#Çocuklarımız en kıymetlimiz.
Daha doğmadan telaşa düşüyor, adını koymak için günlerce düşünüyoruz en güzeli olsun diye.
Dünden bu yana İpek Er' i düşünüyorum. Annesi, İpek adını verirken ne düşünmüştür kim bilir?
İpek gibi yumuşacık bir çocuk, genç kız ve yetişkin bir birey-kadın hayalini kurdu belki de.
Konuyu biliyorsunuz diye umuyorum ama kısaca özetleyeyim: 18 Yaşında bir genç kızdı, İpek Er.
Uzman Çavuş Musa Orhan tarafından tecavüz edilmiş ,intihar etmiş ve 1 ay sonra da ölmüştü genç kız.
18 yaşındaki İpek Er'in intihar öncesi yazdığı mektubunda son cümleleri;
“Musa Orhan bana tecavüz etti. Ben ağladım, 'bana kendini diktirirsin' dedi. Saçımı çekip yerde sürükledi; ‘kimse sana inanmaz’ dedi, ‘sahipsizsin’ dedi. 'Bunu ilk defa yapmıyorum bana hiçbir şey olmaz' dedi!..'
İşte, bu Uzman Çavuşluktan atılan Musa Orhan tahliye edildi.
Bir şeyi cidden merak ediyorum: Suçsuzluğu kanıtlanana kadar herkes masumdur ve suçlu dahi olsa o kişi savunulmalıdır ama...
Bu şahsın, önce bozkurt işaretli, MHP bayraklı fotoğraflarını görmeniz gerekir ki, nasıl salıverildiğini anlayalım?
Hukuk, avukatlar, hakimler, bir suçluya gerekli cezayı mı vermelidir, yoksa, en az cezayla kurtulmasını mı sağlamalıdır?
Bu kararı veren hakimler örneğin, bir an için İpek Er' in kendi kızı olduğunu düşünseydi bu kararı verir miydi gönül rahatlığıyla?
Bu nasıl bir hukuk rezaletidir?
Şahsı, yargılayacaksın ,10 yıla mahkum edeceksin ,sonra da mahkemeden elini kolunu sallaya sallaya çıkıp gidecek öyle mi?
Bizim bildiğimiz, mahkemede cezası verilen kişiye jandarmalar kelepçeyi takar, cezaevi aracına konur ve doğru hapishaneye götürülür.
Mahkeme 10 yıl ceza vermiş, şahıs dışarda.
Siz bundan bir şey anladınız mı?
Adamı salıverecekseniz neden yargıladınız?
Eğer suçu yoksa, neden 10 yıl ceza verdiniz diye sormayalım mı?
Siz, bu toplumla dalga mı geçiyorsunuz?
Hukukçu değilsek de, 18 yaşında bir genç kızın ,ardında mektup bırakarak intihar etmesinin ardında bir şeylerin yattığını biliriz.
18 yaş....
Nasıl da güzel bir dönemdi ama bir genç kız artık bunu bilmeyecek.
Bunu savunan avukatın açıklamasını okudum da....
Ve hakimin kararını...
Bir insana 10 yıl ceza verilip, 15 günde bir imza atarak salıverilmesini cidden anlamakta zorlanıyorum.
O zaman, mahkemelerde ceza verilen herkes dışarı çıkacaksa , bunca yeni cezaevi neden yapılıyor?
Düşüncesini söyledi diye insanları içeri at, 10 yıl ceza verdiğin insanları dışarı çıkar.
Böyle bir hukuk işleyişi nerde görülmüş?
Cidden merak ediyorum ' Suçsuz ' diyen o avukatı ve karara imza atan o hakimi.
İpek Er, o avukatın kardeşi olsaydı, o hakimin kızı olsaydı bu savunmayı yapıp, bu kararı verirler miydi?
Annesi, İpek ismini verirken kim bilir neler düşünmüştür ?
'İpek saçlı kızım' diye sevdi belki, İpek gibi yumuşacık bir ruhu vardı belki?
Ama o genç kız, toprağın altında şimdi.
İpek gibi bir hayatı olacaktı belki, elinden alındı.
Hukuk, bu mudur?
Böyle mi işler?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder