Nazım,deyince,sanki babamın oğlu gibi oldu ama bu ülkede Nazım dediğinizde,anlaşılan tek isim,elbette Nazım Hikmet Ran.
Bugün,ölüm günü büyük şairin.
Büyük şair,ona şüphe yok.
Kurtuluş Savaşı Destanı'nı okumayan var mı bilmem?
Ama benim,Nazım'ın şairliğine sözüm yok da,o güzel şiirleri yazarken,kadınlara yönelik hoyrat tutumunu asla anlamadım,anlamayacağım.
Aşk'tan beslenmeyen şair olmaz ama bu kadar da kadın geçer mi bir insanın hayatından?

Hani;yakışıklı değil.Kadınların bulduğu başka bir şey olmalı.Kulaklarına çok mu güzel şiir okuyordu acaba?

Neyse.....
Konumuz,Nazım'ın şairliğini tartışmak değil,şiirine dair bir anı.
Kızım,6 yaşında.Balkona çıktım,okuldan gelmesini bekliyorum.Uzaktan,bir ses geliyor,bir çocuk sesi ve avaz avaz
' Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkında
Ne sen bunun farkındasın,ne de polis farkında. diye şarkı söylüyor.
İçimden dedim ki:
Ya kardeşim,bu bir çocuk sesi,Kim,hangi nedenle,bu çocuğa bu şarkıyı öğretir?
Ses yaklaştı,yaklaştı,köşeden döndü ve karşımda kızım.
Aman Tanrım!
Benim kızımmış bu şarkıyı söyleyen.Şimdi,tutuklayacaklar çocuğumu,bittim ben diye içeri koştum.😂
Teyzesi,sen,çocuğu karşına al,bu şarkıyı öğret.
Benim bildiğim,çocuklar 'Mini mini bir kuş konmuştu' diye şarkı söyler ama benim kızım hiç o toplara girer mi?
İlla muhalif olacak ya!
O yaştan belliydi ,armudun dibine düşme hikayesi ama neyse,kazasız ,belasız atlattık o şarkıyı.
Şimdi,ne zaman Nazım aklıma düşse,kızımın,avaz avaz şarkıyı söyleyerek köşeyi dönüşünü anımsarım. 🙂❤️
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder