MARKA ŞEHİR KADİRLİ -

GÖRKEMLİ HATIRALAR

Bugün, Halk TV' de, Görkemli Hatıralar Programını görünce, yaklaşık 10 yıldır proje üstüne proje yaptığım ve gerçek olması için gösterdiğim çabayı düşündüm de...

Karşınızda, vizyoner birileri olmazsa ne yaparsanız yapın olmuyor!

Peki, bir şehir nasıl marka şehir olabilir, katma değeri nasıl artırılabilir?

En sevdiğim ve ilgilendiğim konulardan biridir, doğduğum, büyüdüğüm, beni besleyen bir şehre dokunmak.

Bir şehrin, sosyal ve kültürel dokusuna bir değer katmak....

Düşünmesi bile heyecan verici.

Üniversite hocam, Prof.Tankut Öktem'i de saygıyla anmış olayım.

Diplomayı aldım, döneceğim.Hocam, 'Okulda kal' dedi, verdiğim yanıt şuydu: Hocam, her okuyan benim gibi İstanbul'da kalsa, ülkemizde sanat nasıl ulaşır kitlelere? dedim ve artık hata ettiğimi düşünüyorum.

Şu idealizmime bakar mısınız?

Gençlikte, böyle oluyor elbette. Dünyayı değiştireceğinizi sanıyorsunuz, bir bakmışsınız, dünya yerinde duruyor.

Sanıyorsunuz ki, kurumlar kucağını açmış iş vermek için sizi bekliyor.

Hiç böyle olmadı elbette.

Bütün kurumlar, siyasi nedenlerle beni işe almadı.

Ne,yetenekli olmam, ne idealistliğim, ne çalışkanlığım, ne de projelerim hiç önemli değildi onların gözünde ama yılmadım elbette.

Bir şeyler yapmadım mı?

Tabii ki yaptım.

Bugün, programda yer alan Cezaevinden Müzeye Projesi örneğin.

Metin yazıları, stand düzenlemeleri, özellikle cezaevi kısmındaki önerilerim...

Bilen biliyor da, insan biraz da onore edilmeli.

Özellikle, bunlar yapılırken şehre katkı sağlayan önceki belediye başkanı örneğin.

Neden ismi anılmadı?

Bütün şehirlerde,kentlileşme projeleri yapılsa, inanın bütün ülke uygarlaşır, gelişir, değişir.

Bende proje çok.

Yeter ki, uzlaşacağım kurumlar olsun.

Babam, nurlarda uyusun,bu şehre her açıdan çok katkı sağlayan bir insandı.

Gönül borcu demeliyim aslında, tıpkı Babam gibi.

Yaşanılacak konforda şehirler yaratmak hiç zor değil.

Şehir yönetmek bir ekip işidir ve doğru insanlarla çalışmadığınız sürece başarılı olmanız zordur.

Önceki belediyenin çalışma disiplininden çok feyz alınmalı örneğin.

İyi şeyleri yaparken çok da hataya düşmüşlerdi.

Adama iş yaratan kurumlar olmadığı sürece çok şey yapılabilir elbette ama hizmet adı altında gereksiz yönelimler, işe alımlar olursa bu iş yürümez.

Programın akışını beğenmedim.

Yaşar Kemal ve Zülfü Livaneli güzellemesinin çok ötesindedir bir şehri tanıtmak, katkı sağlamak.

Kadirli, Hititlerden başlayarak Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlı'ya uzanan bir tarihi yolculuğun en önemli merkezlerinden.

Böyle mi tanıtılırdı?

Hiç mi ön etüt çalışması yapmadınız kurumlar olarak?

Böyle programlar aylar öncesinden tarihlenir.

Hazırlık yapmazsanız, Yaşar Kemal'e saran bir programı izletirsiniz.

Ben, iyi niyetli bir insanım.

Gerçeğim bu çünkü.

Gönül borcu diye diye heyecanla çıktığım' Marka Şehir Kadirli' projelerimi kendi projesi gibi alıp da, kurumlarda prestij yapanları üzülerek izliyorum.

'Kalite, asla tesadüf değildir ' diye bir söz var.

Anlayan varsa elbette.

Tam 10 yıldır, gördüğünüz konağın Eğitim Müzesi olması için çalışıyorum.

Bu müzeyi yapacağım.

Anlattıklarımı anlamayanlara rağmen!