2 Temmuz 2016 Cumartesi

#2 Temmuz 1993.....
Türkiye için tarihe düşülen kara bir leke bugün.
Ülkemizin yazarlarını,şairlerini,sanatçılarını,gencecik kızlarını,erkeklerini.....
Yani insanlığı diri diri yaktılar Sivas-Madımak Otelinde.Dinin arkasına sığınan yobazlar,acımasızca,vahşetle o insanları yaktılar.
Ortalığı ateş,duman ve koku sardığında gözler kör,vicdanlar sağırdı artık.
Ermeni soykırımını tanıyan Almanya'ya 3 Haziran 2016'da şöyle seslenmişti Adalet Bakanı Bekir Bozdağ:'
"Bizim milletimizin geçmişinde Almanya'nın geçmişinde olduğu gibi insanları diri diri fırınlarda yakma yoktur"
Haklıydı; çünkü bizim geçmişimizde,insanları gaz odalarına göndererek,fırınlarda diri diri yakmak yoktu;bizim yakın geçmişimizde,insanları diri diri otellerde yakmak vardı;
insanları,teröre teslim etmek vardı,bombalarla parçalatmak var-dı!
Siz yok deyince,hiçbir şey yok olmaz.Yaşanan acı gerçekleri örtemezsiniz.
İnsanın 'Ar damarının çatlaması dedikleri bu olsa gerek.
Madımak katillerini savunan 26 avukatın,8'nin AKP'li milletvekili,kalanının da AKP'li belediye başkanları,müdürleri,yetkilileri olduğunu biliyor muydunuz?
Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Sivas davası düşünce 'Ülkemiz ve milletimiz için HAYIRLI OLSUN' diyen bir insan.
Daha ne olsun bu söz karşısında?Üstüne konacak bir şey kaldı mı?
Köprü kurdelası kesmiyor-du sayın başbakan,yobazların yaktığı insanların davasında HAYIR diliyordu.
Koskoca Aşık Veysel'i doğuran SİVAS.....
Türkülerin diyarı SİVAS....
Bu topraklara bu vahşet yakıştı mı?
Ne denmişti Sivas için:
-Kalbin varsa türkü yakarsın
Kalbin yoksa İNSAN!
35 insanı yakan diğerleri....
Bu kadar mı kalbinizi kaybetmiştiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder