#Saat,sabahın 6.sı
Dün gece Mavi Ay vardı gökyüzünde.Mavisi mecazi elbette ama ay,aynı dolunaydı işte.
Az sonra güneş doğacak.Çukurova,yeniden sıcak bir güne uyanacak.
Yani,göğün altında değişen hiçbir şey olmayacak ay ve güneş açısından.
Birazdan ajanslara yeni asker,polis şehit haberleri düşecek,son dönemde alıştığımız üzere.
Masum sivillerin,açlık ve sefaletle yaşayamaya çalışan yoksulluğun dramını okuyacağız gazetelerde.
Kimbilir,kaç kadın daha öldürülecek bugün?
Meclisteki beceriksiz siyasilerin,ipe sapa gelmez açıklamalarını izleyeceğiz ekranlarda.
Terör kan içmeye doymuyorken sülalesiyle Çin'de,Endonezya'da tatil yapan ve aslında bugünleri planlayarak ülkeyi kaosa sürükleyen güruhu kimimiz içimizden küfrederek kimimiz alkışlayarak anacağız.
Bülent Arınç'ın hala kadınları aşağılamasını okumaya devam edeceğiz örneğin.
Ve sayın Arınç bunları söylerken mecliste,AKP sıralarındaki kadın vekillerin alkışlamasını gördükçe......
Bunları,kuma versek de toptan kurtulsak mı acaba?Hiç değilse,evde oturur ve meclis sıralarına kadınlık onurunu taşıyan başka kadınlar gelirdi.
Neyse......
Gün,yeniden başladı Çukurova'da.
Ay,güneşin ışıklarına saklandı şu anda.Sıcak ve nem esir aldı yine bizleri.
Ay'ın mavisi soldu,güneşin sarısı başladı.Bir değişim yaşanıyor elbette ama bu ülkede,gidişatın,terörün,yoksulun,kadının,erkeğin,çocuğun....
Yani,insanın kaderi değişmeyecek.
Hırsız aynı,rantçı aynı,ihanet eden hainler aynı.
Yani,bizler debelenirken özgürlük diye,
Onlar,kanla beslenmeye,çıkarları için canları gözden çıkarmaya devam edecekler.
Bizler de,ekranlarda annelerin dizlerini döven çığlıklarını,babaların''Oğlum''diyen feryatlarını,gencecik gebe kadınların,kocalarının tabutlarına gözü yaşlı bakan hallerini,kucaklardaki çocukların bakışlarını nemli gözlerle izleyeceğiz.
Bu mudur,bu ülkenin kaderi?
Dün gece Mavi Ay vardı gökyüzünde.Mavisi mecazi elbette ama ay,aynı dolunaydı işte.
Az sonra güneş doğacak.Çukurova,yeniden sıcak bir güne uyanacak.
Yani,göğün altında değişen hiçbir şey olmayacak ay ve güneş açısından.
Birazdan ajanslara yeni asker,polis şehit haberleri düşecek,son dönemde alıştığımız üzere.
Masum sivillerin,açlık ve sefaletle yaşayamaya çalışan yoksulluğun dramını okuyacağız gazetelerde.
Kimbilir,kaç kadın daha öldürülecek bugün?
Meclisteki beceriksiz siyasilerin,ipe sapa gelmez açıklamalarını izleyeceğiz ekranlarda.
Terör kan içmeye doymuyorken sülalesiyle Çin'de,Endonezya'da tatil yapan ve aslında bugünleri planlayarak ülkeyi kaosa sürükleyen güruhu kimimiz içimizden küfrederek kimimiz alkışlayarak anacağız.
Bülent Arınç'ın hala kadınları aşağılamasını okumaya devam edeceğiz örneğin.
Ve sayın Arınç bunları söylerken mecliste,AKP sıralarındaki kadın vekillerin alkışlamasını gördükçe......
Bunları,kuma versek de toptan kurtulsak mı acaba?Hiç değilse,evde oturur ve meclis sıralarına kadınlık onurunu taşıyan başka kadınlar gelirdi.
Neyse......
Gün,yeniden başladı Çukurova'da.
Ay,güneşin ışıklarına saklandı şu anda.Sıcak ve nem esir aldı yine bizleri.
Ay'ın mavisi soldu,güneşin sarısı başladı.Bir değişim yaşanıyor elbette ama bu ülkede,gidişatın,terörün,yoksulun,kadının,erkeğin,çocuğun....
Yani,insanın kaderi değişmeyecek.
Hırsız aynı,rantçı aynı,ihanet eden hainler aynı.
Yani,bizler debelenirken özgürlük diye,
Onlar,kanla beslenmeye,çıkarları için canları gözden çıkarmaya devam edecekler.
Bizler de,ekranlarda annelerin dizlerini döven çığlıklarını,babaların''Oğlum''diyen feryatlarını,gencecik gebe kadınların,kocalarının tabutlarına gözü yaşlı bakan hallerini,kucaklardaki çocukların bakışlarını nemli gözlerle izleyeceğiz.
Bu mudur,bu ülkenin kaderi?
Ay bile mavi olmuşken.....
Güneş,sarı ışıklarını saldı yine.
Bir kere de başka renkte doğmaz mı?
Güneş,sarı ışıklarını saldı yine.
Bir kere de başka renkte doğmaz mı?