Osmaniye ilini gören vardır mutlaka ama şöyle tanımlayayım bu ili;koca koca çirkin binalar dikip,bunu da kentlilik sanan kocaman bir köy Osmaniye.
Ne doğru dürüst kesişen yolları var,ne bir gölgelik yeşil alanı var,kentlilik bilinci.
Her taraf çirkin binalar dolu,üstelik de her yer inşaat;toz,toprak içinde,çirkin bir şehir Osmaniye.
Boşuna il yapılmış,Adana'ya bağlı bir ilçe olarak kalsa belki daha iyi gelişirdi.
Belediyecilik zayıf,alaturka ve alafrangalılık birlikte yürüyor Osmaniye'de.
Eğer yolunu Osmaniye'ye düşerse gözünüze ilk çarpan şey,binaların balkonlarının ortasındaki silindir kolonlar.
Çukurova,bir cehennem bilen bilir.Burda,balkonsuz ev olmaz ama Osmaniye'de,balkonların ortasına kolon koyma manyaklığı var,alan daralması,çirkinlik,ucubelik had safhada.
Bunları çizen ve uygulayan mimarları,mühendisleri mezun eden üniversitelere yazıklar olsun.
Park yeri yok,zaten park da pek yok kentte.
Yürümeye kalksanız bu sıcakta,nefes alacak bir ağaç gölgesi yok.
Her yere bina dikmeyi marifet sanıyorlar,üstelik de çok çirkin.
Osmaniye'de,belediye içki satan yerlere ruhsat vermiyormuş örneğin.
Yaylaya çıkarken birkaç bira alayım dedim,koskoca kentte bayi yok.Bütün şehri dolaştım nerdeyse.
Az daha gitsem,zaten Zorkun'a çıkmış olacaktım,bu derece çağ dışı bir kent olmuş meğer.
Osmaniye,Suriyeli işgali altında.Adres sorayım dedim,adamlar karşımda Arapça konuşuyor.
Bunlar ülkelerine dönse ya artık!
Her yerdeler inanın.
Neyse....
Bu yazı da bitirdik Zorkun Yaylasında.
Yağmur,soğuk ve kimsesiz kalmış,yayla evleriyle işte size son Zorun Yaylası fotoğrafları.
Her yerdeler inanın.
Neyse....
Bu yazı da bitirdik Zorkun Yaylasında.
Yağmur,soğuk ve kimsesiz kalmış,yayla evleriyle işte size son Zorun Yaylası fotoğrafları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder