Burdan Nurcan Hanım'a bir teşekkür göndereyim öncelikle çünkü,birlikte keyifli saatler geçirdik gün boyu.
Kastabala....
Adını duydunuz mutlaka.Osmaniye iline 12 km uzaklıkta,M.Ö 2 bin yılında kurulmuş,ülkemizde ne tarihin ne de geçmişimizin hiç ama hiçbir önemi olmadığını,tarihe duyulan saygısızlığı,ihmali;yani ne ararsanız olumsuzluk adına bulabileceğiniz bir tarihi doku kenti.
Her yanda kırılmış devasa sütunlar,ertelenen arkeolojik kazıların altında hüzünle dokunuş bekleyen eserler ve insanlar....
Yön tabelasını bulmak için epeyce ter dökmeniz gerekiyor çünkü güzergahta tabela yok.
Kente iki giriş var.İlki,Osmaniye yönünden,diğeri de Kadirli,Hemite ve köylerin içinden geçerek.
Dikkatli olunması gereken bir yol haritası bekliyor sizleri.
İyi tarafı,kenti ararken,Kırmıtlı Kuş Cennetini,Hemite köyünde Yaşar Kemal'in adına yapılmış parkı ve heykelini de görme şansınız var.
Keşfetmek güzeldir ama tarihi kente ulaştığınızda,yerde çöpler,bira şişeleri ve çaresizce 'Lütfen çöplerinizi yere atmayın çünkü her pazartesi torbalar dolusu çöpü topluyoruz'diyen görevliler;tarihi eser sütunların üstünde oturmuş portakal yiyen kadınlar ve Kültür Bakanlığının kazılar için 45 BİN LİRA verdiğini duyduğunuzda isyan ediyorsunuz.
İnanıyorum ve tüm yüreğimle söylüyorum ki;
Sarayın,çok değil,üç gün elektriklerini yarıya indirin,seneye Kastabala'da inanılmaz bir tarihi şehirle karşılacaksınız.
Bırakın günümüzü,geçmişte,bu topraklarda yaşayan uygarlıklara saygısızlık değil mi Kastabala'nın dramı?
Bugün,Kastabala'yı keşfettik birlikte.Belki yolunuz düşer diye,işte fotoğraflar....
Bırakın günümüzü,geçmişte,bu topraklarda yaşayan uygarlıklara saygısızlık değil mi Kastabala'nın dramı?
Bugün,Kastabala'yı keşfettik birlikte.Belki yolunuz düşer diye,işte fotoğraflar....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder