#Yolu,hiç adliyeye düşen var mı? Eğer,düşerse,nelerle karşılaşacağınızı da az,çok bilirsiniz.
Allah düşürmesin derler ya.Kazara düşerseniz işte,ülkemizden,kara komedi Adliye durumları:
1-Diyelim ki,size saldıran birinden davacı oldunuz.Dava günü adliyedesiniz ve karşınızda o kişiyle göz göze geliyor, ürperiyorsunuz.
Mübaşir,sizi ve davalıyı çağırıyor.Mahkeme salonundasınız ama içerde ne hakim ne savcı ne de katip var.
Aranızda 1 metre,karşılıklı oturtuluyorsunuz ve mübaşir,kapıyı üstünüzden kapatıyor,ne yaparsınız?Yalnız kaldınız koca salonda.
Ya adam size yeniden saldırsa...
Adam,akıllı delilerdense üstelik...
2-Gencecik bir kadın.Kocasına boşanma davası açmış.Kadının üstünün eskiliği,yoksulluğu ve perişanlığı içler acısı.Elinde bir su şişesi,yemek yiyecek parası var mı bilinmez davasını bekliyor.
Yakın buldu ve yaklaşıyor.Kocasını soruyorum,karşıdaki erkeği gösteriyor.
Deri montlu,pantolonu ve ayakkabısı aynı renkte,uzun,dalgalı saçlı ve elinde kocaman bir dokunmatik telefonla bir erkek duruyor.
Şaşırıyorum bu ilintisiz ilişkiye.
Adam,yanında insanlar,kadın yapayalnız bekliyor yanımızda.
3 yaşında bir oğlu varmış ve korkuyla sürekli soruyor:''Çocuğumu benden alırlar mı?''
-Hayır, diyorum.Olağanüstü bir durum yoksa,hiçbir mahkeme çocuğu 7 yaşından önce babaya vermez.
Biraz rahatlıyor ve dayanamayıp soruyorum:''Şiddetli geçimsizlik mi dava?
-Evet,diyor ve ekliyorum:Li ekini geç,şiddet var mı evliliğinde?
''Beni,sürekli dövüyor''yanıtını alınca,aklıma K.Evren geliyor nedense.''Bunları alıp,Taksim'de sallandıracaksın''demişti ya!
Böyle erkekleri cidden sallandıracaksın ibreti alem için.
3-Kadın avukatların özensizliği,üstünde duramadıkları ayakkabılarla yürüme perişanlığı,erkek avukatların pespayeliği,kontrolsüz göbekleri,yaşlılıktan dolaşan ayakları,kirli kokan görevliler.Niye bu özensizilik sorusu havada kalıyor.
4-Davadan çıkıyorum arabaya yürürken bir topuk sesi yankılanıyor,dönüp bakıyorum.Lacivert,parlak bir tayt giymiş bacak görünüyor önce.Sonra,lacivert bir mini etek.120 kilo civarı bir kadın.İçine giydiği beyaz kazaktan bedeninin yağları dışarı taşıyor.Lacivert bir ceketle giyimini tamamlamamış elbette.
Yüzüne bakıyorum,abartılı bir makyaj.
Ama....Bitti sanmayın lütfen.
Kafası boneli bir türbana dolanmış.
Bir an,kamera şakası gibi geliyor kadının görüntüsü.O tombul bacaklardaki gösterişli tayt,o türban.....
Kadın,her yerde kadındır sözünü anlatıyor.İstediğin kadar saçını kapat,bedenini açacak bir yer buluyorsun işte.
İnsanlar,özgür olmalı elbette ama biraz da aynaya bakmalı mı ne?
Arabaya binerken;
Sahi!
Amerika'yı müslümanlar keşfetmiş,Küba tepelerinde cami yapılmıştı değil mi?
Söylemleriyle toplumu tepe sersemine çeviren bu adamdan kurtuluş uzun sürecek belli ki.
Bu toplumu,fabrika ayarlarına döndürecek bir güç yok mu acaba?
Bu gidiş,gidiş değil çünkü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder