#Kendi kendinden utanmayan,hiç kimseden utanmaz.

Neşet Ertaş

Ülkeyi yönetenler,öyle anlaşılmaz bir yol izliyorlar ki, cidden,şu anda ne yaşıyoruz anlamlandırmakta zorlanıyorum.

Tarım Bakanı ki, bu ülkenin başına gelmiş en talihsiz tarım bakanlarından biri oluyor, Bekir Pakdemirli.

'Tarlada,2 lira olan domates,şehre gelince nasıl 8 lira oluyor ?'buyurmuş.

Sanırsınız ki, bu ülkenin değil, Fransa 'nın tarım bakanı. O kadar Fransız bakıyor tarıma.

Konya' da,bir çiftçi 'Sayın bakanım,kepek çok pahalı 'dediğinde, 'Siz de,kepek ekmeyin o zaman ' diyecek kadar da donanımlı bir bakan.

Bu insanlarla,bu ülke daha ne kadar yol alır?

Gemi,battı batmasına da, farkında değiliz ve hala filikaların devrede olduğunu sanıyoruz.

Bir de,Diyanet İşleri Başkanı var,kendini başkan değil de,devletin üst düzey bir bürokratı sanan.

O da şöyle buyurmuş: 'Ayasofya ve Sultanahmet Camii'nin minarelerinden karşılıklı okunan ezan ,milletin gönlünü nasıl da coşturuyor' muş.

Burda,ataların o ünlü sözünü yazmayacağım,ayıp olmasın.

Ezan sesiyle karın doyuyorsa,7/24 ezan okunsun memlekette.Bu şahsın, yoksulluk,hırsızlık,yalan dolanla ilgili,güzel ahlak ve dürüstlük üstüne herhangi bir konuşmasını duyan var mı?

Duyamazsınız da.

Bugün, pazartesi kurulan semt pazarı vardı.

Hani,tarlada domates 2 liraydı ya!

Hayır,niye şaşırıyorlar,ben de bunu anlamıyorum?

Tarımda,tohumdan gübreye,ilaçtan diğer kalemlere çiftçinin belini büken siz; tarım ürünlerine sıfır gümrük vergisi koyarak ithal eden siz; çiftçinin ürününe taban fiyatı koyan siz;

Fiyatların bu kadar fırlamasının,enflasyonun bu kadar artmasının suçu çiftçide,marketlerde öyle mi?

Hani,Züğürt Ağa filminde der ya: 'Ağam,bizimle eğleni.'

Bir avuç azınlık,bizimle eğleni yıllardır.

Bugün pazarda,her şeyin fiyatı fiks,10 lira ve üstünden başlıyordu.

100 liranın,artık pul kadar değeri yok inanın.

Asgari ücret, 2.825 lira bu ülkede.

Aynı tezgaha yaklaşıyoruz, kadınlar fiyatı sorup gidiyordu.

'Şurdan 1 kg ver 'diyeni görmüyorum nerdeyse.

Semt pazarı bu kadar pahalı olursa, bu vatandaş ne yiyip ne içecek?

Bunlarda mı bir tuhaflık var,yoksa bizde mi ,inanın bilmiyorum.

Pazardan dönüyorum,bankanın önünde metrelerce kuyruk...

Ne için ?

Devletten,üç kuruş sosyal yardım almak için,güneşin altında bekliyordu insanlar.

O parayla da geçinilemez elbette ama suç,bizim vatandaşımızda da var.

Ellerinden,bu para da gidecek diye yıllardır oy veriyorlar bunlara.

Hiç düşünmüyorlar,sorgulamak zaten hayal ;

'1150 odalı sarayda yaşayanlar,benim sefaletimi görmüyor,yoklukla yaşıyorum da,neden yaşıyorum ?' deseler,her şey değişecek ülkemizde ama ....

Bu saatten sonra olacak tek şey; Seçim!

Rutine binmiş elektrik ve doğalgaz zammı,uçuşa geçen pazar-market fiyatları daha da yurdum insanına ders olmazsa;diyecek bir şey olmaz.

Kendileri yanıyorken,tüm ülkeyi de yakıyorlar.

Umarım,bu kez değişir her şey,umarım!

'Utanmak ' dedim, yazımın başında.

İnsan olmanın, yöneten olmanın bir ayrıcalığı olmalı değil mi?