ülkede ifade,konuşma,düşünme özgürlüğü var ve Cumhuriyet Gazetesi,bunlar için savaşıyor.Yani,senin,benim,diğerinin...
Hepimizin özgürlüğü için.
Bu kadarını anlayabilirsiniz artık değil mi?

16 Ocak 2015 Cuma

#Nazım Hikmet diyor ki:
''Basit yaşayacaksın,basit.Sanki,bir gün yaşamın sona erecekmiş gibi basit;
çay,simit ve peynirle.''
Nostalji yaşamak istiyorsanız olabilir.Ya da,hala aklınız ataların:''İki gönül bir olunca,samanlık seyran olur''kısmındaysa,ona da kabul,
Ama.....
Bu kadar basit yaşayacaksanız nereye kadar yaşarsınız?
Çay,simit ve peynir de bir süre sonra yavan gelecektir.(Tabi,buradaki konu çay,simit ve peynir değildir.) wink ifade simgesi
Samanlığın seyran olması zaten miladi bir olay. smile ifade simgesi
Hadi,benden de özlü bir söz olsun:
''AŞK,KARNINIZ ACIKINCAYA KADARDIR.
SONRASI MI?
NE YİYELİM?'' wink ifade simgesi
#KADINLARIMIZA......
Hani,90 yıllık cumhuriyetimizden bu denli şikayet ediyorsunuz ya!
Hani,dönemin başbakanının ......kılı olmaya can atıyorsunuz ya!
Hani,kendinizi,kocanızın yanında yatarken bile,yine dönemin başbakanının kollarında hayal ediyorsunuz ya!
Hani,başınızı beze dolayıp,eve tıkılıp,3-5 çocuk doğurmayı kabul ediyorsunuz ya!
Hani,sizi döven,tecavüz eden,öldüren erkekleri hoşgörüyorsunuz ya!
Hani,büyük Önder Atatürk'ün,bize verdiği seçme ve seçilme hakkı,özgür bir birey olma ve eşitlik hakkını kolayca elde ettiğiniz için,kolayca harcıyorsunuz ya!
Hepinize,Suudi Arabistan'da,zina yaptığı için meydana toplanan erkeklerin seyrettiği ve yine erkeklerin gülerek,elinde palayla kadının çığlıkları arasındaki başını kestiği görüntüyü izlemenizi öneriyorum.
Ve yine İdlib’de,şeriat mahkemesinde yargılanan ve yine erkekler tarafından meydanda kurşunlanan kadını izlemenizi öneriyorum.
Videolar öyle vahşet dolu ki, sayfama koymuyorum.
Sevgili kadınlarımız.
Bir de şikayet ediyorsunuz öyle mi?
Oturun,kalkın ve Atamıza dua edin.Bizi,böyle bir cehaletin elinden kurtardı diye.
Tabi,ne olduğunuzun,ne için orda bulunduğunuzun farkındaysanız?
Ya da,en iyisi,o videoları izlesenize.....
İzleyebilirseniz elbette.
İzleyin ve sonra yine tartışalım mı konuyu?
#'' 600 Yıllık İmparatorluğun 90 Yıllık Reklam Arası Sona Erdi''
AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşcu
Sayın Babuşçu bir kadın.Aşağıdaki iki fotoğraf karesinin biri,1915 yılında,ülkemizden kadın görseli;diğeri de,kendisi.
Çok eleştirdiği, 90 yıllık reklam arasındaki 90 farkı bulunuz.
Sizler ararken,ben de bir dip not düşeyim:Sizin gibileri o meclise sokanlar;özellikle de kadınlar....
Size ne diyor acaba şimdi?

15 Ocak 2015 Perşembe

#" Gitmek' sadece bir eylemdir. 'Unutmak' ise kocaman bir devrim."
Nazım Hikmet Ran
Bu sözü söyleyen Nazım Hikmet,unutmak eylemini öyle iyi başarmıştı ki,her gitmenin ardından.... wink emoticon
Peki,diyelim ki,siz de böyle bir gitme eylemiyle karşılaştınız ama unutma kısmında devrim yapamıyorsunuz,ne yapacaksınız?
İşte size çözüm:
"Beni mutlu edecek bir sürü sebebim var; ama favorim sensin.."
dedirtecek birini bulun. smile emoticon
Emin olun,yaptığınız devrime siz bile inanamayacaksınız. wink emoticon

Nazım'a da fazla takılmayın.O,söylediğinin tam tersini yapan bir şairdir. smile emoticon
#Seni Düşünmek
Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden 
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...
Nazım Hikmet Ran
Bugün,büyük usta Nazım Hikmet'in doğum günü.Çok sevdiğim bu şiiriyle anmış olayım.
Bir çoğumuzun dilinden dökülen ;
''Ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...''
Gönlümüzden geçen ise;
''Ah ! O fırsat elime bir geçse .... '' değil midir? wink emoticon
#''IŞİD, terör örgütü değildir.Hoşnutsuzluk ve öfke ile birbirine bağlanmış insan topluluğudur.''
Ahmet Davutoğlu-Başbakan
''Her cuma,alıyorum elime telefonu.Açıyorum bir Bakara-Makara Suresi.''
Viskisini,Londra Hilton Otelinde yudumlarken dinle ve toplumla alay eden,
AB'den sorumlu eski bakan Egemen Bağış
''Allah,cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın gökyüzündeki yansımasıdır.Nasıl ki,ay ışığını güneşten alırsa,Allah da,kudretini Recep Tayyip Erdoğan'dan alır.''
AK-TROLL GENÇLİK
Bunları çoğaltmak mümkün elbette.
Şimdi,siz bana Charlie Hebdo dergisinde,Peygambere hakaret edildiğini ve o insanları öldürmenin hak olduğunu mu söyleyeceksiniz yani?
Peki,dinimizdeki ayetlerle dalga geçen Egemen Bağış'a ne yaptınız sorabilir miyim?
Mahkemeye verdiniz mi örneğin?
Onunki hakaret değil miydi?
R.T.Erdoğan'ı Allah ile bir tutmak da nedir?Kutsal ve dokunulmaz değerimizle yan yana getirmek,hakaret değil mi? RTE,Allahın üstünde midir?Nasıl olur da kudretini RTE'den alır?
Bu nasıl bir hakarettir?
Dini kullanarak,bunca vahşete seyirci kalamazsınız.
BOKO-HARAM örgütü,Nijerya'da,2000 insanı kurşunladı ve yaktı.Hem de,din adına.Boko Haram,El Kaide,El Nusra,IŞİD,Müslüman Kardeşler,Hizbullah....
Bunlar,İslam coğrafyasını kana bulayan terör örgütleridir ve siz hala kalkmış inkar ediyorsanız,buna bütün dünya gülmez,Paris'te yaptığı gibi arkasını döner başbakanınıza.
Bakın,Afganistan,Pakistan,Nijerya,Sudan,ırak,Suriye,Libya,Mısır......
Her yerde kan dökülüyor.hem de çoluk,çocuk demeden.
Yazık değil mi bu insanlara?
Din adına vahşet yapılır mı?
Paylaşılamayan nedir söyler misiniz?
Geri kalmış Arap ülkeleri,kurak Afrika ülkeleri,hepsi Emperyalizme hizmet ediyor şu anda.
Petrol bitiyor artık ve yeni kaynaklara gereksinme var.Bunca kanın ardında,o rant yatıyor.
Suya,yemeğe,ilaca muhtaç Afrika'nın elmas madenleri lazım.Diğer ülkelerin de başka zenginlikleri.
Emperyalizme karşı çıkacaklarına ve kendi kaynaklarını kendileri değerlendireceklerine,birbirlerine düşüp,kan döküyorlar.İsyan edecekseniz onlara edeceksiniz,kendi insanınıza değil.
Ülkemdeki Cumhuriyet ve Akit Gazetesine saldıran sözde müslümanlar...
Neden Nijerya'daki katliam için sokağa dökülmüyorsunuz?Neden,Suriye'deki teröre destek çıkanları onaylıyorsunuz,neden yardım ediyoruz terör örgütlerine diye sormuyorsunuz?
Bakın,ne çok yanıtlanması gereken soru var.Kefene sarılıp,sokağa çıkarken,isyan edeceğiniz gazeteler değil,bize bunları yaşatanlardır.
Neden görmüyorsunuz hala?
Nijerya'da,yakılan anne-çocukları,IŞİD'in masum insanlara yaptığı vahşeti görmeniz için hangi dinden olduğunuz önemli değil;
İNSAN OLUN YETER!