Konumuz,sağlık bakanının,görev alanı ve görevini layıkıyla yapmayıp,kimlerin kanadığını kırdığı.
Ülkenin başbakanı,kadının doğuracağı çocuk sayısına,kürtajına,sezaryenine
''Kürtaj bir Uludere'dir''diyen başbakanın sağlık bakanı, kadın sağlığını hiçe sayan uygulamaya,bir doktor olarak taraf tutar mı?
Hastanede sıramı beklerken,bir görevliyle konuşuyorum.Yüzü çok yorgun çünkü 15 günlük bebeği varmış ve eşi uyanamadığı için kendi bakıyormuş.
Bundan sonra yazacaklarımı doğum yapan her kadın bilir,bilmeyen de öğrensin.
Kadıncağız,günü dolunca hastaneye gitmiş.Doğum bir türlü başlamayınca suni sancı verilmiş.Eşinin sezaryen talebin doktor''Yasak''diyerek yapmamış.
3 gün suni sancı verilmiş kadına.Şu ilkelliğe bakar mısınız?Bir kadına bu işkence yapılır mı?
Gece su gelmeye başlamış.Doktor da,gece gelmeyince,ordaki ebe doğumu yaptırmaya kalkmış.Doğum kanalı yeterince açılmayınca da,eline makası almış ve kadını kesmiş.Bu arada,siniri de kesmiş.Onu da sallapati dikmiş.
Hemşirenin böyle bir yetkisi var mı bilmiyorum inanın ama yapmış
Normal doğuma zorlanan bu kadın,15 gündür evinde yatıyor ve oturamıyor ve de çocuğuna bakamıyormuş.
Adamcağız,sabaha kadar çocuk sallamaktan bitap düşmüş.
Doğum yapan her kadın,sezaryen,normal ya da epidural, doğumdan etkilenir.Ama sinirleri kesilen bir kadının bundan sonra kadın olarak hayatı nasıl devam eder dersiniz?
Ona''Git,hastaneyi de,doktoru da şikayet et''dedim.
Yapar mı bilmem ama sağlıktaki inatlaşmanın sonucu bu.
Ya ,üç günlük mücadeleden sonra doğan o masum bebeğin,beynine saniyelerle bile oksijen gitmediyse ne olur biliyor musunuz?
11 milyon engelli insanımıza bir yenisi daha eklenir.Değer miydi sizce?İşte,bu da başka bir kadın sorunu.
Bu hükümet,bu sağlık bakanı niye var?
Her işe burnunu sokan başbakanla,ona koşulsuz biat eden bu bakanla işimiz var demektir.
Mavi kuşun kanadını kıramadı ama bir kadının yaşamını kırdı farkında mı acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder