#Yaşamda bazı ritüeller vardır.
Mevlit geleneği de bunlardan biridir.Gelin geldiğinde,çocuğun sünnetinde ve ölüm sonrası mevlit okutulur.
Gerçi,şimdilerde kimsenin mevlit okuduğu yok.Yasin okuyup,olayı bitiriyorlar.
Oysa,ne hoştur,davudi bir sesten mevlit dinlemek.Kıraatıyla seslendirmek gerekir elbette ama şimdiki hocalarda ne ses var ne de işi ilmiyle yapmak.Yasini okuyup,parasını cebine koydunuz mu olay bitmiştir.
Mevlit sırasında,hocanın yanına tuz,şeker ve su konur.İnanışa göre,hocanın üstüne okuduğu bu ürünler,evdeki malzemelere karıştırılır,kullanılır, eve bereket gelsin diye.
Yani,hoca böyle açıklıyor.
Sabaha karşı uyandım.Caminin hocası,sabah ezanına başladı.Gecenin karanlığında yayılan öyle güzel bir sesi vardı ki,''Annemin kırk mevlidini bu hoca okusun''diye karar verdik.
Eskiden hocalar takkeli,şalvarlı,tespihli olurdu.Zamane hocaları da değişmiş meğer.Karşıma ütülü giysileriyle,jilet gibi traşlı bir hoca çıkmasın mı?
Neyse,annemin mevlidini ve söyleyeceği ilahileri konuşuyorum hocayla.
Çünkü,annem ilahileri çok severdi ve yanlış okununca çok kızardı.
Hocanın da sesi güzel,tam da istediğimiz koşullar.
Yine eskiden,eve hoca geldiğinde,elinde okunmaktan aşınmış ve sararmış yapraklarıyla bir kuran olurdu.
Bizim hocalar da çağ atlamış.Hoca eve geldi,elinde kuran yok.İçimden,''Ne yetenekli bir hoca,ezberden mi okuyacak acaba?'' diye geçiriyorum ama....
Bizim hocanın elinde küçük, bir siyah eşya.
Ve içinden bir tablet bilgisayar çıkmasın mı?
''Ne oluyor ya''dedim itiraf ediyorum.Hocaya,''okuyacağı ilahileri soruyorum ve verdiği yanıt:Merak etmeyin,dün internetten bütün ilahileri indirdim,yanlış yapmamak için.Hem,anneniz de çok seviyormuş,''demez mi?
Hocalar da çağa ayak uydurmuş meğer.Kim uğraşacak kalın bir kitap taşımayla?Al bir tablet,olsun bitsin değil mi?
Mevlit geleneği de bunlardan biridir.Gelin geldiğinde,çocuğun sünnetinde ve ölüm sonrası mevlit okutulur.
Gerçi,şimdilerde kimsenin mevlit okuduğu yok.Yasin okuyup,olayı bitiriyorlar.
Oysa,ne hoştur,davudi bir sesten mevlit dinlemek.Kıraatıyla seslendirmek gerekir elbette ama şimdiki hocalarda ne ses var ne de işi ilmiyle yapmak.Yasini okuyup,parasını cebine koydunuz mu olay bitmiştir.
Mevlit sırasında,hocanın yanına tuz,şeker ve su konur.İnanışa göre,hocanın üstüne okuduğu bu ürünler,evdeki malzemelere karıştırılır,kullanılır, eve bereket gelsin diye.
Yani,hoca böyle açıklıyor.
Sabaha karşı uyandım.Caminin hocası,sabah ezanına başladı.Gecenin karanlığında yayılan öyle güzel bir sesi vardı ki,''Annemin kırk mevlidini bu hoca okusun''diye karar verdik.
Eskiden hocalar takkeli,şalvarlı,tespihli olurdu.Zamane hocaları da değişmiş meğer.Karşıma ütülü giysileriyle,jilet gibi traşlı bir hoca çıkmasın mı?
Neyse,annemin mevlidini ve söyleyeceği ilahileri konuşuyorum hocayla.
Çünkü,annem ilahileri çok severdi ve yanlış okununca çok kızardı.
Hocanın da sesi güzel,tam da istediğimiz koşullar.
Yine eskiden,eve hoca geldiğinde,elinde okunmaktan aşınmış ve sararmış yapraklarıyla bir kuran olurdu.
Bizim hocalar da çağ atlamış.Hoca eve geldi,elinde kuran yok.İçimden,''Ne yetenekli bir hoca,ezberden mi okuyacak acaba?'' diye geçiriyorum ama....
Bizim hocanın elinde küçük, bir siyah eşya.
Ve içinden bir tablet bilgisayar çıkmasın mı?
''Ne oluyor ya''dedim itiraf ediyorum.Hocaya,''okuyacağı ilahileri soruyorum ve verdiği yanıt:Merak etmeyin,dün internetten bütün ilahileri indirdim,yanlış yapmamak için.Hem,anneniz de çok seviyormuş,''demez mi?
Hocalar da çağa ayak uydurmuş meğer.Kim uğraşacak kalın bir kitap taşımayla?Al bir tablet,olsun bitsin değil mi?
Aklıma,Bakara-Makaracı,eski AB sorumlusu Egemen Bağış geliyor.İnsanların,dini duygularıyla alay edercesine,internetten her cuma bir ayet indirdiğini söyleyecek kadar seviyesiz biri.İnanmayabilirsiniz ama inanana da saygı göstermek zorundasınız.İnsanları inanıyor,inanmıyor diye suçlayamazsınız.
Neyse.Bizim hoca,mikrofon sistemini kurdu,açtı tabletini ve başladı okumaya.Ses de güzel allah için.
Araya da ilahileri serpiştirdi.
Annemin,o ilahileri duyduğunu ve mutlu olduğunu biliyorum.Çünkü bizler onu çok seviyorduk ve yanımızda kalması için çok çalıştık ama başaramadık.
Araya da ilahileri serpiştirdi.
Annemin,o ilahileri duyduğunu ve mutlu olduğunu biliyorum.Çünkü bizler onu çok seviyorduk ve yanımızda kalması için çok çalıştık ama başaramadık.
Dün,götürdüğüm çiçeklerin üstüne beyaz bir kelebek konmuştu.Çiçekler orda duruyor.Bugün de konmuş mudur acaba?
Ne kadar iyi bildiğinizi sanıyorsunuz değil mi? Biz, taziyede ne okunur ne okunmaz diye değil, Annemiz ilahileri sevdiği için anmak adına istedik hocadan ve okuttuk hanımefendi. Dini ritüellere takılmıyoruz.
YanıtlaSil