28 Şubat 2019 Perşembe

#Yorgun olduğum zaman,beni dinlendiren tek şey müziktir.Hiçbir şey yapmadan,öylesine ekrana bakıyordum.
Televizyonda bir röportaja denk geldim.Çok da hoşuma gitti sohbetin kalitesi.
Şarkılar söyleniyordu konuşmanın arasında canlı canlı.
Sesinden korkmadan,orkestrayla şarkı söyleyen sanatçıları da seviyorum.
Son dönemde,ne çok genç şarkıcı çıktı değil mi ama tek şarkıdan sonrasını anımsayan var mı?
Ben ki,cidden iyi müzik dinleyicisiyimdir ama ben hiç anımsamıyorum bu şarkıcıları.
Bir çıkıyorlar,ötesi yok.
Peki neden?
Şarkıları dinlerken eğer mırıldanıyorsanız,o şarkılar ezberinizdedir.
Şöyle bir gençlik yıllarıma uzandım;o yılların hayatımızda yer alan şarkılarına;fark neydi de,şimdiki şarkıları hiç ezberleyemiyorduk?
Erol Evgin'den Sezen Aksu'ya,Ajda Pekkan'dan Nilüfer'e kadar uzanan liste.
Çünkü;o şarkılar ruhumuza dokunuyordu.
Eğer ben,Ayşegül Aldinç'ten 'Sorma Ne Haldeyim' şarkısından sonra bugün, 'Durum Leyla' şarkısını dinliyorsam,bunun adı kaliteli şarkıcılar ve şarkılarıdır.
Ben hala atölyemde,müziğimi açtığımda ilk dokunduğum melodiler eskilerden kalan sesler ise,şimdilerde çıkan şarkılar duygularımızı kavramadığı içindir.
Tarkan'ın son şarkısını dinlediniz mi örneğin?
O SEVİŞMELER der şarkısında.
Bu şarkıyı dinlemenizi öneriyorum neden mi?
Bir şarkı,bu kadar hissedilerek okunur da ondan.
Şarkı söylemek bir yetenek kuşkusuz ama yeni şarkıcılar,öyle sıradan,öyle duygusuz,öyle ticari şarkılar söylüyorlar ki...
Ne varsa eskilerde var diyorum ama aslında hiç eskimiyor 'Kol Düğmeleri,Resimdeki Gözyaşları,Tamirci Çırağı ve niceleri.
Ben ki,iyi müzik dinlerim ama dayanamıyorum son dönem şarkılarına.
Belki de yaşlandık artık genç melodilere ama olmuyor işte.
Piyasa müziği diyerek sıyrılmak olmaz.
Şarkı dediğiniz,üstünden yıllar geçse de dinlenebilen şarkı değil midir?
Şu anda dilimde,Tarkan'ın 'Unutmamalı' şarkısı var.
Ben,unutanlardan değilim o güzel şarkıları ve hiç olmayacağım!
Seviyorum şarkıların ruhuma dokunmasını.
İyi şarkı,benden çocuğuma uzanan şarkıdır.
Ötesini geçin!

27 Şubat 2019 Çarşamba

kırmızı seyahat: #Biri çıkmış 'Devrim yapıyoruz' diyor ve yine aklı...

kırmızı seyahat: #Biri çıkmış 'Devrim yapıyoruz' diyor ve yine aklı...: #Biri çıkmış 'Devrim yapıyoruz' diyor ve yine aklımızda deli sorular başlıyor ya! Biri söyler, birileri de ağzı ayrık dinler ya! Ama...
#Biri çıkmış 'Devrim yapıyoruz' diyor ve yine aklımızda deli sorular başlıyor ya!
Biri söyler, birileri de ağzı ayrık dinler ya!
Amaaan, takıl bana hayatını yaşa misali, siz en iyisi, benim atölyeme takılın ve hayatın gülümseyen yanına bakın. 😉
İki gündür, sanata dair ne varsa yaşıyorum.
Artık, uygulama kısmına mı geçsem acaba?
Şu rölyefe mi başlasam, tabloya mı yoksa; atölyedeki çalışmaları mı artık verniklesem
Bütün bunlar tarafımdan yapılacak elbette ama atölyemde, aynı zamanda kurs alanımda, sanata dair öyle sohbetler yaşıyoruz ki....
Tanrım!
Çölde bir vaha görürsünüz, kutup ayısı yerine 👀 🤭😉 ya!
Atölyemiz, dostlar sayesinde hiç boş kalmıyor.
Bugün, heykelden başlayıp, resim sanatı; arkeolojiden başlayıp, arkeoloji müzesinin mutlaklığına; sanat sokağı kurmaktan sergi açmaya....
Bana bunlarla gelin arkadaşlar.
Ne o öyle devrim falan..

Toplumla, kafa bulmanın en yeni yolu da bu anlaşılan.
Ama biz ne yapıyoruz; sanat dolu anlarla anı biriktiriyoruz.
Onları bırakın bize takılın bence.
Mutluluğun formülü bizde. ❤️😉🙂


26 Şubat 2019 Salı

kırmızı seyahat: #Bugün,Biltepe Okuluna davetliydim.Okul müdürü say...

kırmızı seyahat: #Bugün,Biltepe Okuluna davetliydim.Okul müdürü say...: #Bugün,Biltepe Okuluna davetliydim.Okul müdürü sayın Duran İsaoğlu ve değerli öğretmenlerine beni ağırladıkları için çok teşekkür ediyorum...
#Bugün,Biltepe Okuluna davetliydim.Okul müdürü sayın Duran İsaoğlu ve değerli öğretmenlerine beni ağırladıkları için çok teşekkür ediyorum.
Çok keyifli bir sohbet yaptık birlikte.Edebiyattan,sanata,öğrencilerden hayata uzun bir yolculukla an'ı biriktirdik.
Kendileriyle tanıştığıma çok memnun oldum.
Yeniden sohbetli günlerde görüşmek dileğiyle. 

25 Şubat 2019 Pazartesi

kırmızı seyahat: #@KucukkayaIsmail adlı kullanıcıya yanıt olarakÇi...

kırmızı seyahat: #@KucukkayaIsmail adlı kullanıcıya yanıt olarak
Çi...
: #@KucukkayaIsmail adlı kullanıcıya yanıt olarak Çiftçiye uygulanan devlet teşvikine bir örnek: Çukurova'nın verimli tarlalarında, Traky...
#@KucukkayaIsmail adlı kullanıcıya yanıt olarak
Çiftçiye uygulanan devlet teşvikine bir örnek:
Çukurova'nın verimli tarlalarında, Trakya'nın Ayçiçeği etkiliyor artık ama dağa bayıra. Sordum, hasat neden yapılmıyor vakti geçmiş.
Yanıt: Desteği alıyoruz, ürün kaliteli değil, hasat yapmıyoruz, tarlada çürüyor.
Tarım bu halde.
Bu tweeti atmıştım İsmail Küçükkaya'ya.
Hani,şu sözü hepiniz bilirsiniz:
'Bir gün bir kitap okudum, hayatım değişti' der Orhan Pamuk.
Ben de bir tweet attım,meşhur oldum ülkede bir anda.
'Her fani,bir gün meşhur olacak' sözünü ben de yaşadım ne mutlu bana? 
Hakaret içerikli olanları yok sayıyorum elbette ama gördüğüm şu ülkemizde:
Toplum olarak hepten sıyırdık tepeden,tırnağa.
Solcusu dönek,sağcısı yalaka...
Ne olacak bu işin sonu?
Şu sözü okuduğumda,aslında daha somut yargıya varıyorum yaşadıklarımızı izleyince:
'Eğer bir yalanı yeterince uzun, yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz, insanlar inanır. İnsanları, bir yalana inandırmanın sırrı, yalanı sürekli tekrar etmektir. Sadece tekrar, tekrar ve tekrar söyleyin... İnsanın düşünememesi liderler için ne büyük şans'
ADOLF HİTLER
Sağa dönüyorsunuz yalan,sola dönüyorsunuz sürekli yalan.
Hadi,biraz bakalım şu olaylara:
Kendisini şahsen de tanıdığım,kahvesini içtiğim,Adana'nın yeniden belediye başkan adayı Hüseyin Sözlü
2014 yılında' Kızıyla, oğluyla hırsızlık yapan Başbakanlar telefonda yakalanmadı mı bu memlekette?
dediğinde ve şimdi devran dönüp de,AKP'nin adayı olunca ne düşünmeliyiz?
Kendisi MHP'lidir üstelik ve bozkurt işareti yapar her toplantıda.
Peki,şimdi ne olacak;bir eliyle bozkurt yaparken,diğer eliyle de Rabia mı yapacak ?
'Polisimi yedirtmem' diyen Süleyman Soylu.
Peki,bu sözü neden demişti?
Çünkü,16 Şubat'ta,bir gösterideki türbanlı genç bir kızın ....
Kızın türbanlı olması,Kabataş yalanını anımsattı bana ama bu gerçekti çünkü,fotoğraflı kanıtı vardı.
O elin,o kızın kalçasında ne işi vardı?
Polise,gösterici dahi olsa bu hakkı kim verdi kardeşim?
Haftaya kadınlar damga vurdu:
Kalçasında el bulan kadın;Onunla röportaj yaptığı için tutuklanan kadın;bu rezilliği savunan AKP'li milletvekili kadın;
Araya da,Süleyman Soylu girdi reklam olarak.
Bunun adı;rezilliktir,kim,hangi gerekçeyi söylerse söylesin.
O kadın,Süleyman Soylu ya da o kadın vekilin bir yakını olsaydı,yine böyle can siperane savunacaklar mıydı?
Bir de sol cenah var ki,evlere şenlik bir açıklama:
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal,son seçimde,İYİ PARTİ'ye milletvekillerini vererek meclise girdiren CHP'ye sitem ediyor ve diyor ki:'Bize de verseydiniz vekilleri,biz de mecliste olsaydık.'
Tabela partisi olan DSP,şimdi kıymete bindi ve seçimde AKP'nin diğer ortağı olacak.
Kimse de sormuyor:'DSP diye bir parti vardı sanki bir zamanlar değil mi?' diye.
Önce,toplumda bir kimliğiniz olsun da,sonra size koşanlara kucak açıp,yerel seçimlerde oyları bölün sayın Aksakal.AK da,iyiymiş hani,tam uyuyor.
Tabii, en huni taktıracak haberimiz en sona:
' Tarihi eserler vs. Katar-Türkiye-KİPTAŞ işbirliği ile yıkılıp aslına uygun şekilde inşa edilecek.'
Kim diyor bunu cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan.
Katar'dan gelen uçağın sırrını nihayet çözüyoruz değil mi?
Haberi okuyunca,yıkılan Irak,harabeye dönen Afganistan,yakılan,talan edilen ülkelerin tarihi sandım ama bizim ülkemizmiş meğer.
Çıkmış ve tarihin yıkılıp,yeniden inşasını söylüyor.
Adı üstünde;TARİH!
Tarih,yıkılır mı,yıkılırsa tarih olur mu?
Tek huni yetmek,toplum hepten sıyırdı artık.
Bir kez yalana başlar ve sürdürürseniz,bir süre sonra size inanan ve sorgulamayan kitleler olur.
Ülkemizde yaşanan tam da bu!
İnanın,sözcüklerim dolanıyor birbirine artık bunların yaptıklarından.
Yetmedi mi artık bu yalan,dolan?

22 Şubat 2019 Cuma

kırmızı seyahat: #İsmail Küçükkaya'ya bu sabah bir tweet gönderdim ...

kırmızı seyahat: #İsmail Küçükkaya'ya bu sabah bir tweet gönderdim ...: #İsmail Küçükkaya'ya bu sabah bir tweet gönderdim ve sabah haberlerinde okudu da nerden okudu? Beni yalancılıkla suçlayanı mı arasınız,...
#İsmail Küçükkaya'ya bu sabah bir tweet gönderdim ve sabah haberlerinde okudu da nerden okudu?
Beni yalancılıkla suçlayanı mı arasınız,hakaret edeni mi....
Kötü söz sahibine aittir diyelim ve ülkemizde tarıma bir bakış;
Çukurova'yı,yalnızca çukurda bir ova sananlara ithafen.....
Ispanaklı Yaş Pasta yapıyorum kızıma,birden ıspanaklara gözüm takıldı.
Siz hiç,sofranıza gelen ıspanağın,turpun,pırasanın yolculuğunu bilir misiniz?
Toprağı seviyorum ve fırsatını bulunca tarlalara giderim,fotoğraf çekerim,köylülerle konuşurum.
Bizim ne köyümüz var ne de iki karış toprağımız ama köyleri dolaşmayı seviyorum.
Ispanaktan başlayalım olayı anlatmaya.
Bir dere kenarında,bir traktör gördüm,tepeleme ıspanak dolu ve bir adam suyun içinde ıspanak yıkıyor tek başına.
Yaklaştım ve sordum:'Neden,böyle kötü bir koşulda,üstelik de tek başınıza ıspanak yıkıyorsunuz?
Köylüden yanıt:Benim,az bi darlam var,daha fazlasını da icarlamaya gücüm yetmiyor.Benim,ameleye verecek param yok ki.Darladan dopladığım ıspanakları aha burdaki suda yıkıyom,öyle götürüyom satmaya.'
Turp...
Siz hiç,tarladan sofraya o turplar nasıl geliyor biliyor musunuz?
Bölge,ülkemizin turp ihtiyacının yüzde seksenini karşılıyor.
Sabahın karanlığında ve ayazında traktörlerle tarlaya taşınan ameleler elle çekme yöntemiyle turpu traktörlere yüklüyor.Bu turplar,buz gibi suyun içinde,kadın-erkek işçiler tarafından yıkanıyor.Sonra paketleniyor ve tırlara yüklenerek,hallerden dağıtılmak üzere yola çıkıyor.
Eğer,o yıl hava soğuk giderse çiftçi şanslı çünkü turp para eder ama sıcak geçerse,tıpkı geçen yıl gibi,torbası 5 lira olan turp,bu yıl 50 lira olur.
Peki,bu pazara,markete nasıl yansır?
Bir köyden geçiyorum,tarladan hiç turp toplanmamış.Sordum,aldığım yanıt:'Turp para etmedi.tarlaya yaptığım tohum,gübre,ilaç,işçi ve mazot parası,hasadı karşılamayacak.Ne yapayım sürmekten başka şansım mı var?
Çukurova'yı çıktım,yüksek köylere uzandım biraz da.tepelerde,engebeli arazilerde ayçiçekleri ekilmiş ama kapkara görünüyorlar ve hasat yapılmamış.Sordum.Aldığım yanıt:
'Devletten teşvik aldık ama mazot ve gübreye veriyor.Ürün iklim vs yüzünden verimsiz oldu.Buraya,biçerler de giremez.Elle hasat uzun sürer.Tarlaya verdiğimi,tarla bana geri vermiyor ki,
ne yapayım,hasat yapmadım.'
Bir ülkede TARIM POLİTİKASI YOKSA,ve çiftçinizi Cargıll ve İsrail'den aldığınız tohuma mecbur bırakırsanız,çiftçinizi böyle perişan edersiniz,halkın alım gücünü düşürür,ekmeğe muhtaç hale getirirsiniz.
Bu yazıda,sökülen zeytin ve nar bahçelerini,karpuzunu tarlada bırakan çiftçileri hiç yazmadım bile.
Nereye dönseniz,bir yanlışlık görüyorsunuz.
Tarımda,söz edecek öyle çok konu var ki....
İlgili kişi ve kurumlardan veriler alarak bu yazıyı yazdığımı da belirteyim.
Yani,Çukurova'yı,yalnızca Hatay,Ceyhan,Osmaniye ,Kozan,Kadirli gibi ovalık sananlara da gitsin bu yazı.
Çiftçilerimiz,Yeşilçam filmerindeki Hulusi Kentmen'in oynadığı pamuk tüccarı ağababa olmayı bırakalı çok oldu arkadaşlar.
Küçük çiftçi perişan.Adamın,tek geçim kaynağı 5-15 ...dönüm toprağı.Gücü,mazota mı,gübreye mi,ilaca mı,işçiye mi yetsin?
Tarlaların içinden geçiyorum,çiftçinin altındaki traktörler nasıl da eski görünüyor.Modelini üreten fabrika hala çalışıyor mu acaba?
TARIM POLİTİKASI yoksa,bir ülke var olamaz!
Tarımla ilgili yazıları yazmaya devam edeceğim.Sanmayın ki,konuyu burda kestim.
Elimde,iki tarım kitabı var.Tarımı ve çiftçiyi daha iyi anlamak için yoldur bana.

20 Şubat 2019 Çarşamba

kırmızı seyahat: #Ben,bugün bir dostumu kaybettim.O kadar zordur ki...

kırmızı seyahat: #Ben,bugün bir dostumu kaybettim.O kadar zordur ki...: #Ben,bugün bir dostumu kaybettim. O kadar zordur ki,birine güvenmek,onunla hayatı paylaşmak. Her sabah kalktığımda,'Ya bugün haber gelir...
#Ben,bugün bir dostumu kaybettim.
O kadar zordur ki,birine güvenmek,onunla hayatı paylaşmak.
Her sabah kalktığımda,'Ya bugün haber gelirse'diye kaygılandığım güzel bir kadını kaybettim bugün.
Bir süredir tedavi görüyordu.Sağlığıyla ilgili sürekli bilgi alıyordum çocuklarından.
Ziyaretine gidiyordum çok sık olmamakla birlikte çünkü;üzüldüğünü biliyordum beni gördükçe.
En çok nergizleri severdi biliyorum.Ona nergiz alırdım mevsimini yakalamışsam ama bu yıl hiç alamadım çünkü;ziyaretine gidilmiyordu nergiz kokularının salındığı günlerde.
Elime her alışımda aklıma düşen tek isimdi.Koklarken hep derdim ki:
'İnşallah,bir an önce aramıza döner ve dost sohbetlerine devam ederiz ama biliyordum ki,her gün biraz daha yaklaşıyordu sona.
En çok yüzü değişirmiş insanın.Doğruymuş.
Sümbül aldım son görüşmemizde. Dedim ki:'
Bu çiçeklere iyi bakacaksınız.Yanındaki tomurcuk da uzun sürede açacak.Bunu izlemenizi istiyorum ve geldiğimde birlikte koklayacağız.'
Ne yazık ki,yavru sümbülün açtığını ben görmedim,umarım sevgili dostum Leyla Hanım görmüştür.
Çok güzel bir insanı kaybettim bugün.
Dürüst,olgun,anlayışlı,çıkarsız ve dost !
Hiç kolay değildir bir insanla dost olmak ve bunu sürdürmek.
Yapacağımız ne çok şey vardı oysa.
Daha,kızımın mezuniyet yemeğine gidecektik,daha atölyemde çalışacaktı,daha kahvemi içecekti.
Olmadı!
Hiç unutmayacağım,evimdeki kahve sohbetlerini,kızımı çok sevmesini ve her gelişinde ' Ama Berin Hanımcığım...' diye başlayan gülümsemesini.
Bir insanı kaybetmek.....
İnsan gibi insanı.....
Çok üzgünüm bugün,çok!
Her sabah 'Acaba o mu?' diye kulak verdiğim ve 'İnşallah o değildir' dediğim ve her keresinde derin bir nefes aldığım dostum,yüreği güzel,kendi özel Leyla Hanımcığım,
Güzel insanlar neden bu kadar çabuk gider ki hayattan?
Yıldızlar yoldaşınız olsun.
Hiç unutmayacağım gülümsemesin ve hayatımdaki yerini ve bendeki anılarını.

19 Şubat 2019 Salı

kırmızı seyahat: #Sabah 6'da uyandım. Üşendim, 'Acaba, ilacımı şimd...

kırmızı seyahat: #Sabah 6'da uyandım. Üşendim, 'Acaba, ilacımı şimd...: #Sabah 6'da uyandım. Üşendim, 'Acaba, ilacımı şimdi mi alsam, yoksa biraz daha mı kalkmasam?' diye. Malum, hava o kadar erken k...
#Sabah 6'da uyandım. Üşendim, 'Acaba, ilacımı şimdi mi alsam, yoksa biraz daha mı kalkmasam?' diye.
Malum, hava o kadar erken ki...
Hoca bile, o kötü sesiyle ezan okumadı hala.
Perdeyi araladım, okula baktım.
Her sabah bunu yapıyorum çünkü; ilaçlarımı artık saate göre değil, okulun ders ziline göre almayı öğrendim. 
Eğer bu toplum, bıraktım patlıcan, soğan kuyruğunu, gecenin köründe, el kadar çocukları,yola düşürüp, uyurken ders dinlemek zorunda bırakanlara gereken yanıtı vermezse YAZIKLAR OLSUN!
Bu düzen değişecek kardeşim, başka yolu yok!
Benim, şu anda okula giden çocuğum yok ama o yılları ben de yaşadım.
Benim de çocuğum sabah yola düşüyordu ama o zaman yaz-kış saati uygulaması vardı.
Bedenin ritmi, günün aydınlanmasının saatlerine göre ayarlıdır.
17 yıldır bu hükmet, ne beden ritmi bıraktı bizde ne de düzen.
Görün artık bunları.
En çok şu çocuklara acıyorum.
Bu çocuklar sizin değil mi yahu!
Hala alkışlıyorsunuz bu hükümeti.
Yaşananları görmeniz için Oxford Üniversitesi'ni bitirmenize gerek yok.
Yaşıyorsunuz yetmez mi!

18 Şubat 2019 Pazartesi

kırmızı seyahat: #CHP ve Yerel Seçim ve Tabela Partisine Gidenlere ...

kırmızı seyahat: #CHP ve Yerel Seçim ve Tabela Partisine Gidenlere ...: #CHP ve Yerel Seçim ve Tabela Partisine Gidenlere Dair.... Seçim,adı üstünde,bir tercih. Ülkemizde,bir genel,bir de yerel seçimler yapılıyor...
#CHP ve Yerel Seçim ve Tabela Partisine Gidenlere Dair....
Seçim,adı üstünde,bir tercih.
Ülkemizde,bir genel,bir de yerel seçimler yapılıyor.
Genel seçimde,bizi yönetecek ki,eskiden bir parlamenter sistem vardı,şimdi ruhuna fatiha okundu;milletvekillerini seçerdik,bu zincir böyle uzardı.
Yerel seçimlerde ise,belediye başkanlarını,muhtarları,il genel meclis üyelerini seçiyoruz.
Genel seçimlerdeki YSK başta olmak üzere,yaşananları,hezimetleri,YSK'nın önünde 50 bin avukatla oturacağını söyleyip de toz olanları bir kenara alalım;yerel seçimler önemlidir.
Ben,bana hizmet verecek nitelikteki belediye başkanını ve diğer sıralamaları seçerim.
Oyum,benim tercihim.
Adayları ben belirlemiyorum ama bana sorulması gerekir.
Belki,onaylamayacağım ki,şu andaki ortak adaya oyumu vermeyeceğim!
CHP,bütün il ve ilçe bazında adaylarını açıkladı.Bazı adayları tercih etmedi.
Bir insan 32 yıl belediye başkanlığı yapmaz;bir insan 4-5 dönem belediye başkanı olmaz.
Neden kızıyorlar anlamak mümkün değil?
Omurga,biyolojide,vücudumuzu ayakta tutan iskelet sistemi.Omurgayı daima dik tutmak gerek.
Bunu,hayattaki duruşumuza uygularsak,o omurgayı eğmeyeceksiniz.Kimsenin,elini eteğini öpmeyeceksiniz.
Eğer,bir partiye gönülden bağlıysanız,o partiden dönmeyeceksiniz.
Bu ilkesizliktir,onursuzluktur,size oy verenlere hakarettir!
DSP....
Açılımı;Demokratik Sol Parti.
Peki,bu DSP Başkanı Önder Aksakal, daha üç ay önce partisinden istifa edip de,partiye katılacaklara onay vermeyeceklerini söylemişken,şimdi ne oldu da,bir tabela partisi olan DSP'ye,CHP'den istifa edenleri kapış kapış alıyor?
İlke nerde?
İnsan,dün söylediğini,bugün yalar mı çıkar için?
CHP'den istifa eden ve DSP'ye geçen o adaylar,AKP'ye hizmet edecek,CHP'nin elini zayıflatacak ve seçimleri İstanbul,İzmir ve Ankara'da önemli ölçüde etkileyecek.
Bunun adına ne denir biliyor musunuz?
KOLTUK SEVDASI!
Ne koltukmuş be kardeşim.
Sizin yüzünüzden seçimler riske giriyor sayın Sarıgül,sayın Toprak ve diğerleri....
Neden mi?
İstanbul'un en yoğun seçmeni Şişli,Avcılar,Büyükçekmece gibi ilçelerinde çünkü.
Ben,İstanbul'da bir seçmen olsam,sizin bu koltuk sevdanızdan,size oy vermem.
31 Mart'ın ertesinde göreceğiz sizi.
Eğer,oyları bölerseniz,memleketten size gelecek kına miktarını ben bile tahmin edemem,bilesiniz!

kırmızı seyahat: #ÇİKOLATA....❤️Kadınların dayanamadığı yegane şey ...

kırmızı seyahat: #ÇİKOLATA....❤️Kadınların dayanamadığı yegane şey ...: #ÇİKOLATA.... ❤️ Kadınların dayanamadığı yegane şey denir,çikolata için. Benim pek aram yoktur,çocukluk yıllarımın dışında. Bir tek,Bitter Ç...
#ÇİKOLATA....❤️
Kadınların dayanamadığı yegane şey denir,çikolata için.
Benim pek aram yoktur,çocukluk yıllarımın dışında.
Bir tek,Bitter Çikolatayı severim kahvemi içerken.
Nerden aklıma düştüyse bugün anılarım?
Kızıma,çocukluk yıllarımı anlatıyordum.
Babam,yaş aralığımıza göre,okula giderken 25,50 kuruş diyerek harçlık verirdi.
Benim payıma da 25 kuruş düşerdi çünkü;ilkokul 1. sınıftaydım.
O yıllardaki en büyük zevkim,Nestle Damak Fıstıklı Çikolataydı.
İki hafta paramı biriktirirdim,evimize en yakın bakkala giderdim ve çikolatamı alır,kaldırımda oturur,hiç bitmesin diyerek,yavaş yavaş yerdim bütün çocuklar gibi.
Kızıma bunu anlattığımda,bana bu şahane sürprizi hazırlayacağını bilmiyordum elbette.
Anneler Günüydü,o gün.
Kapı çaldı,kargo şirketi,elinde bir paket.
Kızımı aradım paket için,belki açmam gereken bir şeydi diye.
Birden,kızımın sesi değişti 'Annecim,geldi mi o paket' dedi,anlamadım.
'Hemen aç lütfen' dedi.
Paketi açtım ki....
Bir evlat,daha ne kadar güzel olabilir acaba?
Kızım,Nestle'ye,bu fotoğrafı göndermiş, üç paketin üstünde de,Annem-Sımsıkı-Sımsıcak yazıyor.
Peki,çikolata ne derseniz?
Nestle-Damak Fıstıklı Çikolata!
Bir anne olarak nasıl bir duyguda olabilirim ki,bu güzellik karşısında? 

Hemen kızımı aradım,uzun uzun konuştuk.
'Ne ara bu kadar büyüdün de,bana bu sürprizi yaptın kızım' dedim gözlerimden akan yaşlarla.
Tanrının bana bir lütfudur kızım.❤️
Bir anne,daha ne ister ki? 😊
Peki,bunca çikolata yazısı nerden aklıma geldi gece gece?
Nestle Damak,bir tutkudur çocukluğumdan kalan ve yeri çok özel ama dün,yeni çıkmış bir çikolata yedim kahvenin yanında.....
Yok böyle bir tat!
Onu da,başka bir Çikolata yazısında artık. 


17 Şubat 2019 Pazar

kırmızı seyahat: #Bugün,tiyatroya gittim.Öncelikle;bu oyunu bize g...

kırmızı seyahat: #Bugün,tiyatroya gittim.
Öncelikle;bu oyunu bize g...
: #Bugün,tiyatroya gittim. Öncelikle;bu oyunu bize getiren yetkililere,oyunculara,emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İyi ki sanat var. Sa...
#Bugün,tiyatroya gittim.
Öncelikle;bu oyunu bize getiren yetkililere,oyunculara,emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
İyi ki sanat var.
Sanatın her dalı güzeldir.Bir tablonun ya da bir heykelin karşısına geçtiğinizde,sizde uyandırdığı duygular ve yaptığınız yorumlar,tümüyle size ve yaşam algınıza göredir.
İkinci tekil şahısları ilgilendirmez ancak;toplumsal bir sanat olayının içindeyseniz uymanız gereken kurallar vardır ve hala bunu öğrenememişseniz,ya o etkinliklere gitmeyeceksiniz,evinizde oturacaksınız ya da gereğini yapacaksınız.
Hiç unutmuyorum;geçen yıl bir tiyatro oyununa gitmiştim,ön sırada bir kadın ve kucağında 9 aylık bir bebek vardı.
Bebek bu,susmuyor.Kadına eğildim ve 'Neden,bu bebekle oyuna geldiniz,tiyatroya değil bebek,oyunun niteliğine göre 18 yaş altı kimse girmez' dedim.
Kadın bana döndü ve 'Çık dışarı karşıma sen bakalım'dediğinde,kendimi bir an kovboy filminde,düelloya davet ediliyorum sanmıştım.
Kadına bakınca,ne kadar çirkef olduğunu anlamıştım ve dışarı da çıkmıştım ama kadın ortada yoktu.
Bu kadar adap bilmeyen bir topluma dönüştük ne yazık ki.
Eve döndüğümde Grammy Müzik ödüllerini izlediğimde,salondaki davetlilerin kıyafetlerini,şarkılara eşlik edişlerini kıskandım doğrusu.
Biz,ne zaman böyle olacağız,ne zaman?
Peki,ya bu akşam tiyatroda ne yaşadım derseniz?
Kapılar açıldığında,birden birbirini ezen bir kalabalık içeri saldırdı.Sanırsınız ki tiyatro izlemeye değil,savaşa gidiyorlar.
Öndeki üç sıra illa ki protokoldür ve pek gelmezler.Benden ne ayrıcalığı var hiç anlamıyorum bunların ya neyse....
Teyzenin biri,bir yandan oyunu izliyor,bir yandan da 'Ayıp ayıp,bu ne biçim oyun?'diyerek,sahnedeki jartiyerli oyuncuyu kınıyordu.
Teyze ne bilsin jartiyeri falan. ;)
Oyun başladı ve salonda çocukların koşmaları,çığlıkları,kundaktaki bebeklerin ağlaması,su şişelerinin sıkılması,bıdı bıdı konuşan insanlar,çalan cep telefonları ve arkamda balonla oynayan adam.
İnanın şaka yapmıyorum.Adamın biri,yanında 3 yaşında oğlu var ve elinde balonla oynuyordu.
Parmaklarınızı balonun üstünde gezdirdiğinizde çıkan sesi biliyorsunuz değil mi?
İşte o anda,o balonu alıp,adamın ağzının üstüne çakasım geldi ama oyundaydık ne çare! 

kırmızı seyahat: #'Bugün pazar ve ben seni çok özledim' demiyoruz e...

kırmızı seyahat: #'AKKÖPRÜ'YE GÖNDERDİĞİM KİTAPLAR :) 
Bugün pazar ve ben seni çok özledim' demiyoruz e...: #'Bugün pazar ve ben seni çok özledim'  demiyoruz elbette.  ;) Onu,özleyenlere bırakalım,bugün yine pazar.Kuşlar bile uyanmadan atöl...
#'Bugün pazar ve ben seni çok özledim' 
demiyoruz elbette. 
Onu,özleyenlere bırakalım,bugün yine pazar.Kuşlar bile uyanmadan atölyeyi açtım.
Müziğim çalıyor bir yandan,arkadaşlarımızla çalışıyoruz bir yandan.
Ben olsam,ben de gelirdim bu atölyeye çünkü,kahve ve lokum ikilisiyle başlıyoruz,çayla ,ek gıdalarla devam ediyoruz. 
Birlikte,hem vakit geçiriyoruz hem an'ı biriktiriyoruz hem de üretim yapıyoruz.
Bu fotoğraflar nedir derseniz?
Kars'ın Selim İlçesinin Laloğlu Köyüne kendi çabamla yardım götürdüm biliyorsunuz.
Bu yardımı gören bir arkadaşımız,benden bu köyde yaptığı kütüphane için kitap istedi.
Halk Eğitim bünyesinde tiyatro çalışması yapıyormuş.
Çok heyecanlandım elbette ve hemen çağrı yaptım.
Çocuklar,köy halkı ve üniversite sınavına girecek gençler için kitap hazırladım.
Kendim götürmeyi çok istedim ama vaktim yoktu.

Arkadaşımız geldi ve kitapları götürdü.
Uygun bir vakit bulduğumda,o köye gidip,o kütüphaneyi göreceğim elbette.
Bu yardımın atölyeye bir getirisi oldu.
Kitapları ayrıştırırken gelen kitaplardan atölyem için de bir kütüphane kurmaya karar verdim ve kurdum bile.
Hem atölyedeki arkadaşlar hem de dışardan gelenler kitapları okuyor ve bu beni çok mutlu ediyor. 
Atölye için kitap göndermek isterseniz asla reddetmeyeceğim bilesiniz. 

Bugün pazar ve ben kızımı çok özledim. 
Bu yardımın atölyeye bir getirisi oldu.
Kitapları ayrıştırırken gelen kitaplardan atölyem için de bir kütüphane kurmaya karar verdim ve kurdum bile.
Hem atölyedeki arkadaşlar hem de dışardan gelenler kitapları okuyor ve bu beni çok mutlu ediyor. 
Atölye için kitap göndermek isterseniz asla reddetmeyeceğim bilesiniz. 
Bugün pazar ve ben kızımı çok özledim. 

16 Şubat 2019 Cumartesi

kırmızı seyahat: #Tiyatroya giderken çekmiştim,renklerin izdüşümünd...

kırmızı seyahat: #Tiyatroya giderken çekmiştim,renklerin izdüşümünd...: #Tiyatroya giderken çekmiştim,renklerin izdüşümündeki bu fotoğraf karesini. Bütün şehirler,günün batımında güzeldir çünkü;şehre karanlık düş...
#Tiyatroya giderken çekmiştim,renklerin izdüşümündeki bu fotoğraf karesini.
Bütün şehirler,günün batımında güzeldir çünkü;şehre karanlık düştüğü zaman,bütün kirler,pislikler,çirkinlikler kapanır.
Herkesin evine çekildiği saatler başlar ve kent,kenti sessizliğine bürünür.
'Kentlerin huzur bulduğu saatler' derim ben buna.
' Sana,dün bir tepeden baktım aziz İstanbul ' diyen şairin hissettiği gibi bir dalga geçti içimden, bu kareyi çekerken.
Herkesin duygusu,yaşadığı şehirle bağlantılı ve gün batımı her yerde benzer güzellikte.
Yeter ki;bu güzelliği fark edecek bir bakışımız olsun şu hayatta.

15 Şubat 2019 Cuma

kırmızı seyahat: #KIZIMA MEKTUP.....Bugün,15 Şubat.Yıllar ne çabuk ...

kırmızı seyahat: #KIZIMA MEKTUP.....Bugün,15 Şubat.Yıllar ne çabuk ...: #KIZIMA MEKTUP..... Bugün,15 Şubat. Yıllar ne çabuk geçiyor.Oysa,daha dün gibiydi seni kucağıma alışım ama şimdi karşımda,harika bir evlat-g...
#KIZIMA MEKTUP.....
Bugün,15 Şubat.
Yıllar ne çabuk geçiyor.Oysa,daha dün gibiydi seni kucağıma alışım ama şimdi karşımda,harika bir evlat-genç bir kadın olarak duruyorsun. 
Her anne adayı,bir çocuğu olacağını öğrendiğinde önce sağlıklı doğmasını diler ve ben de yaşamıştım 'Acaba,bir şey olacak mı,acaba sağlıklı doğacak mı,ya bir şey olursa? korkusunu.
Nasıl bir heyecan dalgasıdır o an.
Ekranda,nokta kadar gördüğüm bir şeyin 9 ayda bir birey olması ve doğumundan başlayarak,yıllar içinde büyüyüp,şahane bir evlada dönüşmesinin adıdır benim kızım.
Sen bilmiyorsun elbette ama senin sağlıklı doğman için o kadar çok süt içmiştim ki,bir ara ineklerden başka çocuklara hiç süt kalmayacak sanmışlardı. 
Dişlerin,kalsiyumu benden çalmasın da,seni beslesin diyeydi elbette.Bu nedenle,dişlerin çok sağlıklı bilesin. 
O kadar yürürdüm ki,eskittiğim spor ayakkabılarının adedini ben bile sayamamıştım.
Sen daha doğmadan,kütüphaneni kurmuştum bile ve sen daha doğmadan sana masallar okumuştum,kulağını bana ver diye.
Biliyordum beni duyduğunu,bu nedenle sürekli müzik çalardım sana.
Şimdi anımsayacaksın ama,sen daha bende 5 aylıktın sana Bach dinlettiğimde.Nasıl da uslu uslu dururdun içimde ama biliyorsun Haluk Levent'i hala çok severim.Onu çaldığımda ise kendini küçücük kesede değil,bir dönümlük arazide sanır ve nereye savrulacağını bilemezdin.
O zaman anlamıştım,sen yerinde durmayacak bir çocuk olacaktın ve haklı da çıktım biliyorsun.
Aslında 14 Şubattı doğumun ama doktor ne çok gülmüştü 'Ben,kızımı 14 Şubatta doğurmayacağım 'diye tutturmamı.
Nedeni vardı elbette,sana anlatmıştım ve ne çok gülmüştük anımsar mısın. 
Kızım,seninle o kadar zorlu bir yolculuk yaptık ki,yıllar içinde.
Birlikte,çamurlarda debelenmemiz;bir türlü uçurmayı başaramadığım ki,ne yapayım rüzgar yoksa değil mi?  uçurtmanın sürekli düşüşü karşısındaki gülüşmelerimiz;o kıvırcık saçlarının buklelerinden bir türlü arayıp da bulamadığım arıların sana zarar vereceği korkusu; ki,arılar da şaşırmıştır,bu ne kadar bukle diye? 
Çok uyumlu,çok terbiyeli,çok saygılı ve çok çalışkan bir çocuk oldun bana.
Seni kürsülerde gördüğümde,içimdeki gurur,gözyaşım oldu.Sana sarılırken duyduğum hazzı anlatamam.
Kızım,gözümun nuru,en kıymetlim.
Bana bir gün,bu magneti getirmiştin.Biliyorum bana,'Anne,ben artık büyüdüm,beni çocuk görme'diye çaktırmadan anlatıyordun ama anacığım nurlarda uyusun hep derdi ki:
'Anne olduğunda anlarsın.'
Sen,dünyama girdiğinde,bir evladın,annenin gözünde hep çocuk kaldığını,gözlerinde endişenin hiç kaybolmadığını öğrendim.
Sen de.Anne olduğunda beni anlayacaksın.
Sana Anneannen hep derdi ya 'Anasından akıllı kızım 'diye.
Haklıydı elbette. 
Ve eklerdi:'Allah,karşına kötüyü çıkarmasın ve yoluna hep iyilik çıksın.'
Yolun açık olsun yavrum ve karşına hiç kötü çıkmasın ama çıkarsa da,biliyorum ki,anneannen haklıydı,Sen akıllısın ve karşına çıkacak her şeyi alt edecek kadar da güçlüsün çünkü sen;BENİM KIZIMSIN! 
Sana,bir ÖYKÜ verdim.İçini nasıl istersen öyle doldur.
Bazen düşeceksin,bazen ağlayacaksın.Dizlerin kanayacak bazen ve ben,Yaralarını üfleyeceğim yine,'Öperim geçer'diyeceğim.
Yavrum,arkadaşım,dostum,gülüşümün nedeni güzel kızım,boynundan,öperim seni,bebek kokundan.
Ömrüm,ömrün olsun.Güzel yaşa,güzel bir ömür sür,ÖYKÜ''ler yaz hayatına ama içinde ben de olayım. 
Seni Çok Seviyorum.❤️