#Bu fotoğraflar,akşam günbatımına ait.
Nasıl ki,sabahın 6.30.da güneş günümüzü aydınlatırken izlemiştim,akşam da,apartmanın çatısına çıktım ve saatlerce güneşi izledim;muhteşemdi görüntüler.
Bir yanda kuşlar,diğer yanda havada ağır bir yanık kokusu ve gökyüzünden savrularak her yerinize yapışan siyah partiküller.
Fotoğrafların bazıları net değil,neden mi?
Çünkü tarlaları yakıyorlar ve anız yangınlarından nefes alamaz olduk.Devletin hiçbir yetkilisi önlem almıyor.Valilik,Kaymakamlık,155,156,177,110....Bunların hepsi tarafımdan arandı ama verilen yanıt:'Bizim yetkimiz yok,cezayı kesiyoruz ama çiftçi yakıyor.
Emin olun,çatıda inatla güneşi seyrettim ama nefes alma güçlüğünü size anlatamam.Bu kadar zor günler geçiriyoruz anız nedeniyle.
Bimer'e şikayet etmemi önerdi polis.
Bimer'i bilirsiniz;başbakanlığa bağlı şikayet hattı.
Sanki,başbakanlık memlekette çok da TIN bir kurum ya,derhal çözüm bulacaktı.
Güneşi izlerken,ne kadar şanslı olduğumu düşündüm ve kulağımda Gaziantepli o annenin sesi:'Dört evladımı kaybettim,kocam yoğun bakımda.Eğer,evde bir evladım daha olmasaydı intihar ederdim'
51 can,29'u çocuk ve başbakan ekrana çıkmış 'Korkmayın,çözeceğiz'diyor.
Sayın Yıldırım'a ve çevresindeki koruma ordusuna bakıyorum,bakıyorum....
Korkuyorum kardeşim,korkuyorum!
Benim,çocuğumun,ailemin,arkadaşımın,dostumun çevresinde senin gibi koruma ordusu var mı?
Sokağa çıktığımda,canlı bir bombanın hedefi olmayacağımı bana söyleyebilir misin?
BİMER'e şikayet edecekmişim!
BİMER,bunlar işte!
Neyi çözdüler de,anız yangınını çözecekler?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder