Şahsi fikrimdir; toplumun önemli bir kısmının akıl sağlığı bozuk.
Her gün, yeni bir arıza okuyorum ve hadi bıraktım yapanları ama çevresindekilerin tepkisizliği daha da tuhaf geliyor bana.
Ben de bir anneyim ve çocuğumun önüne hiç kimsenin geçmesine izin vermem asla.
Evlat yahu, kolay mı, 9 ay içinde taşı, doğur, besle, büyüt,sonra da nerde, ne halde, ne yiyip ne içiyor, okula gidiyor mu, sağlığı yerinde mi umursama.
Hep derim, evlenmeden önce nasıl ki , bir takım testler istiyorlar, Anne-Baba olmak için de test istenmesi lazım.
Yer, Bursa.
9 yaşındaki çocuk, teyzesinin evinde, bir odada kilitli, tırnakları, saçları uzamış, yetersiz beslenme ve hareketsizlikten kasları erimiş, tuvaletini odaya yapar bir halde, çöp içindeki bir odada bulunmuş.
Hadi, teyzenin akıl sağlığı bozuk, bir de kızı varmış kadının.
Bu çocuğu doğuran bir annesi ve boşandığı bir de babası var.
Anne, pandemi nedeniyle çocuğunu almaya gidemedi gibi saçmalık ötesi bir açıklamada; babası, hiç mi merak etmedin be adam çocuğunu, öldü mü, kaldı mı diye?
Peki ya, babanın akrabaları?
Babaanne, dede, amcalar, halalar falan.
Bu çocuk, 3 yıldır, bu tuhaf teyzenin yanında ama kimsenin umurunda değil, nasıl olur?
Peki ya, evdeki kız çocuğu?
Hiç mi haber verecek biri yoktu çevrede?
Ev sahibi, kira alamadığı için eve zorla girmeseydi, sonu ne olurdu bu yaşananların?
Çocuğun, ölüsünü mü bulacaklardı?
Teyze, boşanmış, çalışan bir kadınmış.
İnsan, bir şekilde açık verir. Çalıştığı yerde, kimse görmedi mi bu kadını?
Yoksa, toplumsal bir cinnet hali mi yaşıyoruz ülkede?
Zavallı çocuk!
Bu travmayı nasıl atlatacak?
Ya da, atlatabilecek mi acaba?
Bunların topunu bir hastaneye kapatmalı.
Delirdi ülke, delirdi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder