31 Mayıs 2015 Pazar

#Bir arkadaş istiyorum.Benimle konuşmadan beni tamamen anlayacak,benimle karşı karşıya saatlerce hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.
Sabahattin Ali
Böyle diyor Sabahattin Ali,çok da doğru söylüyor ama nerde böyle bir arkadaş?Es kaza,biriyle bir şey paylaşmaya kalkışsanız,olur ya,insansınızdır ve sesli düşünmeye çalışıyorsunuzdur ve karşınızda da biri oturuyordur.
Belki,o an,onunla paylaşmak istiyorsunuz düşüncelerinizi.
Sakın yapmayın.
Çünkü......
Hemen salvolara başlıyorlar.Eleştiri bombardımanına hazır olun.Siz zaten hep böylesinizdir.Siz hep abartırsınız,siz yaparsınız,siz ,siz,siz....diye başlayan tümceler.
Siz de,bunları yaşamaktan ve usananlardan mısınız?
Bir kere de,bu insan ne diyor diye düşünmüyorlar değil mi? Bir kere de eleştirmeden,sorgulamadan dinleyin be kardeşim!
Demek ki,o anda konuşmaya gereksinmemiz var ve sizi seçmişiz.
Yanlış seçim misiniz acaba? wink ifade simgesi
Ya da hiç kimseyle,hiçbir şeyi paylaşmayın.Bulun bir dağ başı.Avazınız çıktığı kadar bağırın.Biriyle,bir şeyi paylaşmaktan daha yararlı inanın.Dağlar da,sizi eleştirmez ya! smile ifade simgesi
Gidilecek dağ başı da mı bulamıyorsunuz?
O zaman yapacak tek şey kalıyor.Gidip,bir 70'lik alıyorsunuz.Bir de meyhane şarkılarını açıyorsunuz.
Birkaç da meze.....
Şişenin dibini bulana kadar için.En azından birkaç gün baş ağrısından sorunları unutursunuz.
Sade bir kahve? wink ifade simgesi
#GEZİ RUHU NEDİR?
17 milyon nüfuslu İstanbul'da,Gezi Parkının önünden geçmek bir yana,yerini dahi bilmeyen insanlar var.
Gezi ÖZGÜRLÜK,
Gezi BARIŞ,
Gezi DEMOKRASİ,
Gezi BASKI VE ZULME DUR DEMEK
Ve
GEZİ,BİR DİRENCİN öyküsüdür.
Hayatında,bir ağacın gölgesinde soluklanmayan,bir kuşun kanat sesini duymayan,kedilerin,köpeklerin çimlerdeki miskinliğine tanık olmayanlar ne anlar Gezi parkının öneminden?
İstanbul'a her yolum düştüğünde,gitmeden dönmediğim tek yer Gezi parkıdır.Belki de,öğrenciliğimden kalma bir alışkanlık.İlla ki,o parka gidilecek,banklarda solunlanılacak ve İstanbul kokusu içine çekilecek. smile ifade simgesi
Taksim'e bakan duvarların üstüne oturacaksınız.Solunuzda,bir türlü yıkamadıkları AKM,sağınızda ünlü Taksim Anıtı ve karşınızda,İstiklâl'e akıp,giden kalabalık....
Çok keyiflidir Gezi Parkı.Her türden insanı görürsünüz.Yaşlı,genç,kadın,erkek,gay,transseksüel,kedi,köpek,kuş,böcek....
Hayatın renkleridir her biri.
Parfüm kokularının ter kokusuna karıştığı ama kimsenin birbirine karışmadığı bir özgür alan.
Ta ki,Topçu Kışlası dikme sevdasına düşen biri çıkana kadar.
Gerçi,henüz başaramadı ne kışlayı yapmayı ne de AKM'yi yıkmadı ama yapmadan ölmeyecek belli ki.
Gezi Parkında hiç soluklandınız mı? Gecesi de,gündüzü de bambaşka güzelliktedir.
Nereye gittiğini hiç anlamadığım o kalabalık,ha bire dolanır İstiklâl'de ve o renkli kalabalığı izlemek çok keyiflidir.Ayrılanlar,barışanlar,öpüşenler,koklaşanlar....
Şimdilerde çok artan Suriyeli dilenci çocuklar var bir de.Her köşe başında müzik çalanların sesleri,ta size kadar gelir.
Geceleri o duvarın üstünde dinlediğim saksafoncu artık yoktu ama.....
İstanbul bu,hiç renkleri solar mı? wink ifade simgesi
Onca insan öldürüldü Gezi olaylarında.Bir çoğu da sakat kaldı ama gördüğünüz gibi sayın AKP hükümeti;
GEZİ BİZİM VE SİZİN O PARKI YIKMAYA GÜCÜNÜZ YETMEZ! smile ifade simgesi
Bakın,ben bile ta Adana'dan sahip çıkıyorum parkıma ve hep oturduğum bankıma ve duvarıma.
Bugün yasaklamışsınız parka girmeyi.
Hayırdır! Emir büyük yerden belli ki. wink ifade simgesi
Size öğretmediler mi,Ajda Pekkan'ın o şarkısını:
Ne diyordu süper starımız:
Bugünün bir de, yarını var..... wink ifade simgesi

30 Mayıs 2015 Cumartesi


#Siz hiç hayatınızda çığlık atan bir kaplumbağanın sesini duydunuz mu?
Ya da kaplumbağaların ses çıkardığını biliyor musunuz?
O zaman,size bir örnek:
Her yere yürüyerek gitmeyi tercih ediyorum olabildiğince.Dün sabah da,diş doktorumda randevum vardı.Ve saat sabahın sekizi.
Hadi,kent içi ormandan gideyim dedim ve işte onu gördüm;fotoğraftaki kaplumbağayı yani.
Ama nasıl?

Bir kaplumbağayı öldürmek isterseniz,kabuğunun üstüne çevirin ve bırakın.Asla doğrulamazlar ve o şekilde de ölürler.Ta ki,biri onu kurtarana kadar.
Yani ben. wink ifade simgesi
Arızalı insanları;kör,topal,sakat,hasta hayvanları bulmakta üstüme kimseyi tanımıyorum.
Onlar mı beni buluyor,yoksa arızalı ben miyim de,bunları çekiyorum bilmem. wink ifade simgesi
Önce ölmüş sandım.Ayağımla iteledim ve canlı olduğunu fark ettim ama nasıl?
İri,siyah karıncalar,ters dönmüş kaplumbağanın kabuğundan içeri girmiş ve hayvanı canlı canlı yemeye başlamışlardı.
Bunu daha önce de gördüğüm için biliyorum.Hayvan,nasıl bir ses çıkarıyordu biliyor musunuz?
Tıpkı,bir siren sesinin tizliğinde aynı tonda bağırıyordu.Ne acıdır kim bilir yaşadığı an?
Önce,elime aldım.ortamda su olsa tutacağım ama yoktu.Üfleyerek ve silkeleyerek karıncaları olabildiğince attım içinden.
Kaldırıma koydum ama bizimkinde tık yok.Anladım ki korkuyor.Yeniden elime aldım ve otların arasına koydum.Başını,uzun süre çıkarmadı ama az sonra bir telaşla yürümeye başladı.
Sevindim. smile ifade simgesi
Ben diş doktoruma,o da doğal ortamına gitti.
Dönüşte,görür müyüm acaba diye bakındım,yoktu.
Benimkisi de laf yani!
Ne yapacaktı hayvan,onu karıncalardan kurtardım ve yaşam şansı verdim diye teşekkür mü edecekti? smile ifade simgesi
Nalet olsun,şu içimdeki insan sevgisine!
Gidince üzülüyorum ama bu da çok çabuk gitti canım. wink ifade simgesi
Azıcık okşasaydım bari. smile ifade simgesi
Beğen · Yorum Yap · 
#Cumhuriyet Gazetesi ve soruşturma ve ülkeyi aldatma halleri üstüne...
''Adana'da yakalanan tırlarda silah taşınıyor'' diyenlere
''Haysiyetleri varsa ispat etsinler''
Recep Tayyip Erdoğan 
diyen sayın Erdoğan,''Oslo'da, PKK ile masaya oturulduğunu ispat edemeyen ŞEREFSİZDİR''demişti ve ispat edilmişti.
Tıpkı,Adana'da tutulan tırlarda
-1000 HAVAN MERMİSİ
-1000 TOP MERMİSİ
-50 BİN MAKİNELİ TÜFEK MERMİSİ
-30 BİN AĞIR MAKİNELİ TÜFEK MERMİSİ
yakalandığı gibi.
Haysiyetleri varmış ki,ispat ettiler.
Ne olacak şimdi,haysiyetten,şereften söz eden-ler?
Yakalanan tırlarda,ilaç kutularının altına sakladığınız o silahları, başta IŞİD Terör örgütü olmak üzere,Suriye'deki cihatçı terörist gruplara göndererek,onca bebek,çocuk,kadın,yaşlı demeden masum yüzbinlerce insanın öldürülmesini sağlayanlardan birileri de siz değil misiniz?
''BOP'un Eşbaşkanlarından biriyim''diye gerinerek dolaşırken,bütün komşularımızla ülkeyi düşman eden,sıfır sorundan,çözülemeyen sorunlar yumağına ülkeyi sokan da sizin siyasetiniz değil mi?
AKP'li Yasin Aktay da o tırlarda silah vardı demişti,yalanlayan da çıkmamıştı.
MİT MÜsteşarı da ''Kurgu bunlar''derken diğer yandan da'' Devletin sırrını ifşa ediyorlar''diyerek olayı kabul etmiyor mu zaten?
Bir ülkede iç savaşa çıkaranlara silah yardımı yapmak,ne zamandan beri devlet sırrı oldu söyler misiniz?
Atatürk'ün ''Yurtta Barış,Dünyada Barış''sözü bizim ilkemiz değil miydi?
Peki,Adana'da yakalanan tırlarda binlerce silah yakalandıysa,o silahları o tırlara Cumhuriyet Gazetesi mi koydu da,gazete hakkında soruşturma açılıyor,baskı kuruluyor ve yasaklar getiriliyor?
Siz,o tırlara silah koymasaydınız,tırlar yakalanmayacaktı ve haber konusu da olmayacaktı.
Bir de utanmadan ilaç kolilerinin altına saklıyorsunuz.
Neyi düşünmüştünüz sahi?
''Silahları gönderip sizi öldürteceğiz ama sağ kalan olursa da alın bu ilaçları ve tedavi olun mu?''diyecektiniz?
Yazıklar olsun sizin izlediğiniz siyasete!
O bebeklerin,masum insanların vahşice katledildiği görüntüleri gazetelerde gördüğünüzde hiç vicdanınız sızlamıyor mu?
Gerçi,siz alışkınsınız,ekmek almaya giden çocukları öldürtmeye.Suriyeli olmuş,Iraklı olmuş ne gam!

29 Mayıs 2015 Cuma

#Anayasa Mahkemesi,Resmi nikah olmadan dini nikah kıyan imam ile çiftlere 2 aydan 6 aya kadar hapis cezasını oy çokluğuyla iptal etti.
Haydi kına yakın artık nerenize isterseniz.Çünkü,bu iptal kararıyla,laikliğin elden hepten gitmesi bir yana,artık kadınlara verilen yasal hakların tümü iptal oldu.
Bu ne demek hadi analiz edelim?
Anayasa,resmi nikah olmadan dini tören yapılmasına izin vermiyordu.Bu,şu demek:18 yaş altı kız çocukları,PEDOFİLİ MANYAKLARININ koynuna olabildiğince sokulamayacak-tı.
Ülkemizde kayıtlı 181 BİN,kayıt dışı 5 MİLYON ÇOCUK GELİN VAK'ASI VAR.
18 yaş altı evliliğin olabilmesi için de,ailenin onayı gerekiyor.
Bu yasanın iptaliyle,artık azgın zamparalar,sakalı ağarmış takkeliler,istediği kadar kız çocuğunu,kadını haremine katabilecek.
Yani,bir açıdan da MUTA NİKAHINA izin veriliyor.
Burası ne İran,ne de başka bir bağnaz islam ülkesi.
Burası,ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARININ canları pahasına kurdukları TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ.
Burda islam yasaları değil,laik,hukuk sistemi işler.
Peki,nedir bu MUTA NİKAHI?
Sokakta gördünüz,pazarda gördünüz bir kadını ve nasıl yatağa atacağınızı hesap ediyorsunuz.1 gün,3 gün,5 gün.Yani,kadının bedenini kullanacaksınız zevkiniz için.
Gidip,MUTA NİKAHI diyerek,kadını alıyorsunuz,kullanınca da atıyorsunuz.
Tıpkı DİNİ NİKAH kepazeliği gibi.
Erkek,3 KERE BOŞ OL dediğinde,kadının nikahı düşüyor.
Resmi nikah demek,kadının güvencesidir.
Kadın,miras hakkını,çocukların soyadını,kendisine verilen bütün yasal hakları hukukun güvencesinde alır.
Resmi nikah olmadan,dini tören yapılırsa ve erkek kadını BOŞ OL diyerek boşarsa,kadının miras hakkı,çocuklarına vereceği babanın soyadı,sosyal güvencesi ne olacak?
Kadınlar,ortada kalacak böylece.
İşin bir de 18 yaş altı kısmı var elbette.Az önce aileden sorumsuz bakan Ayşenur İslam hanım,ekranda şunu söylüyordu:Bu yasal değişikliğin,çocuk gelin olayını artırmaması gerekir.
Sahi mi?Cidden artırmaması gerekir mi?
Siz ne işe yarıyorsunuz acaba?Olasılık hesabına oturalım isterseniz.Acaba,kaç kadın,ortada kalır,kaç kız çocuğu yaşından utanmayan p..... koynuna sokulur.
AKP'ye hala oy veren özellikle kadınlarımız.....
Başınıza ne getiriliyor farkında mısınız?
Atatürk'ün,ta 1930'larda kadınlara verdiği hakların üstüne helva yiyin artık ey AKP'liler.
Anayasa Mahkemesinin bütün üyelerinin erkek olduğunu biliyorsunuz değil mi?
Onlara da bir çift söz olsun:Siz,sahiden hukuk fakültesini bitirdiniz değil mi?Yani;yasaların değişmezliğini de,değişirse neler olacağını da en iyi bilmesi gereken hukukçular.....
Siz var ya!
O cübbelerinizi çıkarın ve hukukçuyum diye ortada gezmeyin artık.
SİZDEN BİR CACIK OLMAZ ÇÜNKÜ!

28 Mayıs 2015 Perşembe

#Şimdi,size bir olay anlatacağım,2 saat önce yaşadığım.
Bu bir öykü değil,bir senaryo değil,hayatın içinde,bir an!
Sayfamı izleyenler bilirler,6 gün önce,bir sokak köpeğini okul servisi ezmişti.Veterinerlerin biri geldi,diğeri gitti eve.Hayvan,çok acı çekti günlerce.Kısmi felç geçiriyor hala,kırıkları var ve bir ayağını kullanamıyor-du.
Bizim eve bir hayvan gelecek ve iyileşmeyecek,bu mümkün mü?

Hayatımda,bu köpek kadar güzel bakan bir hayvan daha görmedim inanın.O gözler nasıl masum bakıyordu ve minnetle...
Barınağı aradım,eve geldiler ve hayvandaki bakımı görünce ''Siz,bizden daha iyi bakıyorsunuz.hadi eyvallah''dediler. smile ifade simgesi
Yani,köpek benim oldu.
Sabah,sütünü verdim ve baktım ki,annemin o güzelim çiçeklerinin içine yatmış ve hepsini ezmiş.Bulduğu ne varsa dişlemiş,parçalamış.
Kızmadım elbette.Köpek nihayetinde,mayasında var dişlemek.
İç kanaması olduğu için sıvı tüketmesi gerekiyordu.Akşam,et suyunu verdim,ayağa kalktı topallayarak.Başı da daha az sallanıyordu.
Bana öyle bir yılışması ve başını okşatma çabası vardı,görmeliydiniz.Nasıl da sevgiye alışıyorlar.
Öyle sevindim ki,hemen veterineri aradım.Apartmanın kapısını açık bırakmamı söyledi.Sonuçta,o bir sokak köpeğiydi ve evi sokaktı.
Ya da biz öyle sanıyorduk ama değilmiş meğer.
1.5 saat,balkondan köpeği bekledim.Islık çalarak,kontrol ettim.Öyle korkuyordu ki,bir araba farı gördüğünde hemen eve kaçıyordu.
Hatta,bir dişi köpekle oynaşmasını bile izledim.
Fotoğraflarda da göreceksiniz zaten. wink ifade simgesi
Sokaktan geçenler bendeki tepkiye gülüyorlardı.Bir insan,balkondan ''Hadi oğlum yürü ayağın açılsın,dikkat etsene yine araba çarpacak,çekil ordan,ne laftan anlamaz bir şeysin sen''diye bağırır mı?
Cinslik işte. wink ifade simgesi
Bir motor durdu ve hayvan birden ona yöneldi.Tanımıştı ama kimi?Kaskını çıkardı biri ve yaşlı bir amca....
Köpek,yukarıya bana baktı,amcaya baktı ve yere oturdu.Gitmekle,kalma arası bir oturuştu bu.
Amca bana seslendi:''Bu köpek bizim.Karım,on gündür çok üzgün.''Köpeğimizi kaçırdılar mutlaka diyordu.Ben de on gündür bunu arıyordum.Öldü sanmıştım''dedi.
Bende ona,köpeği bir minibüsün ezdiğini ve 6 gündür,evin bahçesinde baktığımızı söyledim.
Nasıl sevindi anlatamam.
''Burda kalsın mı?'' dedi,''kalırsa'' dedim.
Motoru yavaşça çalıştırdı ve uzaklaşmaya başladı.Köpek,bana baktı,motora baktı ve aksayan ayağıyla motora koştu.Köşeyi döndüler ve kayboldular.Balkonda bir süre bekledim,belki döner diye ama dönmedi.Çünkü,sahibini bulmuştu.
Hani bir söz vardır: Dönerse senindir dönmezse zaten senin olmamıştır.
Hiç bana ait olmamıştı ama ait olduğu yere dönmesini sağlamıştım.
Mutluyum,sahiplerine kavuştu;
Üzgünüm,o güzel bakışları çok sevmiştim ve özleyeceğim.
Bu kadar bakım yapılan bir evden,ben olsam gitmezdim ama köpek deyip geçmemek gerek.Duyguları,benden önceki sahiplerine aitti.
#''Hayat,nefes almakla vermek arasında yaşananlardır''denir.
Nefesin süresini kimse bilemez elbette.
27 Mayıs......
Benim de dünyaya ''Merhaba''dediğim gün.Bir yaş daha aldım bu yıl.Saçlara biraz daha ak düşecek,yüzdeki çizgiler biraz daha derinleşecek.
Doğal bir süreç elbette,herkesin başına gelen.Milyarlarca insan,aynı yoldan gelip,geçti bugüne kadar.Sıra bizde demek ki.Bizden sonra da,hayat devam edecek.
Sevilmek çok önemli.''Sıradan bir gün'',ya da ''Ne saçmalık,doğum günü de neymiş?''diyenlerden misiniz yoksa?
Hayatta ritüeller vardır.Özel günlerimizi es geçmeyiz çoğumuz.Sektör tuzağı,bir güne sığdırılır mı günler? diye söylensek de,güzeldir böyle günlerde anılmak.
Varsın,böyle ritüellerde hayat yol alsın.Güzel bir duygu inanın.
Hayatın koşturmacasının içinde birbirimize yeterince vakit ayırıyor muyuz?Hep bir bahanemiz vardır değil mi?
En son ailemiz,yakın arkadaşımız,dostlarımızın hangisiyle bir yemekte buluştuk?Hangisiyle bir kahve sohbetine aldık?
Elimizde cep telefonu,yakındayken uzağız birbirimize.
İşte,bu günler,insanları birbirine yakınlaştırıyor inanın.
Dün akşam örneğin......
Yeğenlerimi nicedir görmüyordum.Evin gelinleriyle ne zaman kahve içmiştik anımsamıyorum bile.
İlişkileri sürdürmek çabayla olur.Böyle günler de,birbirimize anımsatır bir aile olmanın gereğini.
Dün güzeldi.Ailemin kalanları yanımdaydı.Yedik,içtik ve günü tükettik.
Mutlu da olduk.Bu güzel bir şey.Hele hediyelere boğulunca daha mı güzel ne?wink ifade simgesi
İnsan biriktirmek gerekir.Para,mal,mülk de bir yere kadar.
Eğer çevrenizde dostlarınız,arkadaşlarınız,sizi anan insanlar varsa çok şanslısınız demektir.
Sosyal medyadan,hiç karşılaşmadığım,yalnızca sayfalar aracılığıyla görüştüğüm güzel insanlara...
''Nice mutlu yıllar Berrin hanım''diye başlayan dilekleriniz var ya!
Bir çoğumuza sıradan gelen ama içi öyle dolu sözlerdir ki.
Bir insanın mutlu olmasını dilemekten daha güzel bir şey var mı?Dün,her okuduğum mesajda,yüzüme gülümseme yayılıyorsa,güzel insanlarla çevriliyim demektir.
Öncelikle atalarım;anam,dedem,babam,annem...
Onları ziyarete gittim ve bu dünyada bana nefes alma şansını verdikleri için hepsine teşekkür ettim.İyi ki,onların kanından çoğalmışız. Hayatı,insan olmayı,dürüstlüğü,yardımı,şefkati hep onlardan öğrendik.
Annem.....
En büyük öğretmenimdi.Bundan sonra da,onun bana öğrettikleriyle yol alacağım.
Başta kızım ve ailem olmak üzere,sesini duyduğum dostlarım,iletilerini okuduğum arkadaşlarım,beni sevmeyen kimsenin olduğunu düşünmesem de wink ifade simgesi ,hadi onlara da bir teşekkür benden.
İyi ki varsınız hayatımda.
Bundan sonra da uzun yıllar birlikteyiz biliyorsunuz. wink ifade simgesi
TEŞEKKÜRLER! smile ifade simgesi

26 Mayıs 2015 Salı

#“Sana bir türkü söyleyeyim
Güzel olmasın gerçek olsun”
Turgut Uyar
Hepimiz,zaman zaman rüya görmek isteriz.Güzel türküler çalınsın,kavak yelleri estirecek şarkılar dokunsun kulağımıza.....
Ama hayat böyle mi acaba?
Bütün güzel şeylerin bir sonu var elbette.
Ayağınıza biri,bir çelme takar,ya da sıkı bir kazık atar;
İşte o zaman şarkıların da,türkülerin de hep güzel bir rüya olduğunu anımsatır bize hayat.
Gerçekçi olmak gerek aslında ama illa ki,aldanmaya hazırızdır ya!
Belki de böyle mutlu oluyoruz.
Kim bilir?
Hadi,bir türkü söyleyin,gerçek olmasın,güzel olsun. wink ifade simgesi
#FOX kanalında,Anadolu Partisi başkanı Emine Ülker Tarhan'ı izliyorum.
Bu ülkede,cidden akıl tutulması yaşanıyor hem de en akıllısı dahi aynı yoldan geçiyor.
Yarsav başkanlığı yapmış bir hukukçu,çıkmış,cumhuriyetimizin zarar gördüğünü ve durdurmak için sorumlu olduğunu,bu nedenle seçimlere girdiğini söylüyor.
Ne kadar düşüncelilermiş meğer,tıpkı Vatan Partisi ve diğer küçücük,miniminnacık partiler gibi.
Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz Allah aşkına?
Araştırmalar gösteriyor ki,7 Haziran 2015 genel seçiminde oy kaybetse de AKP, % 38 bandında hala.Bize dayatılan başkanlık sistemi ve tek adamlık nasıl kırılacak bir fikirleri var mı bu partilerin?
CHP ve MHP,elbette yükselişte.HDP de,barajı geçebilir.
Başkanlarının söylediğine çok itibar etmemekle birlikte,AKP-MHP,AKP-HDP koalisyonu hayal olmayabilir.
Partilerin,bugüne kadar AKP'ye yaptıkları desteği unutmayalım lütfen.Çıkarlar söz konusu olduğunda,ortada ilkeli siyaseti,verilmiş sözleri bulamazsınız bu ülkede.
Onurlu bir duruş,sözünün arkasında durmak işine geldiği gibi izlenecek bir yoldur.
AKP'nin her türlü katakulliyi çevireceğini hepimiz biliyoruz.Bu kez,trafoya kedi girmeyecek belki ama,oyların nasıl değişeceğini,yok edileceğini de unutmamalı.
Adamların ahlaksızlık kanına işlemiş,başka şey beklenebilir mi?
İktidara giden her yol mübah onlara göre.
Gelelim şu küçük partilere:
SP-BBP % 3.9
Diğer(Yani,Vatan Partisi-Anadolu Partisi-DSP,HEPAR vs.) % 0.8
Oranlar değişmekle birlikte ortalaması bu olacak belli ki.
Keşke,demokratik bir ülke olsak ve % 10 barajı olmasa ve de bu partilerin hepsi mecliste yer alsa ama değiliz işte.
Peki,hal böyleyken;hangi akla hizmet,barajı aşamayacağınız bile bile seçime giriyorsunuz?
Ç-alacağınız oylar,AKP'ye yarayacak.Peki,bu durumda,siz kime hizmet ediyorsunuz Emine hanım ve diğerleri?
Cumhuriyet elden gidiyormuş,öyle mi?
8 Haziran seçimlerinden sonra suçlu arayacaksanız
AYNAYA BAKMANIZI ÖNERİYORUM!
Çünkü,AKP zihniyetinden kurtulmak için herkes elinden geleni yapıyor.
YA SİZ?

25 Mayıs 2015 Pazartesi

#''Herkes konuşur,AK Parti yapar.''
Günlerdir,bu slogan dolaşıyor ekranlarda.Köprüler,oto yollar,havaalanları.....
Sanırsınız ki,bunlar,AKP'nin bir lütfu.
İyi de,bir ülkede hizmet etmek iş başına gelen her hükümetin görevidir.Onca toplanan vergi bir işe yaramalı değil mi?
En çok takıldığım reklam,her kadın gibi,çarşı,pazar konusundaki çalışma..
Hani,ülke gerçeklerini bilmeseniz,pazar,market fiyatlarını yaşamasanız cidden ne şahane bir ülkede yaşadığımızı sanacağız ama öyle mi acaba?
Şekerden,pamuğa,samandan,patatese kadar,her üründe ülkeyi dışa bağımlı hale getiren bu icraat şaheseri AKP hükümetini iyi analiz ediyor musunuz sizler?
Her şeyi ithal eder olduk artık.
Bir ülkede,işlerin yolunda gidip,gitmediğini anlamak için halkı gözleyeceksiniz.Ne yiyor,ne içiyor,nasıl yaşıyor,faturalarını nasıl ödüyor,sosyal ve kültürel olaylara ne ölçüde katılıyor izleyeceksiniz.
İzleyeceksiniz ki,halkın refah düzeyini de bilesiniz.
Pazartesileri semt pazarına giderim.Kendim de alış verişimi yaparım,halkımızı da gözlerim.
1 liralık maydanoz için bile ''75 kuruşa olmaz mı?'' diyen insanların,ezik domatesleri toplama,yere düşmüş biberleri utanarak arabasına atma telaşını izlediğimde,bir kez daha lanet okurum bu insanları bu hale düşürenlere.
Bırakın eti,sütü,sebze ve meyveyi almak için bile küçük çaplı bir servet ödüyorsunuz.
Hani,reklamda kadın diyor ki:''Allah razı olsun hükümetimizden.Sebze,meyve bol.İstediğim kadar alıyorum.Tarımımız gelişti,hayvancılığımız gelişti.''
Yüzü gülüyor bunları komşusuna anlatırken.
Evine ayda yarım kg et giren kaç hane vardır?
Ya da,çocuklarına her gün süt içiren,her akşam meyve tabağı hazırlayan kaç anne çıkar?
Bilemediniz mi?
O halde,ben size rakamlar vereyim:850 gr peynir 17 tl,1 lt süt 1.90 tl,1 kg et 35 tl,domates 3 tl, patlıcan 2 tl,şeftali 7 tl,çilek 6 tl,erik 8 tl,kavun kg.4 tl,karpuz kg 4 tl,yemeklik Ayçiçek yağ 5 lt 25 tl, 5 lt zeytinyağı 100 tl.....
Listeyi uzatabiliriz elbette.
Şimdi size soruyorum:4 kişilik bir ailenin meyve,sebze fiyatlarına bakarak,aylık gıda harcaması nedir?
Ekranda dönen herkesin konuşup,AK Partinin yaptığına inanırsak toplum refah içinde ve biz yalan söylüyoruz.
Yok,rakamlar doğruysa;
Bu adamların oy istemeye hiç yüzleri kızarmıyor mu?
3 milyar 300 milyonluk Mercedesleri çerez parası sayan bir Maliye Bakanı var bu ülkede değil mi?
Hani,asgari ücret 940 lira ya!
Arabaların fotoğraflarına ekmek bandırıp yersiniz artık, hala AKP'ye oy vermeyi düşünenler.
Azıcık düşünün,sorgulayın.Hiç mi pazarlardaki sefaleti görmüyorsunuz bilmem ki?

24 Mayıs 2015 Pazar

#Sabah haberlerinde,AKP mitinginde konuşan,dünyadan bi'haber insanları ibretle izliyorum.
-Siz de duydunuz mu,asgari ücret yeterliymiş.
-Hastanelerde sıra beklemiyor ve istediğimiz doktora her an gidebiliyor muşuz.
-İlaçlarımızı istediğimiz eczaneden alıyormuşuz.
-İşsizlik sorunu yok,iş beğenmeyen insan sorunu varmış.
-Allah razı olsunmuş Tayyip Erdoğan'dan.
-Türbanı serbest bırakmış,böylece kadınlar özgür olmuş,imam hatiplere sahip çıkmış vs gibi zırvalıklar
Tabi,bütün bu konuşmaları, başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşma yaptığı mitingden izliyoruz.
Ahmet Davutoğlu,kendini hala başbakan sandığı için hicap duysun bence.Tüm övgüler Tayyip Erdoğan'a gidiyor çünkü.
Bakalım,meydanlardaki vatandaşlarımız doğru mu söylüyor?
En son ne zaman hastaneye yolunuz düştü?
Geçen hafta benim düştü örneğin.182'den sıra almak 4 lira biliyorsunuz.Tabi,doktor seçiminizin garantisi de yok.
Bir arkadaşımı aradım ve randevu aldım.Fakat....
Değil,sıra beklemeden muayene olmak,hastaneye giremiyorsunuz kalabalıktan.Saatlerce bekliyorsunuz.Hele bir de tahlil,röntgen istedi mi,bittiniz zaten.Hastane yollarını arşınlayacaksınız günlerce.
Palavra yani,sıra beklemeden,PARAM KESİLMEDEN muayene olmak.
Eczanelerde, maaşınızdan yapılan kesintileri ne sanıyorsunuz ey ahali?
Sağlık bedava mı?Eskiden ilaçlarınız nalburdan mı alıyordunuz da,şimdi istediğiniz eczaneden alıyorsunuz?Peki,SGK'nın birçok kanser ilacını ödemediğini ve insanların çaresizce beklediklerini biliyor muydunuz?
Saçına bezi dolayan kadın,her gün kadınlar öldürülüyor ve AKP hükümeti hiçbir önlem almıyor.O kadınlar öldürülürken ne düşünüyorsun?
Hak etmiştir belki de değil mi?Ya ,yarınki kurban sensen?
Bakınız,ülkemizde 6.5 milyon işsiz,29 milyon yoksul var.Ekonomi dibe vurdu.Dış borcumuz 400 milyar dolar,cari açığımız 45.5 milyar dolar,insanlar kredi kartı borcundan kıvranıyor,et,ekmek,süt,benzin,mazot fiyatları artık kontrolden çıktı.
Her gün işçiler ölüyor,esnaf kepenk kapatıyor.
SİZ NEYİN KAFASINDASINIZ ALLAH AŞKINA?
CİDDEN,NE İÇİYORSANIZ BİZE DE VERİN.ÇÜNKÜ,BAŞKA TÜRLÜ BU ZIRVALAMALARINIZA ANLAM VEREMİYORUZ!
ADAMLAR DUBLE YOL,HAVAALANI derken malı götürüyor;
HEPİMİZİ MAL YERİNE KOYUYOR HALA ANLAMADINIZ MI?
HAYDİ HEP BERABER,BİZİ SOYANLARI ALKIŞLARIMIZLA DESTEKLİYORUZ!
#Birkaç yıl önce çok popüler bir şiir vardı.
İbrahim Sadri derdi ki şiirde:
''Bugün pazar ve ben seni çok özledim.''
Nicedir bu şiiri görmüyorum sayfalarda.Ya insanların özlediği biri olmuyor ya da aşka duyulan inanç kalmamış.
İnsanlarda bir sevgisizlik,yılgınlık,hayal kırıklığı var.Ya da sevdaya dair duyguları körelmiş.
Aşkı,yalnızca cinsellik sayanlar,aşkı cüzdanda arayanlar;bir de ''var mıydı öyle bir şey?'' diyenler....
Bir insanın hayatında özleyecek birinin olması kadar güzel bir şey var mı?İnsan,insanla,insan aşkla çoğalır.
Öyle,günübirlik ilişkiler,haftalık,aylık tutulmalar,Güzin Abla sayfasında karar vermelerden söz etmiyorum.
Hani,duyguların hası,hani içinizi titretecek kadar güçlü,hani yanınızdayken bile özlediğiniz birinden söz ediyorum.
Eski Yeşilçam filmlerinde mi kaldı o duygular? Ya da Cazablanka'dan kalan bir hoş seda mıdır artık,aşk?
Tükettik mi yoksa her şeyi?Güven mi azaldı birbirimize?
Ne çok sahte sözcükler,dokunmalar yaşar olduk değil mi? Her şey çıkara dayalı artık.
Sevişmelerin getirisi artık gelecek planı,kendini garantiye alma beklentisi oldu.
Öylesine tutkuyla yaşanmıyor artık aşklar.
Aşkta da çıkar vardır ama birlikte olmanın hazzı ve birlikte yaşamanın,çoğalmanın getireceği güzellik.
Aşkı yanlış biliyoruz çoğumuz.
Belki de hiç yaşamayanlar çoğunlukta olduğu içindir;
Kim bilir?
''Bugün pazar ve ben seni çok özledim''der ya İbrahim Sadri
Özleyecek biri varsa hayatınızda çok şanslısınız ama yoksa,mutlaka bulun birini.
Her şey sevmekle başlar çünkü.
Korkmayın! wink ifade simgesi

23 Mayıs 2015 Cumartesi

#Üniversiteyi bitirdim ve İç Mimarla çalışmaya başladım Adana'da.Öyle vak'alarla karşılaşırdık ki,insana ''Pes''dedirtirdi.
Örneğin,adamın biri,banyo takımının kenarlarını altın yaldızlı istemişti ve biz o yıllarda bulamadığımız için yurt dışından getirtmiştik.
Dünya paraydı inanın o dönem.
Böyle tuhaf zevkleri olan afbuyrun, manyaklar da var.Klozetin, altın varaklı olsa ne olur,daha mı kaliteli ....
Tovbe yarabbi,adamı çileden çıkarıyorlar. smile ifade simgesi
Bu görgüsüzlerin soyu tükenmiştir sanıyordum ama bir haber okuyunca,aklıma bu olay düştü.
Şimdinin Hatay,eskinin Kocaeli valisi de,meğer makam tuvaletini altın kaplama yaptırmamış mı?
Sıkı durun,tadilata tam,752 bin lira harcanmış.
Cebinden çıkmıştır ya,değer elbette bu valinin .....
Neyse ki,bizimkisi daha mütevaziymiş de altın varaklı demişti ama bu vali sınırlarını aşmış ve altın kaplama yaptırmış.
Bu adama YUH! mu demeli,PES! mi demeli bilmem?
Be adam,bu kadar mı değerli yediklerinizin posası?Nazik yerleriniz altın kaplamalı klozete oturunca daha mı değerli oluyor yani?
Ama şaşırmalı mıyız?
Hayır!
Çünkü,AK-SARAY'ın da klozetlerinin adeti 10 bin lira biliyorsunuz.
Valla millette ne manyaklıklar var.
Yahu!
Alt tarafı boşaltım sisteminizi çalıştıracaksınız.Klozetleriniz,10 bin liralık olmayınca,altın kaplama olmayınca içinizde mi tutacaksınız?
Bi'tutsanız mı ne?
Çatlardınız ve bu ülke de kurtulurdu topyekün hepinizden. wink ifade simgesi
Nerde o günler? smile ifade simgesi
#Köpeği merak edenler için. smile ifade simgesi
Fotoğrafları,sabah 6.30'da çektim.Bizi hiç uyutmadı ölecek korkusundan ama değer doğrusu.
Onu yaşatmayı başardık sanırım.Bugünü de atlatırsa kefeni yırtmış demektir. wink ifade simgesi
Akşam,veteriner gelecek ve tedavisine devam edecek.İyileşince elbette sokağa,yani evine göndereceğiz.Ömrü,bir başka aracın altında kalana kadar devam edecek ya da belediyenin barınak rezaletinde kaderine terk edilene kadar yaşayacak.
Belediyenin,derhal bu hayvanları,iki ayaklı hayvanlardan koruması için gerekli önlemi alması gerekiyor.Yoksa,gerekeni yapacağımdan hiç şüpheleri olmasın.
Dip not:Herhangi bir sokak hayvanını yaralı gördüğünüzde veteriner masraflarını devletin ödediği de palavradır bilginize.
Bu hayvanın dünkü iğneleri 40 liraydı.Bugün ve yarın da bu iğneler devam edecek.
Keşke gerçek olsaydı bu haberler ama nerde?
Hadi biz yapıyoruz.Gariban vatandaş böyle bir durumda bu hayvana yardım edebilir mi?
Millet,yiyecek ekmeği bulamıyorken üstelik....
Sayın belediye başkanı,bu konuya el atın lütfen.Bu hayvanlar,lokantaların döküntüsüyle bile beslenir.Aşıları ve kısırlaştırma tedavisini yapmak da sizin göreviniz.Sokak hayvanları da bir candır ve bakım ister.Yemek ve su köşeleri oluşturmak bu kadar zor olmamalı değil mi?
O görevli iki veterinerinizi de şöyle bir sorgulayın isterseniz.Bu ne sorumsuzluk?
Ekipmanı olmayan veterineri ben duymamıştım.Siz duydunuz sanırım ki,işe almışsınız.
Neye göre?

22 Mayıs 2015 Cuma

#Bu fotoğraftaki hayvanı bir minibüs ezdi bugün.
Dün,haberlerde siz de izlediniz mi,Kolombiya'da bir polis,sel sularına kapılmış köpeği kurtarmak için hiç düşünmeden suya atladı ve kalbi duran köpeğe suni teneffüs yaparak hayata döndürdü.
Demiştim ki,bizde aynı durum olsa ne olurdu?
İşte size neyin olmadığının yanıtı:Saat 4.30 civarı,bu hayvanı minibüsün altında gördüm.Şoförü uyarmaya gerek duymadım çünkü,bizim her gün beslediğimiz köpeklerden biriydi ve şoför de eşek değildi ya,aracı çalıştırdığında kornaya basardı nasılsa.
Yanılmışım!
Adam bildiğiniz öküz desem,öküzlere hakaret olacak.Be adam,Çukurova yanıyor.Hayvanlar da sıcaklardan kaçıp,en serin yer, araçların altına giriyor.Arabayı çalıştırdığında kornaya basmak bu kadar zor mu da,koskoca hayvanı ezip,gittin?
Hadi,yemek ve su vermiyorsunuz.Bari zarar vermeyin.
Tam yarım saat 153,belediye ve tarım ve hayvancılık birimlerini aralıksız aradım ama kapı,duvar telefonlar.Sonunda 155'i aradım.Polisler de bir şey yapamadı.Özel veterinerler,barınak sorumluları....Hayvan,yerde can çekişti.
Komşumuz Sevil hanım ve kızı olmasaydı hayvan ölmüştü.Yarına çıkacağı da şüpheli ya neyse!
Hayvanı aracın bagajına yerleştirdik ve veterinere götürdük kendi çabamızla.İğneleri vuruldu ve şimdi evimizin altında yatıyor.
Belediyenin iki veterinerini de aradım ve aldığım yanıt:Ben,şehir dışındayım,gelemem.Ben,veterinerim ama aletim yok ki.Ben de gelsem,sizin gibi hayvanı seyredeceğim.
Burdan sayın belediye başkanına sesleniyorum:Sizin bu veterinerler ne işe yarıyor ve nerde sizin seçim vaadi olarak yapacağınız barınak?Mesai saati bitince,veterinerin işi biter mi?Ne yani,hayvanlar ezilecekse,sizin mesai saatlerinizde mi ezilsin?
Bu nasıl hizmet söyler misiniz?
Veteriner 48 saatte ölmezse,kurtulur dedi.Zorla süt içirdim birkaç kaşık.Korkuyorum,yarın aşağı inmeye ya ölürse?
Biz insanlar,hangi ara vicdan denen duyguyu yitirdik?Hangi ara insanlığımızı unuttuk?Hayvan,o kadar iri ve ağırdı ki,ben bu halimle kucakladım.
Sen,çarpan vicdansız!İnsanlıktan nasibini almamış yaratık,rahat uyuyor musun yatağında?
Ama bu hayvan acı çekiyor şu anda biliyor musun?
Ya yarın ölürse,''Aman ne yapalım,öldüyse öldü.İnsanlar ölüyor,bir köpek ölmüş çok mu?''mu diyeceğiz yani.
Allah kahretsin sizin gibi adam kılıklı müsveddeleri.
Kahverengi gözleri öyle güzel bakıyor ki bana....
Başını okşadım ve ''Ölme ne olursun''dedim.Umarım direnir hayata.
#''Bu fakir,hiçbir zaman sultan olma gayretinde olmadı.''
Recep Tayyip Erdoğan
İyi ki de olmamış,ya bir de olsaydı,maazallah bitmiştik ülke olarak.
Bakınız,asla ve kat'a sultan olmak istemeyen sayın Erdoğan'ın hali perişan durumuna:
5 Katrilyon liralık AK-SARAY'da oturuyor.Adeti 1000 liralık kadehte suyunu içiyor,kilosu 4000 liralık beyaz çayla demleniyor,sarayın aylık elektrik,su,doğal gaz,temizlik vs. giderleri 21 milyon lira.
Tanesi 10 bin liralık klozete .......
Neyse ayıp olmasın!
Saraydaki sade ve mütevazi hayat böyleyken,asgari ücret 949 lira biliyorsunuz değil mi?
Ülkenin başbakanı çıkmış ve gariban işçiye verilecek 1500 lirayı TÜSİAD'a şikayet ediyor ve önlem almasını istiyorken;
Diğer yanda,ülkenin tepesindekiler saltanat kayığına binmiş,keyif çatarken,
''Valla ben istemedim.Yeminle,sultan olmak gibi bir çabam olmadı.Oğlum,kızım,gelinim,damadımın yaptıklarında ne var?Herkesin çocuğu sahip olabilir.Abartacak bir şey yok.Bakın,ülkenin koskoca Diyanet İşleri Başkanı 320 bin liralık Mercedes'e biniyor.Hiç olur mu?Bakanlarım çalmış,çırpmış olabilir.ben,onlara daha büyük ödül verir ve Bakara-Makaracı Egemen'i yanıma alır ve memleketi soymaya devam ederiz.''
Jöleliyi de unutamam asla.Fazla jöleden k... yalamayı epeyce abartmış olabilir ama suçu yok,jöleden o jöleden! Hep onun yüzünden.Saç diplerinden fazlaca kaçmış beynine.Alay etmeyin,yazıktır.
1999 yılında sayın Erdoğan şunu söylemişti:
EĞER BİR GÜN DUYARSANIZ Kİ TAYYİP ERDOĞAN ÇOK ZENGİN OLMUŞ, BİLİN Kİ HARAM YEMİŞTİR!
Dünyanın en zengin sekiz devlet adamından biri sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Hani,elinde tek bir yüzükle girmişti ya siyasete!
BİLİN İSTEDİM!
Dip not:Bana da bir AK-SARAY hediye eden çıkmaz mı ki?.Kızıma,arsa falan da bağışlayabilirsiniz.Hatta,kızımı Amerika'da okutacak biri bile olabilirsiniz.Bende bir çocuk var ama onda dört çocuktu ve size pahalıya gelmiştir.Hadi bir güzellik yapın.Hem benim kızım çok akıllıdır.
Kendim için bir şey istiyorsam namerdim! Mütevaziyim,bir saraycık,lütfen!

21 Mayıs 2015 Perşembe

#Ben şarap içiyorum, doğrudur; Aklı olan da beni haklı bulur: İçeceğimi biliyordu Tanrı, İçmezsem Tanrı yanılmış olur.
Ömer Hayyam
Hayyam'ı bilirsiniz.Rubai dediğinizde akla gelen,protest tavırlı,aşktan,şaraptan dem vuran keyif düşkünü biri. smile ifade simgesi
Hayyam okuyunca,insanın canı şarap çekiyor ve yüzüne mutlu bir gülümseme yayılıyor.
Muhalif olmak iyidir,insanı diri tutar.Toplumun istediği gibi yaşamaya çalışırsanız,bir süre sonra sıradanlaşır ve donuk bakışlı,mutsuz,birilerinin baskıcı tutumuna boyun eğen bir insana dönüşürsünüz.
Bu iyi midir?
Elbette değil.
Koyun muyuz bizler ki,güdülelim? wink ifade simgesi
İnsan dünyaya niye geliyor?
Bunca nimet sunulmuşken üstelik! wink ifade simgesi
''İçelim,güzelleşelim''derdi bir büyüğüm.
Yarasın efendim. smile ifade simgesi

20 Mayıs 2015 Çarşamba

#Devletin zirvesi,Anıtkabir'de sap gibi durmayınca,Atayı anmak için gitmeyince,Atatürk'ün adını anmayınca biz mi kaybediyoruz?
Bu ülkenin atasına sevgisi bitmez.Sizler de gideceksiniz bir gün ve mezarınızda dua edecek bir Allah'ın kulunu bulamayacaksınız.
Çünkü,memlekete ihanet içindesiniz.
Bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün,Anıtkabir'deki sevgi selini gördünüz değil mi?
Hiç kimse o insanları para vererek,bedava taşıtarak,kumanya hazırlatarak götürmedi.
O insanlar,şükran duygusunu sunmak için atasına koştu.
Siz bunu başarabilir misiniz?
Hangi vasfınızla elbette?
Toplumun çoğunluğu sizden nefret ediyor.O kadar hırslısınız ki,öfkenizden çevrenizdeki nefreti görmüyorsunuz bile.Edebinizle yerinizde oturmayı bilemediniz.
13 yıldır,memleketi ileriye taşıyacak adımları yeterince atmadınız.Memleketi yemeye doymadınız.
İktidar hırsı,gözünüzü o kadar karattı ki,ülkedeki kötü gidişatı kara gözlüklerinizin arkasında seyrediyorsunuz.
Çıkarın o gözlükleri de,aydınlıkta bakın ülkeye.
Marifetiniz ortada.Çöplükten beslenen halk,açlık ve sefaletle yaşamaya çalışan insanlar,yalanlarınızla,düzmece belgelerle ikna ettiğiniz çaresizler,makarna,kömürle,başkalarından ç-aldıklarınızla ulufe dağıtırcasına size biat ettirdiğiniz yoksul kesim.....
İşte,sizin yarattığını ülke bu.
Dün gece,Anıtkabir'deki törenleri izledim,gururla.Keşke orda olabilseydim.
Gülsin Onay'ı,Hakan Aysev'i,Feryal Türkoğlu'nu,koroyu,o muhteşem insan selini izlerken,içim umutla doldu.
Bu ülkede Atatürk sevgisi bitmez.
Siz,istediğiniz kadar ''AYYAŞ''deyin,adını anmayın....
İyi ki de almıyorsunuz.
YAKIŞMAZDI ZATEN!
Sizi kim anacak bakalım?

19 Mayıs 2015 Salı

#"Sözcükler tek başlarına insanı kırmaz.
İnsanı yaralayan,
Sözcüklerin arkasına saklanan ikiyüzlülüktür."
Susanna Tamaro
Sizin de var mı çevrenizde böyle kişiler?Bakışlarıyla,dudakları başka başka şeyler söyleyen insan....
Böylelerine hiç güvenmemek gerek derler.
Sahiden,ikiyüzlü olduklarını gördüğümüzde kapıyı vurup gitmeli miyiz?
#Bugün,19 Mayıs.....
Atatürk'ü anma ve Gençlik ve Spor Bayramı
Ama diğer yanda,ATAMIZIN ''DOĞUM GÜNÜM''dediği gün.
Öncelikle,yıkılmış,emperyalizmin kucağına düşmüş bir enkaz,Osmanlıdan ulus devlet,Türkiye Cumhuriyetini yarattığı için,atamıza minnet ve şükranlarımı sunuyorum.
Atatürk'e küfreden '''Ayyaş''diyenler de bilsin ki,bu konuşmaları yapma özgürlüğünü onun kurduğu devlette yapıyorlar.
19 Mayıs 1919.....
Bir ulusun kaderinin çizildiği gün.Kurtuluş Savaşı,kırık,dökük Bandırma vapuruyla işte bugün başladı.Öncesinde alınan kararlar,Atatürk'ün dehasıyla birleşti ve bugünlere geldik.
Memleketi,o dönemde de babalar gibi satan biri daha vardı.Padişah Vahdettin kaçınca,ya ülke tarumar olacaktı ya da bir kahraman çıkıp,destan yazacaktı.
İşte o kahraman Mustafa Kemal Atatürk'tü.
Kongreler,toplantılar,örgütlenmeler hep onun başkanlığında inançla yola çıkan bir avuç vatanseverle başladı.
İsimsiz kahramanlarımız başta olmak üzere,bu vatanın kurtarılmasında canını veren tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor,bize bıraktıkları emanete yeterince sahip çıkamadığımız ve meydanı bu cahillere bıraktığımız için de özür diliyorum şahsım adına.
Nur içinde yatsınlar.

Dip not:Anıtkabir'deki törenleri izliyorum.Kız öğrencilerin içinde türbanlı çocukların da olduğunu hüzünle seyrediyorum.Eğer,bu çocuklar Atatürk'ün devrimlerini iyice okumuş ve öğrenmiş olsalardı,Atatürk'ün kadınlara verdiği hakları,eşit kılmak için yaptığı devrimleri ve yenilikleri ve kadına verdiği değeri iyice anlar ve saçındaki o bez parçasının ne dinde ne de hayatın içinde olmaması gerektiğini anlarlardı.Ne için taktıklarını bile bilmeyen bu çocukları üzüntüyle izliyorum.
Bu çocuklar mı,yarının kadınları olacak?

18 Mayıs 2015 Pazartesi



#Ülkemizdeki insan profilleri öyle farklı ve değişken ki,hangisini elinize alsanız,orda kalıyor konu.
Hayat,siz plan yaparken,kendi bildiğini okuyor ve bazen şanslı bazen de çok şanssız olabiliyorsunuz.
Cuma akşamı örneğin.....
Piyano dinletisine gittim.İyi niyetli bir çabanın pek de iyi olmayan sonucuydu ve biraz da kızarak ayrıldım ordan.İnsan,bir yola çıktığında,ya en iyisini yapmaya çalışmalı ya da hiç kalkışmamalı.
Seyirci terbiyesi ve bir konser sırasındaki adap olayına hiç girmiyorum bile.Öğrenmiyoruz bu işleri ne yazık ki.
Yolda dört kişi ve ikisi kavga ediyordu.Biri,ağız dolusu küfrediyor ve de sarhoş,diğeri alttan alan bir yapıda.
Evin köşesini dönmek için,biraz da panikle hızlandım kardeşimle.Nedense huzursuz etti beni ordaki hava.
İçimden de ''Şu 155'i arayayım da,gelsin''diyerek ama yapmadım Hani,kendi aralarında çözsünler gibi ama keşke arasaymışım.Bizden sonra,biri diğerini silahla vurmuş.Durumu da ağırmış gencin.Umarım ölmez.
İnsanlar ,neden silah taşır,neden içerken duracağı yeri bilmez,neden içkinin şişede durduğu gibi durmayacağını anlamaz da içer,cidden anlamıyorum.Alkolü hepimiz kullanıyoruz ama dozunda.Küfelik olana kadar içmenin alemi var mı?
Acaba,az daha geç geçseydik ordan, ne olurdu düşünmek bile istemiyorum.
Hayat,tesadüfi yaşanıyor belki de.

Fotoğrafta gördüğünüz kadın.....
Tam 5 yıldır tanıyorum onu.Sara hastası ve sara krizi tuttuğunda,bulduğu her yere yatıyor.Çok sigara içiyor,iki de çocuğu var.Kocası,ne iş olursa yapan,işsiz biri ama gayretli.Bazen iş yaptırıyorum ama nereye kadar?
Bu kadına yardım etmenin yolunu bulamadım.Sigara içecek parayı buluyor diye kızıyorum bir yandan da ama ne yapmalı bilmiyorum?
Yurdumdan iki insan manzarası size.Biri,azıcık parayı bulunca sarhoşlaşan,diğeri parasızlıktan yığılan.
Bugün,CHP milletvekili Fikri Sağlar geldi.Konuşmasını dinledim.
Yurdum için umutlanmalı mı acaba?
Bu kadın,sosyal güvenceye sahiplenip,tedavi olur mu ki?Ya da kocasına iş.......
Olur mu ki?
#Elinde mikrofon,sözümona açılış yapmak bahanesiyle,yasaları çiğneyip,seçim çalışması yapıyor.
İkisi,iki yandan çalışıyor ama nafile bir çaba elbette.İnişe geçtiklerini bildikleri için,günde iki ilde miting yapma kararı alıyorlar.
Halka ''Mursi,idam edilirse terör örgütüyle mücadele hayatını kaybeden bir kardeşim şehitlik rütbesine erişmiş olacaktır. Ben de eğer böyle bir akıbete uğrarsam, Rabbim inşallah bizlere de o makamı lütfedecektir.''
Korku insana neler yaptırıyor görüyorsunuz.Olmadan,olacağın hesabına oturdu.
Mursi kimdir?
Mursi,Amerika'da,akademik eğitim almış,darbeyle iş başına gelince:
''9 yaşındaki kız çocuğuyla evlenilir,eş öldükten sonra 8 saat içinde cinsel ilişkiye girilebilir,kadınlar denize giremez vs.gibi zırvalıkları yasalaştırmaya çalışan,eli kanlı bir diktatör ve sapkın bir kişilik.''
İşte, savundukları Mursi,böyle biri.
İdam,ilkel bir ceza ve hukukta yeri olamaz.Bu,eli kanlı bir katil olsa dahi.Yasalarla cezası verilmeli,idam edilerek değil.
Mısır'da,bir darbeyle Mursi'nin yerine Sisi geçti.

Bugün semt pazarına gittim.
Mursi ile kafayı bozanları,halkın içler acısı durumunu görmüyor belli ki.
Bakınız;halkın % 66.4'ü ekonomik sıkıntı yaşıyor; % 21.2'si işsiz.
Üniversite mezunları,ilkokul mezunları hiç fark etmiyor.Halk,asgari ücretin bile altında işe razı.
AK-SARAY'da oturup da,ülkedeki her şeyin yolunda gittiğini sananlar,pazarda fiyatlar öyle uçmuştu ki,inanın insanlar nerdeyse gramla sebze alıyorlardı:Sebze diyorum,meyvenin yanına yaklaşmak olanaksız.Kadınları görmelisiniz,ezik domatesleri daha ucuza almak için pazarlık yapanlar,''Abi,elimde 1 liram var,ona versen olmaz mı,çocuklarım aç''diyenler.....
% 66'sı sefalet çeken halktan oy istiyorlar.
13 yıldır,bu ülkedeki ekonomik gidişatı düzeltmek için ne yaptı AKP hükümeti?
Yediler,soydular,çalıp,çırptılar.
Bunu görmemek için kör olmak gerekir artık.
Medyayı baskıyla emrine aldı,yargıyı darmadağın etti,eline aldı,Başkanlık sistemi diye tutturdu,gözünü kararttı Suriye'ye savaş açtıracak nerdeyse,seçimleri iptal ettirme çabasına girdi,kendi lüks içinde yaşarken,halk ezildikçe eziliyor....
Bir de kalkmış,miting yapıp,oy istiyor.
Aynı yeri 7 kere açmak,olmayan hastaneye kurdela kesmek,nerdeyse tuvalet açılışına kadar düşmek,siyasi aczin geldiği noktadır.
Gidicisiniz ama nafile bir çabayla ''Ya tutarsa?'' diyorsunuz.
''Kefenimi giyerek yola çıktım,Avucunuzu yalarsınız''diyerek siyasetin en kalitelisini sergileyen-ler,ne alakaysa;''Van depreminin altından kalktık'' diyorsunuz ya!
Konteyner kentlerde yaşıyor insanlar hala bilmem farkında mısınız?
Enkaz bırakacaksınız ardınızda,enkaz!
Bu memleket nasıl düzlüğe çıkar diyorsanız?
AKP hükümetini alaşağı edeceksiniz hepsi bu!

16 Mayıs 2015 Cumartesi

#''Kalp kırılması sorun değil de,kırıkların ta ordan uzanıp beyne batması...
İşte o kötü oluyor.''
Yazanı bilmiyorum,beni hoşgörsün lütfen ama son dönemde okuduğum,gönül kırgınlığının geldiği son noktayı anlatan güzel bir söz.
Kırılıp,dökülmeden yaşamak mümkün mü?
Elbette değil.
Annem hep derdi ki:''Taş,taşa değmeden duvar örülmez.'' Çatışma çıkmadan uzlaşı olur mu?
Bir gün,kırılır,incinirsiniz ama ertesinde mutlaka bağışlayıcı bir yan bulur affedersiniz.
Her ilişki önce güzel başlar.Bu dostlukta,arkadaşlıkta,işte,özel hayatınızda böyledir.
İlişki ilerledikçe,bir güven duygusu gelir insana ve daha çok seversiniz.Sevgi,güvenle pekiştiğinde ortaya çıkan şey,sağlam bir ilişki olmalı.
Ailenizi seçemiyorsunuz ama sevgilinizi,eşinizi,arkadaşınızı,işinizi siz seçiyorsunuz. Dolayısıyla,karşınıza çıkan insanların kumaşının kalitesini anlamak da size düşüyor.
Çoğunlukla sonu iyi bitmiyor bu tür seçimlerin biliyorsunuz.
Hani,karşılıklı,birbirinizi kırıp,dökersiniz ama kalp kırıklığı bir şekilde gönül almayla hallediliyor.
Bugün,bu sözü okuduğumda,kalpteki kırıklık ya beyne ulaşırsa ne olur sorusunun yanıtını aradım.
Klasik internet sözü gibi dursa da,derinliği çok fazla geldi.
Düşünsenize;kırılganlığınız,artık aklınıza kadar yansıyor.Yani duygularınızın yerini mantık almaya başlıyor.
İşte burda,artık geri dönülmeyen,affedilmeyen noktaya geliyorsunuz.Tıpkı,kırılan bir bardağın artık suyu sızdırması gibi,duygularınız da örseleniyor ve tamiri olanaksız bir hale geliyor.
İnsan,ilişkiyi neden bu noktaya getirir?
Oysa,her iyi başlamamış mıydı hayatınızda?
İletişim zordur.İnsanın kumaşı kaliteliyse eğer,uzlaşı kolaydır da,ya değilse?
İncinip,kırılmak kolay,asıl zor olan ilişkiyi güzel yürütebilmek.
Duygulara saygısız,ilişkiye,paylaşıma saygısız insanlar ne kadar da çoğaldı değil mi?
Bir insanın işine yaradığınız sürece çevrelerine alıyorlar,işi bittiğinde ise,fırlatılıp,atılan bir objesiniz belki de.Bu hayatın her alanında geçerli inanın.
Sevgiliniz,eşiniz,patronunuz.... Hiç değişmiyor.
Seçtiğiniz insana dikkat edin.Edin ki,kırdığı şeyin bir et ya da kemik parçası değil duygularınız olduğunu anlasın.
O kırıklar var ya,o kırıklar....
Beyne ulaştığında,artık her şey bitiyor.
Kırmayın!
CHP......
Şu anda,hiç olmadığı kadar önemli bir konumda ülkemiz için.Ana muhalefet partisi olarak tarihsel bir fırsatı da yakalamış durumda.
Son yılların ayağı en yere basan seçim programı hazırlanmış partide.Tek yapılacak şey halka doğru anlatabilmek.
2015 genel seçimleri,ülkemizin kaderini değiştirecek bir seçim.Atatürk Cumhuriyeti mi yoksa Tayyip Erdoğan'nın diktatöryasında,yeni bir yönetim mi karar verecek halkımız.
11 milyon emeklinin,yaklaşık 6 milyon öğrencinin,10 milyon yardıma muhtaç ve AKP'ye koşulsuz oy vereceklerin ve de 52 milyon seçmenin ne yapacağı az,çok belli olsa da,ikna gücü ve doğru anlatım çok önemli şu anda.
Hedef kitle sosyal ve kültürel açıdan biraz sorunlu.Eşit koşullarda yaşamayan insanların o anki kararı değişkenlik gösterebilir.Bu durumda yapılacak şey,programı anlaşılır bir dille anlatabilmek olmalı.Beden dili ve sözel ifadeler çok önemli.Konuşacak adayların dili kullanma biçimi,görsel duruşları ve güven oluşturabilme becerileri de dikkate pek alınmıyor ne yazık ki CHP'de.
CHP'nin bir kısım aydın kesimine gelince.....
Hangi akla hizmet HDP'nin barajı geçmesi için oyları HDP'ye vermeye kalkıyor,açıklama yapıyorlar?
HDP,ister barajı geçsin,isterse geçmesin zaten AKP ile pazarlığını yaptı.Kapalı kapıların ardına ne anlaşıldığını biliyor muyuz?
Baraj altı kalsa da,vekilleri AKP'ye gidecek,barajı geçse de, meclise girecek ve AKP ile anlaşacak.
AKP,zaten inişe geçti ve sürekli oy kaybediyor.Bu ülkenin,AKP 'den artık kurtulması gerekiyor.Ülkeye,bunlar kadar zarar veren bir parti daha olmadı.Çalıp,çırpmaları bir yana,ülkenin yargı,eğitim gibi temel taşlarıyla oynadılar.Daha ne zarar verecekler ?
İşte bu nedenle,AKP iktidardan gitmeli.
Ve Vatan Partisi,Anadolu Partisi gibi küçücük partilerin de oy çalmaktan vazgeçmesi gerekiyordu ama adamların memleket umurlarında değil.Varsa,yoksa ego tatminleri....
Seçimlere girerek AKP'ye çalıştıklarını da görmüyorlar.
CHP ve sözümona aydınları....
Aklınızı başınıza toplayın artık.Sizin derdiniz AKP'den kurtulmak olmalı,HDP'yi meclise sokmak değil.
Size ne HDP'den?Adamlar,memleketi bölecek,siz onlara hizmete koşuyorsunuz.
CHP,şu anda tarihsel bir fırsatı yakaladı.
AKP,bu seçimlerde de gitmezse,olacaklardan yalnızca CHP değil,diğer bütün partiler de sorumlu olacaktır.
Bunu kaçırmayın ve aydın olmanın gereğini yapın!
Aydın olmak bir duruştur,farklılıktır,farkında olmaktır çünkü!