27 Aralık 2014 Cumartesi

#Bu akşam,Ataol Behramoğlu-Haluk Çetin ikilisinin müzikli şiir dinletisindeydim.
Çok güzel ve keyifli bir akşamdı doğrusu.
Öncelikle,böyle birikimli ve sanat yüklü ve özel insanları bize getirdiği için belediye ne kadar teşekkür etsem azdır.TÜYAP kitap fuarlarından tanırım sayın Behramoğlu'nu ama Haluk Çetin'le ilk kez dinledim.İyi ki de dinlemişim. 
Yalnız bir kusuru vardı gecenin.Sanki,her gün mü görüyoruz böyle güzel etkinlikleri.Biraz daha uzun olsaydı iyi mi olurdu ne? 
Ataol Behramoğlu'nun şiirleri muhalif,politik,ince ince işlenmiş duygularıyla sarar insanı.
En sevdiğim şiirlerindendir:
bana bir sigara verin annem öldü
bu sabah öldü beşe doğru sanırım
allah allah ne var şaşıracak canım
annem öldü diyorum hepsi bu.
Ve sonun da ekler;
Sahi!Sabiha işi ne oldu?
Bu sözü çok severim ve çok kullanırım,konuyu değiştirmek istediğim zamanlarda.
İsterdim ki,bu akşam da bu şiiri dinleyeyim ama okumadı
Ve en özel şiiri;
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var.
Bir şey mi,çok şey mi demeli bilmem ama.... 
Beni kavrayan ve her daim etkileyen şiiri şöyle başlar:
''Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği.''
Felsefemdir;
Yaşadın mı,dibine kadar yaşayacaksın hayatı;arkanda pişmanlıklar bırakmadan.Çiçeği koklayacaksın kokusunu içinde saklayana kadar,sevgilini bitkin bırakacaksın öpmekten....
Yani,hayatın dibine vuracaksın hesapsız....
İşte budur yaşamak. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder