Atölyemden....
Andırın İlçesinde, Navrus Hanım Teyze'den ve onun Pitbull 'dan daha tehlikeli horozundan söz edince, bu horozu boyamak istedim.
Bitme aşamasında artık ve vernik işine gireceğim.
Dün, bir yazı okudum uygarlık üstüne.
Görselde de göreceğiniz gibi, uygar insanlar, sokağı asla kirletmez, aksine sokakta kazara atılmış bir çöp varsa toplar, çöp kutusuna atar.
Bu konuda, sayısız şey var başıma gelen. Uyarı yaptığım birinden, az kalsın yumruk yiyordum ama o işin sonu nerde biterdi işte onu o düşünsün.
Yargıdan önce, o parmakları tek tek ben kırardım ayrı konu.
Neyse...
Boyama yapıyorum, sokaktan bir ses geliyor.
Hani, pet su şişeleri vardır, üstüne bastığınızda, o iğrenç sesi çıkarır.
Bir genç, kulağında telefon, su şişesine inatla basıyor.
Dışarı çıkayım da, 'Kardeşim, bak şurda çöp konteyneri var,al o şişeyi çöpe at, neden bunu yapıyorsun? ' demek istedim,
Gencin yüzünde öyle bir öfke vardı ki...
Kim bilir, kime, neye hınç doluydu da, öfkesini zavallı şişeden çıkarıyordu?
Bu toplumun, adam olmasına daha çok var o belli de, yurdum insanı böyle giderse, hepten akıl sağlığını yitirecek.
Zırvalayanlar, saçmalayanlar, hayal içinde yaşayanlar, halisünasyon görenlerin yönettiği bir ülkede, vatandaş çıldırmış çok mu?
Tarkan dinliyorum, diyor ki şarkısında , 'Belindeki kemer olayım, saçındaki toka olayım' derken, sevdanın en harbisini yaşıyor da,
su şişesine tekme atan genç örneğin...
Hayatında, sevgiye, sevmeye dair bir duyguyu yaşamış mıdır?
Bir kadını, saçındaki toka olmayı isteyecek kadar sevmiş midir örneğin?
Toplum, sevmeyi unuttu, aşık olmayı unuttu, kibarlığı, zarafeti hepten unuttu.
Bütün derdimiz, marketteki peynirin fiyatının düşmesi, 30'luk yumurtanın 60 TL. olması ve geçim.
Ülkeyi çıldırttılar, ben de hala iyimser iyimser sanat yapıyorum.
Birazdan o şişeyi alıp çöpe atayım bari.
Hala iyimserim ya!