27 Şubat 2016 Cumartesi

#Dün,ekranda Can Dündar-Erdem Gül'ü izliyorum.Silivri'yi anlatıyorlar.
Bir insanı,bir odaya tıkmak ve gökyüzünü göstermemek ne korkunç bir şey.
Elbette bir insan suçluysa bu cezayı almalı;ya değilse?
Bir hücreye hapsedilmek....
Dört bir yanınız duvar.Konuşacak kimse yok.Avluya çıkıyorsunuz,göğün mavisini göreceksiniz ama tel kafeslerin ardına saklanmış gökyüzü.
İnsan,hangi aralıktan güneşi daha iyi görebilir ki?
Binlerce küçük kareden oluşmuş tel....
Bir insanı,bir odaya kapatıyorsunuz.Her yer beyaz duvar.Ses yok,yalnızca adımlarınızdan çıkanı duyuyorsunuz.
İnsan,bu sürede çiçeklerin kokusunu unutur mu;ya güneşin sıcacık aydınlığını?
Soğuk betonun ağır kokusu,dışardaki hayat ve özlem....
İnsan,sevdiklerine nasıl da hasret kalır böyle durumlarda değil mi?
Saçının kokusu,sarıldığında ten teması,insan insana duygu alış verişi.
Can Dündar-Erdem Gül,tanınmış iki gazeteci.
Ya olmasalardı?
Medya,bu kadar olayın üstüne gitmeseydi,dışarı çıkabilirler miydi?
Ya cezaevlerinde,suçu sabitlenmeden yatan isimsiz insanlar....
Onlarca kişiyle,bir odaya tıkılmış yaşamaya zorlanan mahkumlar!
Gazete okuyorlar mı,ya televizyon ya sevdikleriyle iletişim kurabiliyorlar mı yeterince.
Ya dendiği kadar suçlu değillerse ne olacak?
Bu ülkede yasalar var mı gerçekten?Bu ülkede,işini layıkıyla yapan hakimler,savcılar.....
Birikmiş dosyalar yeterince inceleniyor mu örneğin?
Kaç insan,suçsuz yere cezaevlerinde şu anda?
Hukukun üstünlüğüne inanmak istiyoruz elbette.
Bir insanın elinden gökyüzü hakkını almak.
Mahkumlar,Recep Tayyip Erdoğan gibi konforlu odalarda,Abdullah Öcalan gibi doktor kontrolünde,tenis oynayarak,istediği kişilerle,canı istediği zaman görüşerek mahkumiyet yaşamıyor bu ülkede.
Cezaevlerinin dramını kimse görmüyor.
Sahipsiz öyle çok insan var ki!
Hava gri olsa da şu anda,başınızı camdan çıkarabilir,yağmurlu havayı soluyabilirsiniz.Sokakları özgürce dolaşabilirsiniz örneğin.
Özgürlük ne güzel şey!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder