2024 yılının ilk günündeyiz.
Ülkemizde ve dünyada,her şeyin yoluna girmesini diliyorum umutla.
Belli mi olur ?
İnsanlarda ,yönetenlerde birdenbire bir aydınlanma olur, kendini, yaşadıklarını sorgular da, üç günlük dünyada ne paranın ne de malın mülkün, bu kadar hırslanarak elde etmenin anlamsızlığını anlar.
Umut işte....
Bütün biletlerin nerdeyse satıldığı Milli Piyangonun büyük ikramiyesinin ,dijital ortamda satılan biletlere çıktığını gördüm sanki.
Nasıl ?
İyi misiniz, tüpçüyü yine yeniden zengin ettiğiniz için?
Yılın ilk zammı köprülere mi gelmiş? Akaryakıtın litre fiyatına 2.75 TL ÖTV zammı mı gelmiş?
Arabam yok diye sevineyim mi yani buna?
Şaşırdınız mı yoksa?
Dün, mucize diye bir şeyin olmadığını söylemedim mi size?
Bu daha başlangıç !
Pamuk Prenses ,tek bir öpücükle uyandı, sizler öpülmelere doymuyorsunuz mübarek! 
Gelelim Yeni bir yıla...
Yılın ilk saatlerindeyiz.
Biz,gelenekselci bir aileyiz. Çocukluğumda ,Babam mutlaka hindi alırdı yılbaşı için, Annem de ,o müthiş Anneliğiyle doldururdu ve biz,evimizde daha özenli soframızla , televizyon karşısında çol çocuk, kuruyemişle , Nesrin Topkapı'nın kıvrak dansını izleye izleye, yarı uykulu girerdik yeni yıla.
Değişen bir şeyin, tarih atlamayla olmayacağını o yıllarda bilmezdik elbette ama insanları mutlu etmenin yollarını ailemiz bize öğretmişti.
Küçücük de olsa, bir insanı o gece için mutlu et.
Tabii ki, o yıllarda evimizde çam ağacı yoktu ,onu sonradan öğrendik ama hediyeleşme ,insanları arayıp iyi dleklerde bulunmak önemlidir.
Bu arada, dün bir çok kişiyi aradım, ulaşamadıklarım da çoktu, burdan İyi Yıllar diliyorum yeniden.
Bugün bana geri dönüş yaparlar herhalde?
Saygı ve nezaketi çok önemserim ,bilen bilir.
Neyse....
Çocukluğumda, evimizde hindi dolardı ama şimdi o kadar eksildik ki , hindi yiyecek kimse kalmadı .
Her şey kalabalıkla güzelmiş meğer.
Yılbaşında, aile geleneğimizdir , Anne evinde ,o masanın etrafında toplanılır, yenir içilir, sohbet edilir.
Eskiden, şarkı da söylerdik ama ...
Saat 12.00 olduğunda ,yeni bir yıl başlar artık.
Tombala oynayan kaldı mı?
Aile, kalabalıkken ,nasıl da eğlenceli olurdu bilemezsiniz gecemiz.
Çocukların kartına çıksın diye ne oyunlar oynardık.
Kartlarındaki rakamları izler, her birine, sırasıyla tombala yapsın diye rakamları çeker çeker geri atardık.
Nasıl da mutlu olurlardı '1. Çinko ,Tombala 'diye bağırdıklarında.
İnsanları mutlu etmek, yüzündeki gülümsemenin nedeni olmak çok güzeldir.
Çam Ağacının altı,bu işler için ideal bir seçimdir bizde.
Bu tombala kartına gelince.....
Çok eski bir karttır .
Çocukluğumdan bu yana ,bu kart benimdir. 8 ve 2 ile başlar, 83 ile biter.
Hiç çıkar mı derseniz?
Bu yaşıma geldim, daha kazandığım görülmemiştir tombalayı. 
İlla ki, son rakam,torbanın en sonundan çıkar.
Çocukken de böyleydi ,büyüdüm yine aynı .
Bu tombalanın bana bir garezi olamaz değil mi?
Yoksa ...
Tanrım!
Kumarda kaybettirmenin başka çıkarımları mı olacak acaba?
Dün gece ,yine son rakama kaldım kahretsin!
Neyse ki, paralı değildi, geçmişi yadetmek adınaydı.
Yoksa, batmıştım bu şanssızlıkla ben.
Efendim....
Yeniden, şans ,bolluk, bereket, güzel günler beklesin hepimizi . 
Duygularınız, düşünceleriniz güzelde kalsın, kalbiniz iyiliğe güzelliğe açılsın.
Yeniden Mutlu Yıllar.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder