#Şemdinli'deki olaya değineceğim ama şu hastane defterini kapatayım bugün.
Ağlamayan çocuğa meme vermiyorlar gerçekten.Eğer,bizler vatandaş olarak hakkımızı aramazsak,bu düzen böyle gidecek belli ki.
Dört gündür devlet hastanesinde kadrolu oldum nerdeyse.Çünkü,yapılması gerekenler hasta yoğunluğundan sürekli ertelenince hem zaman kaybı, hem iyileşme sürecinin gecikmesi hem de maliyet olarak çıkıyor karşımıza.
Hastanede cihazların çoğu arızalı ya da bozuk.Bilgisayar sistemi kağnı gibi,hizmetliler aksi,masa başı elemanları küstah hastalara karşı.
Verdiğiniz tahlili almak için,bugün git,yarın gel işini öyle bir abartmışlar ki,bunun yaşlısı var,engellisi var,kucağında bebesiyle perişan olanı var.
Sağlıkta yaşanan bu rezaleti Sağlık Bakanlığı görmüyor mu?
Bu bakanlıklar ne işe yarıyor peki?
Zıvanadan çıktım bugün ve soluğu başhekim yardımcısının yanında aldım.
Lütfedip,hastayla görüşmüyorlar.
Ben de hasta haklarına gittim.Bana 'kutuya şikayet atın,biz gerekeni yaparız' deyince;
-Yeter artık dedim ve başladım elbette.
Dün,acilde yaşadığım o rezilliklerin hepsinden başladım ve bugüne geldim.
Hastanelerde televizyonlar görürsünüz.Ya Sağlık Bakanlığının reklamını yapar,ki; iyi bir şey yapıyorlarmış gibi ya da kamu spotları yayınlar.
Hastanede gazete satılmıyor,uyduruk kantinle hizmet veriliyor,hijyen hak getire elbette.
Çocuklar bağırıyor,yaşlılar sabırla bekliyor.
Kardeşim,bu televizyon ne işe yarıyor?'dedim;5 dakika sonra ekran açıldı.
Gerçi,karşımıza jöleli iğrenç saçları ve kırmızı suratıyla Yiğit Bulut çıkmasa iyi miydi ama oldu artık.
Adam ekonomiden başladı,Musul'dan çıktı.Sanırsınız ki,bilen biri.Oysa zır cahil bir jöleli işte.
Neyse.....
'Eğer,haftaya geldiğimde aynı aksaklıkları görürsem hepinizi şikayet edeceğim'dedim.
Bunun adı sosyal medya olur,Sağlık Bakanlığı olur,Bimer olur bilemem.
Gerçi,üç gündür isimsiz yazıyorum ama bunun ileri adımı da var elbette.
Görevli karşımda,'Tamam hanımefendi,yetkililere bildireceğim hanımefendi,gereken yapılacak... diye sıralıyor.
Yapmazlarsa hepsini fotoğraflayıp teşhir edeceğim.
Neydi o yaşlı hastaların yaşadığı rezalet?
Kimsenin hakkı yok,ayağında şalvarı var diye insanları ötelemeye.
Bakınız,umutlanmak için hala bir neden var:Dolmuşa bindim ve yaşlı bir amca'Kızım dedi,bizim ayağımızda şalvarımız var diye bize kötü davranıyorlar.Her gün hastaneye gelinir mi,biz yaşlıyız?deyince.
Gerekeni yapacağım gönlü ferah olsun. ;);)
Dolmuşta bir kadın 5 lira uzattı şoföre ve '2 kişi'dedi ama şoför tek yolcu parası aldı,fark ettim.
Kadın da fark etti ve'Kardeş,benden az para aldın,1 yolcu parası daha alacaksın'deyince,yüzümde bir gülümseme belirdi.
Üstüne,başına baksanız nasıl da yoksul ama dürüsttür benim insanım.
İnsan,umutlanıyor böyle insanları görünce.
Vazgeçmek yok!
Biz haklının yanındayız,işini bilenin değil! :):)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder