Facebook, 'ne düşünüyorsun' diye soruyor, günlük rutininde yine.
Hiç iyi şeyler düşünmüyorum elbette.
Yorulduk artık depremlerden.
Çünkü :hiç iyi şeyler düşünmüyorum bu depremler konusunda artık.
Kimse bana, bu depremler normal, alışın demesin lütfen.
Bu depremlerde cidden bir tuhaflık var.
Bir deprem ülkesiyiz tamam da, dünyada bir örneği daha var mı, koskoca bir bölgeyi ve 11 şehri yerle bir eden böyle bir depremler serisi ?
Eskiden, deprem olurdu, artçılarla inişe geçer, sonra unutulurdu ama bu kez bitmiyor bir türlü, sürekli kendini anımsatıyor.
Bugün, Zorkun Yaylası 'na geldim. Gelmek için de Osmaniye' den geçmek gerekiyor.
Yaylada su yok ama şu andaki konumuz bu değil. O beceriksizliği sonraya bırakıyorum.
Bahçe kapısından girdim, Annemin ünlü Beyaz Zambakları karşıladı beni diyemiyorum ünlü Zambakların çoğunu ç-almışlar.
Bu yıl, o güzel kokuyu duyamayacağım. Oysa, senede bir kez yaşadığım, Anne anılarımdı o koku.
Her geçen yıl, biraz daha yalnızlaşıyor Zorkun. İnsan kalabalığı değil bu,
Zorkun, kendi içinde, çocukluk yıllarımdan bugüne değişimi doğru yakalayamadı.
Yayla bile kendi haline ağlıyordur eminim.
Sıcak bir yerden, soğuk Zorkun Yaylası'na gelmek...
Burda yoksunluk anıları
Orda, deprem, korku, panik.
Hani insan, bir mucize bekler gibi bakar ya hayata ;
Mucizenin, yalnızca bir sözcük olduğunu bilerek....
Nereye gitse insan, aynı gökyüzü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder