#Dolandım dolaştım boşandı yağmur
Saçım ıslak kunduram çamur
Eve döndüm yağmur getirdim
Ev yeşerdi ben yeşerdim.
NECATİ CUMALI
Saçım ıslak kunduram çamur
Eve döndüm yağmur getirdim
Ev yeşerdi ben yeşerdim.
NECATİ CUMALI
Bugün bu dizeleri okudum ve Necati Cumalı ile tanışmam,kitap fuarında yaptığımız sanatlı sohbetler aklıma geldi.
En sevdiğim kitaplarından biri,belki de ilki 'Ay Büyürken Uyuyamam'dır.
Öyküyü o kadar sevmiştim ki,bir gün tablosunu yapacağım ama ne zaman bilmem?
Çok tembelim sanırım ama mutlaka yapacağım iki tablodan biridir.
Bir gün,ressam Devrim Erbil ile sohbet ediyorum ve bir tablosunun karşısındayız.
Ona,bu öyküden söz ettim ve bir gün mutlaka dedim;durdu,bana bir süre baktı,baktı ve gülümsedi.
Sanırım,anlattığım öyküden etkilendi.
E,bu kadar anlatıdan sonra kitabı alır,okursunuz artık değil mi?
Necati Cumalı'nın öykücülüğünü şiirlerinden daha çok severim aslında ama bu dizeleri çok sevdim,hele ev demek,hayat demek olan benim için evin kutsallığı başka bir şey.
Nereye gidersem gideyim,hiçbir yer evim kadar benim değildir.
Ev,insanın en kutsal sığınağı.
İçindeki yemek kokuları,her bir köşeye sinmiş anıları,ömrünüzü geçirdiğiniz yaşam alanınız.
Dışarının gürültüsünden,işin stresinden kaçıp,anahtarı çevirip eve girdiğinizde,elektrik düğmesine bastığınızda eve dolan ışık ve bir fincan kahve ya da ince belli bir bardak mis gibi çay,hafiften çalan bir müzik,olmadı,pikaba koyacağınız eski bir plaktan yayılan cızırtılı sesler ve nostaljik şarkılar.....
Ev hayattır ve bizler dışarda ne kadar mutluysak eve düşen yağmurla o kadar yeşeririz ama dışardaki yağmurun da kaliteli kaliteli yağması gerekir.
En sevdiğim kitaplarından biri,belki de ilki 'Ay Büyürken Uyuyamam'dır.
Öyküyü o kadar sevmiştim ki,bir gün tablosunu yapacağım ama ne zaman bilmem?
Çok tembelim sanırım ama mutlaka yapacağım iki tablodan biridir.
Bir gün,ressam Devrim Erbil ile sohbet ediyorum ve bir tablosunun karşısındayız.
Ona,bu öyküden söz ettim ve bir gün mutlaka dedim;durdu,bana bir süre baktı,baktı ve gülümsedi.
Sanırım,anlattığım öyküden etkilendi.
E,bu kadar anlatıdan sonra kitabı alır,okursunuz artık değil mi?
Necati Cumalı'nın öykücülüğünü şiirlerinden daha çok severim aslında ama bu dizeleri çok sevdim,hele ev demek,hayat demek olan benim için evin kutsallığı başka bir şey.
Nereye gidersem gideyim,hiçbir yer evim kadar benim değildir.
Ev,insanın en kutsal sığınağı.
İçindeki yemek kokuları,her bir köşeye sinmiş anıları,ömrünüzü geçirdiğiniz yaşam alanınız.
Dışarının gürültüsünden,işin stresinden kaçıp,anahtarı çevirip eve girdiğinizde,elektrik düğmesine bastığınızda eve dolan ışık ve bir fincan kahve ya da ince belli bir bardak mis gibi çay,hafiften çalan bir müzik,olmadı,pikaba koyacağınız eski bir plaktan yayılan cızırtılı sesler ve nostaljik şarkılar.....
Ev hayattır ve bizler dışarda ne kadar mutluysak eve düşen yağmurla o kadar yeşeririz ama dışardaki yağmurun da kaliteli kaliteli yağması gerekir.
Ne güzel demiş Necati Cumalı;
-Eve döndüm yağmur getirdim
Ev yeşerdi ben yeşerdim.
-Eve döndüm yağmur getirdim
Ev yeşerdi ben yeşerdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder