23 Haziran 2022 Perşembe

 Marmaris, tam 36 saattir yanıyor.

Geçen yıl da, memleketin yanmadık ormanı kalmış mıydı?
Peki, geçen yıldan bu yana, bu ülkenin çetin kışı gibi, yaz sıcakları da var ve her yıl bu yangınlar artarak yaşanıyor.
Bir Tarım ve Orman Bakanının görev tanımı nedir?
Gelmiş geçmiş en başarısız Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli gibi, uçaktan yanan yerleri izlemek mi, yoksa, hangarlarda bekletilen THK'na ait çalışan uçakların su taşıma kapasitesini bahane edip sözleşmeyi yenilemeyerek 'Canım, onlar da hurda zaten' diyerek, yurt dışından yetersiz uçak ve helikopter kiralayan bir bakanın yerine gelen Vahit Kirişçi ne yaptı bugüne kadar?
Sabah, Sayın Bakanın konuşmasını üzülerek izledim. Bu bakan da, ancak bakar yangınlara.
Bir bakan, şunu söyler mi:Bir kontrolsüzlük yok ama kontrol altına alınmış bir yangın da söz konusu değil.
Yani; Marmaris yanıyor ve biz hala yangını söndüremedik, başaramadık.
Ben, bu sözden bunu anlıyorum.
İnanın, çok üzülüyorum, böyle konuşan insanların olduğu bir ülkede yaşamaktan.
Marmaris, 37 saattir yanıyor, bu yazımı yazarken de niye yanıyor?
Üç ayrı noktada, aynı anda çıkmışsa bu yangın, aklımıza ne gelmeli?
Hangi deniz kıyısı, koy ya da kuş bakışı yazlık, villa, otel yapmak için uygun bir arazide çıktı bu yangın?
Neden, bile isteye çıkarılan yangınlarda cezalar cana kıyma üstünden uygulanmıyor?
Orda, ormanlar yanarken ağaçlar, içindeki hayvanlar, doğa, hava, toprak, su canlı değil mi?
Orman yanarken, yok olan hayatlar canlı değil mi?
Soluduğumuz hava, ciğerlerimize dolan karbondioksit, içtiğimiz su, bizi besleyen toprak da kirlenmiyor mu?
Üç-beş kişi köşeyi dönecek, bütün koyları, deniz kıyılarını betona boğacak diye bu yaşanır mı?
Yazık değil mi bu ülkeye, dağa , taşa, ormana, insana?
Bana, bu hükümet şunu açıklasın: 20 yıldır, bu ülkenin başındalar, bugüne kadar yanan ormanların ne kadarına villa, konut, otel dikil-me-di?
Yeter artık yahu, yeter!
İnanın, her yangında, içim yanıyor, bir şey yapamamanın çaresizliğini yaşıyorum.
Geçende, Orman Bakanlığı'nın Tır' ı gelmişti bölgeye ve bir Orman Mühendisiyle yangını konuşmuştum. Bana söylediği aynen şuydu: Yangınların çoğunu insan çıkarmıyor. Havadan müdahale o kadar da etkili değil. Orman Bakanlığı, çok sayıda arazöz aldı. Yangına en iyi yerden müdahale edilir.
Mühendise baktım, baktım da, bunları mezun eden o fakülteler kapatılsın gerçekten de.
Hadi şimdi, yerden müdahale edilemeyen Marmaris 'deki dağlık araziye, sürün arazözleri bakalım.
Niye söndürülemiyor bu yangın da, 2 gündür devam ediyor?
Havadan, uçaklar ve gece görüşlü helikopterler olmadan Yangınların söndürülmeyeceğini ben bile öğrendim de, bunlar öğrenememiş.
Vahit Kirişçi, şunu da söyledi konuşmasında: 4 Temmuz'a, 40 adet gece görüşlü helikopter sözleşmesi yapıla-CAK-mış!
4 Temmuz erken olur Sayın Kirişçi, gelin şunu, elde kalan ormanlar da yandıktan sonra, seneye kış ayında yapın.
O ağaçları siz diktiniz çünkü.
Yanmış, ne gam!
Göreceksiniz, az sonra oralarda yükselecek otelleri, villaları.
Çok üzülüyorum çok, yanan ağaçlara, içindeki hayvanlara.
Parmağınız kesilse, canınız orda atarken, diri diri yanan hayvanlar...
Vicdan diyorum, vicdan!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder