Dünyanın en tehlikeli canlısı insan!
Zalimlikte, bencillikte, hayata saygısızlıkta üstüne yok.
Bir Anne köpek var okulun bahçesinde. Üç de yavrusu vardı ama biri öldü sanırım.
İki yavruyu büyütüyordu, görüyordum.
İki yavru köpek, saatlerdir sokakta bağırıyor.
Arada yorulup koyduğum suyu içiyor, sonra da deli gibi yeniden bağırıyorlar.
Saat oldu gecenin 12'si.
Anneyi istiyorlar belli ki.
Biraz ıslıkla yer tespiti yapıyordum, adamın biri geldi, yavru köpeğe bir tekme attı ve yürüdü gitti.
Hayvanın canı o kadar yandı ki, zavallı hayvan daha çok inleyerek anneye sesini duyurmak için avazı çıktığı kadar bağırıyordu sokakta.
O tekmeciye içimden geçenleri burda yazmayayım ayıp olmasın.
Hayvan nasıl bağırıyor, sokak çınlıyor sesinden.
'Nalet olsun şu içimdeki merhamet duygusuna' diye bir dizi mi vardı ne?

Saat, gece yarım oldu, baktın olmuyor bakmayacaksın demek de olanaksız.
Mecbur sokağa indim. Yavruyu ön patilerinden tuttum, okulun aralık kapısından içeri bıraktım.
Kardeşine kavuşunca sesini kesti.
Yavru köpek mutlu şu anda ama aşırı yorgun ben, uyku kaçtı sanırım.
Kendiliğinden büyüyen hayvanların aşısı, pire tasması, bakımı da yoktur mutlaka.
Köpekten bit mi, kene mi geçti nedir?
Uyuz falan mı oldum acaba?
Bu kadar çabuk da bulaşmaz herhalde?
Umarım!
Ah şu merhamet duygusu..

Köpek, anasının yamacında uyuyordur şimdi.
O tekmeyi atanı eline alacaksın....
Gel de uyu şimdi. 

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder