Bugün pazar...
En sevdiğim gün. 

Şimdi, bu saatlerde, Zorkun Yaylasındaki evimizde, penceremden mavi gökyüzüne, çam ağaçlarının dallarının arasından süzülen güneşin ilk ışıklarıyla uyanmak vardı ama payıma düşen cehennemin diğer adı, Çukurova oldu.
Tanrı, bu evreni yaratırken, cennet- cehennem diye kavramları da sokmuş, niyeyse artık?
İnsanları yola getirmeyi, her türlü yanlışı önlemeyi amaçlamış olabilir ama nafile bir çaba olmuş elbette.
İnsanın olduğu, elinin değdiği her yer cennet de olabilir, cehennem de!
Şu yaşadığımız sıcaklar da örneğin insanın eseri.
Hani, küresel ısınma diyoruz ya!
Hep daha fazlası, daha 'benim o' fikrinden kaynaklı.
Yoksa, doğayı bıraksaydık kendi haline, kış olağan soğukluğunda, yaz beklenen sıcaklığında geçecekti.
Evet!
Terleyecektik yine ama yapış yapış nemle tanışmayacaktık.
Az kaldı, Anız Yangınlarına. Asıl şenlik o zaman başlayacak. Boğazımıza kadar kül ve yanık kokusuyla dolacağız.
Evlerimize, yanmış mısır artıklarının külleri yağacak.
İşte size cehennemin diğer adı.
İnsandır, cenneti de cehennemi de yaratan,yaşatan.
Dünyayı, yaşanılır kılarsanız cennet,
Elinizden geleni ardınıza koymazsanız da cehennemi yaşatırsınız, ötesi yok.
Öyle bir haldeyiz ki ülke olarak da, dünya olarak da;
Ne yana dönseniz Ahmet Arif'in dizesi.
Ahmet Arif demişken ;
Bir de kuşlar var hakim bey.
Her şeyin başı onlar.
Onlar özgürlüğü koyuyor
İnsanların kafasına.
Penceremden gökyüzüne bakıyorum, onlarca kuş var özgürce uçan. Hiçbirinin kanadı diğerine çarpmıyor üstelik.
Doğa, kendi döngüsünde, her şeyi harfiyen ayarlamış zaten. Bize düşen ayak uydurmak!
Hepsinden,ayrı ayrı ötüşler duyuyorum şu anda.
Kim bilir, birbirlerine hangi güzellikleri aktarıyorlar?
Şunu diyorlar mıdır:
Kuş bakışıyla bakıyoruz aşağıya.
Şu insanoğlu da ne kadar ahmak. Kocaman gökyüzünün altında yaşamayı beceremiyorlar.
Oysa, şurası dağ, şurası ırmak.
Cennetin ırmaklarını düşlüyor, önündeki ırmağı görmüyor.
Şurası ova, şurası orman.
Hepsi ayrı güzel ama önündeki güzelliklere anlam katamayacak kadar da kör.
Sağır ve dilsiz kalmayı marifet sayıyorlar ama hayat...
Sen istesen de, istemesen de geçiyor.
İçinde ol, mutlu ol, mutlu yaşat.
Dışında kalarak kendine ve çevrene cehennemi yaşatma.
Kuşlar diyorum, özgürlüğün kanat sesleri kuşlar...
Ne demiş Nietzsche
'Uçurumları sevenin kanatları olmalı!'
Atlayacaksın ki, kanatlarını açıp uçacak mısın , yoksa yere çakılacak mısın bilesin.
Hadi bir cesaret, sen de taşın altına koy elini,
İnadına inadına değil midir yaşamak?
Hepimizin bir var olma nedeni yok mu bu dünyada?
Kimisi iyiliğe güzelliğe,
Kimisi hinliğe kötülüğe.
Tarafını seçmelisin.
Seçmelisin ki, iyilikte, güzellikte buluşalım.
Ya dışındasındır çemberin,
Ya da, içinde yer alacaksın.
Başka yolu yok!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder