13 Ağustos 2016 Cumartesi

#Zorkun,eski cazibesini çoktan yitirmiş,Osmaniye'nin yaylası.1600-1800 rakım arası,her yeri çam ,yüksekleri mezla ağaçlarıyla kaplı,ranta kurban edilmiş,çok güzel bir yayla.
Havası,suyu,insanı,dokusu epeyce değişti.
Geleneksel bir Çocuk şenliği vardı örneğin ama terör bahane edilerek yapılmıyor.Oysa,ne güzel geçerdi bu şenlik.
Beceriksizlik mi var nedir insanlarda?Her şeye bahane de hazır;Terör.
Önlemini alın,eğer güçlü bir devletseniz,değilseniz....
Neyse....
Çocuklar ve yaşlılardan başka pek kimse çıkmıyor yaylaya.Ne tesis bırakmışlar ne bir aktivite.
Müziksiz,durağan,fazla sakin bir yere dönüşmüş yayla.
Her türlü canlıyı bulursunuz ama.
Örneğin bizim bahçemizde,yılan,her boy sincap,sincapları yiyen gelincikler,hiç görmediğiniz kuş türleri,bukelemunlar,yemek tabağınıza düşen tırtıllar,kahvaltı yaptırmayan sinekler,arılar....
Dağlarda ceylan,tilki,domuz,şahin,atmaca....
Yani,insanın işgal ettiği yaylada,hala yaşamayı başarmış hayvanlar var.
Azıcık üstüne oynansa çok değişim geçirecek yayla ama yönetenlerde iş yok.
Üç günlük yayla serüveni,yaşamdan kaçmak,azıcık kafa dinlemek,biraz soluklanmak adına iyi geldi doğrusu ama en yakın zamanda yine kaçacağım.
Sanki çok becerebilirmişim gibi seleler dolusu ekmek yapacağız. 
Seleyi biliyorsunuz değil mi?Hani,hasırdan yapılan ve içine hamur yoğurarak pişirdiğiniz yufka ekmekleri koyduğumuz nostaljik eşya.

Siz şimdi beyaz undan,yok çavdar olsun diye aradığınız ekmekleri bilirsiniz de,ekmek tahtasında,oklavayla açtığımız,o mis gibi kokan ekmeğin tadını bilmezsiniz mutlaka! İşte onu yapacağım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder