10 Kasım 2014 Pazartesi

#Bir insana yapılacak en büyük işkence,onu yapmayı istemediği bir işe soyundurmaktık sanırım.
Ekrandan onu izliyorum.Gözlerinde,kapkara güneş gözlükler.Zorla geldiği bakışlarından belli olmasın diye,gözlerini saklıyor belki de.
Yüzünün asıklığı,içinden geçenleri dışa vuruyor.Öfke mi,yoksa,bir türlü baş edemediği bir duyguyla mı savaşıyor bilinmez ama.....
Arkasından bir coşku seli akıyor.
Dış sesi olsaydı acaba ne derdi?
''Ne yaparsam yapayım,Türk insanının gönlünden de,zihninden de bir türlü söküp atamıyorum bu sevgiyi.Bu nasıl bir şey anlamıyorum?Bu insanı 76 yıl önce kaybettik oysa.
Acılar da küllenir-di,ziyaretler de eksilir-di bunca sürede.
Oysa,hiç eksilmiyor,aksine çoğalıyorlar.
Bu insanların aklına girmek için ne yapmalıyım?Ben de öldüğümde böyle bir insan seli mezarıma akar mı?
Bir yolu olmalı.Bu insanı tarihten de,hafızalardan da silmeliyim ama nasıl?''
Tanrım!
Bana bir yol göster,sana sığınıyorum.
Bu millete sığınamam,zaten çoğu beni sevmiyor.Sevenler de kim bilir nasıl seviyor sen bilirsin elbette?
Şu mozoleye çiçek koymak da nedir?İşin yoksa,eğil,doğrul.Her yıl buraya gelip sap gibi durmak da ne işkence tanrım!
Anıtkabir'den daha ihtişamlısını yaptırdım.Gerçi,Anıtkabir,halkın bağışlarıyla yaptırıldı.Ben ceplerinden ç-aldım ama olsun.
Ben,en tepede,ondan bile büyük olmalıyım ama nasıl?
Bir yol,bir yol....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder