#Kolombiya,senin,Küba benim( Sahi!Küba'nın bile hayret ettiği bir,değil,iki cami dikmeye gitmişti değil mi?) tüm sülalesine hayallere sığmayacak tatil olanağı sağlayanları,MİT'in başıyken ve kimsenin bilmediği gizli bilgilerle donanmışken,onca fırsatı tepip de,milletvekilliğine soyunan Hakan Fidan'ı;Kendini hala Başbakan sanan Ahmet Davutoğlu'nu;Başka kimse kalmamış gibi,seçim çalışmaları için,magazin piarcısı Ali Taran'ı seçen CHP'yi bir kenara bırakalım ve ekranlardaki bir sese kulak verelim:
''Çok çaresizim.7 aylık bir bebeğim var.Kocam,portakal satıyor,geçinemiyoruz ve ben ne yapacağımı bilmiyorum.Bana yardım edin.''
Bir kadının çığlığı bu.
Çaresizliktir elbette bu insanı telefonda yalvartan durum.
Hani,ekranlara çıkıp da''Üç çocuk yapın,ilk çocuğa bir çeyrek,ikinciye ....Biz bakarız,siz yeter ki doğurun''diyenler var ya!
Hani,kendi ortalama zekalı çocuklarınız ta okyanus ötesinde,sponsor sayesinde okutan;hani,çocuklarımızı İmam Hatiplere tıkarken,kendi torunlarını Fransız Kolejine gönderen,hani,kız çocukları okumasın,çocuk doğursun diyen AKP'liler,kadınlar evde çocuk baksın derken,kızlarını doktor yapıp çalıştıran Sağlık Bakanı gibiler var ya!
İşte,bunlara dinletmeli bu telefonları.Çocuk doğurun demek kolay da,o çocuklar nasıl büyüyecek?Yeterli beslenen bir annenin sütünü alacak mı örneğin?
Ya da,bezi,maması,giyimi,büyümesi,barınması,beslenmesi,korunması....
Kim sağlayacak bunları?
Tablada portakal satan baba mı?
Kadının sesindeki çaresizliği dinliyorum.Bir insan,en çok çözümsüz kaldığında yardım ister.
Her kadının anne olmak hakkıdır elbette.1 çocuk alt tarafı ama ona bile bakacak durumu yoksa;
Kimin haddidir,meydanlara çıkıp da''Doğurabildiğiniz kadar,doğurun''demek?
Siz mi bakacaksınız?

İnsanları,milyonların önünde düşürdüğünüz duruma bakın!
Allah kahretsin sizin gibi yöneticileri.