25 Mart 2014 Salı

SUZAN SUZİ......
En güzel öyküler,kavuşulamayan aşklardan çıkar derler.
Her türkünün mutlak bir öyküsü vardır.Bu türküyü yıllardır duyarım ama öyküsünü bilmiyordum.
Bakın öyküsü neymiş:
Diyarbakır'da,Kırklardağında,çocuğu olmayan kadınlar dilek dilerlermiş.
Süryani bir ailenin de bu dileği gerçek olmuş ve doğan kızlarına Suzi(Suzan)adını koymuşlar.
Suzan'ın her yıl doğum gününde Kırklar ziyaretine gider ve kurban keserlermiş.Bu gidişlerde,Suzi'yi gören Adil delicesine aşık olmuş.Onay görmeyen bu aşk da,her aşk gibi gizli,saklı yürümüş.
Adil ve Suzi,Kırklardağının ardında sevişmişler.
Bunu affetmeyen Kırklar ziyareti,Suzi'yi cezalandırmış.
Ve atını süren Suzi,köprüden geçerken,köprü yıkılmış ve Dicle Nehrine düşmüş.
Suzi,sularda kaybolurken,Adil de aklını yitirmiş.
Ardından türküler yakılan Suzan Suzi,işte böyle bir aşktan doğmuş.

Görüldüğü üzere;tarih boyunca insanlar aşklarını hiçbir zaman özgürce yaşayamamışlar.Araya mutlaka engeller girmiş.
Kerem ile Aslı,Ferhat ile Şirin,Tahir ile Zühre....
Ve kavuşulamayan aşkların binlerce öyküsü düşmüş dilimize türkülerle.

En güzel aşk,ya henüz yaşanmamış olan ya da kavuşulamayan sanırım.
Kavuşulan bütün aşkların sonu hezimet oluyor çünkü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder