#''Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa Türkiye de öyle yönetilmelidir.''
Recep Tayyip Erdoğan-Cumhurbaşkanı-Balıkesir konuşması
Neden,sıralamayı böyle yazdım? Aslında cumhurbaşkanı olan ama hala kendisini AKP'nin başı ve de başbakan sanan birinin,şimdi de Balıkesir'de milleti esir ettiği bir konuşma bu.
Belediye başkanı olduğu günlerin etkisini silememiş belli ki.
Peki,belediyecilik nedir ne değildir,şirket yönetmeye benzer mi?
RTE'yi bir kenara koyalım ve bölgemizdeki belediyecilik hizmeti ne durumda ona bakalım.
Belediyenin,kültür ve sosyal işler alanındaki çalışmaları cidden takdire şayan ama bunun bir de tüm halka hizmet kısmı var ki,belediyemiz ne yapmış bu konuda?
Belediyelerin görevi,tüm halka hizmettir.Hizmet,sürece yayılır elbette ve ekonomik girdiyle de iş kotarılır
Belediye,yol,su,çiçek,böcek,peyzaj,temizlik gibi ana konularda hizmet çıtasını yüksek tutmak zorundadır.
Ancak.....
İşin bir de mahalle kültürü ve imar kısmı var. İki tepenin arasında kalan ve kışları kalitesiz kömürden göz gözü görmeyen bir bölgede 8-10 katlı binalar diktirmek için bu ruhsatı vermekteki amaç,bu hizmetlerin finansı mı acaba?
Güzelim konakları yıktırarak,mahalle kültürünü yok ettikleri de işin cabası
Mahalle demek,komşuların kapı önlerinde sohbet ettiği, mevsiminde mis gibi çiçek kokularının salındığı,portakal,limon,turunç ağaçlarıyla dolu bahçeleriyle bir kültürün;düğünde,cenazede yemeklerin taşındığı,sıcacık insan ilişkilerinin adıdır.
Siz bu kültürü nasıl yok edersiniz?
Semt pazarının kurulduğu yerde 100 yıllık,şahane bir konak vardı.Çok özellikli bir binaydı.Mirasçıları ne kadar aç gözlüyse artık,bina yerle bir olmuş.Öyle üzüldüm ki....
Yalnız ben değil elbette,bina yıkılırken''Yazık ettiler bu güzel binaya''diye başında üzülen yaşlı bir amca da vardı orda.
Haftalardır molozlarını kaldıramadılar.O kadar sağlam ve kullanışlı bir binaydı.
Her şeyi yıkın,yakın,bozun.
Ruhsat verirken,1000 metrekareyse tamamdır,mevzuata uygun,al sana ruhsat denir mi?
O zaman bölgede ne bir eski yapı kalır ne de kültürel doku.
Kim koruyacak bu binaları?Bir kültürü yok ediyorsunuz farkında mısınız sayın yetkililer?
Çoklu katları,kent dışına neden taşımıyorsunuz da,bu konakları değerlendirecek projeler yapmıyorsunuz?
Oysa,ne projeler üretebiliriz sizlerle ve inanın hiç zor değil.Mevzuat dediğiniz şeyi de biz yapıyoruz biliyorsunuz.
Hepsi yıkılıyor aç gözlü evlatların elinde,sahip çıkmanız gerekmiyor mu?
Belediyecilik yıkmak değil,olanı korumaktır da.Siz neye sahip çıktınız bugüne kadar?
Yollara,denetimsiz kaldırım taşı döşemek,çöpleri almak,peyzajı öğrenmemiş mezunlarla çalışmak iyi de!
Ne olacak geride kalanlar?
Bu konakların yıkımına izin verdiğiniz için sizi kınıyorum.
Bir söz de evlatlara olsun:2-3 daire alacaksınız diye,atalarınızın kurduğu,bahçesinde koştuğunuz,anılarınızın olduğu bu evleri yıkarken hiç üzülmeyecek misiniz?
Recep Tayyip Erdoğan-Cumhurbaşkanı-Balıkesir konuşması
Neden,sıralamayı böyle yazdım? Aslında cumhurbaşkanı olan ama hala kendisini AKP'nin başı ve de başbakan sanan birinin,şimdi de Balıkesir'de milleti esir ettiği bir konuşma bu.
Belediye başkanı olduğu günlerin etkisini silememiş belli ki.
Peki,belediyecilik nedir ne değildir,şirket yönetmeye benzer mi?
RTE'yi bir kenara koyalım ve bölgemizdeki belediyecilik hizmeti ne durumda ona bakalım.
Belediyenin,kültür ve sosyal işler alanındaki çalışmaları cidden takdire şayan ama bunun bir de tüm halka hizmet kısmı var ki,belediyemiz ne yapmış bu konuda?
Belediyelerin görevi,tüm halka hizmettir.Hizmet,sürece yayılır elbette ve ekonomik girdiyle de iş kotarılır
Belediye,yol,su,çiçek,böcek,peyzaj,temizlik gibi ana konularda hizmet çıtasını yüksek tutmak zorundadır.
Ancak.....
İşin bir de mahalle kültürü ve imar kısmı var. İki tepenin arasında kalan ve kışları kalitesiz kömürden göz gözü görmeyen bir bölgede 8-10 katlı binalar diktirmek için bu ruhsatı vermekteki amaç,bu hizmetlerin finansı mı acaba?
Güzelim konakları yıktırarak,mahalle kültürünü yok ettikleri de işin cabası
Mahalle demek,komşuların kapı önlerinde sohbet ettiği, mevsiminde mis gibi çiçek kokularının salındığı,portakal,limon,turunç ağaçlarıyla dolu bahçeleriyle bir kültürün;düğünde,cenazede yemeklerin taşındığı,sıcacık insan ilişkilerinin adıdır.
Siz bu kültürü nasıl yok edersiniz?
Semt pazarının kurulduğu yerde 100 yıllık,şahane bir konak vardı.Çok özellikli bir binaydı.Mirasçıları ne kadar aç gözlüyse artık,bina yerle bir olmuş.Öyle üzüldüm ki....
Yalnız ben değil elbette,bina yıkılırken''Yazık ettiler bu güzel binaya''diye başında üzülen yaşlı bir amca da vardı orda.
Haftalardır molozlarını kaldıramadılar.O kadar sağlam ve kullanışlı bir binaydı.
Her şeyi yıkın,yakın,bozun.
Ruhsat verirken,1000 metrekareyse tamamdır,mevzuata uygun,al sana ruhsat denir mi?
O zaman bölgede ne bir eski yapı kalır ne de kültürel doku.
Kim koruyacak bu binaları?Bir kültürü yok ediyorsunuz farkında mısınız sayın yetkililer?
Çoklu katları,kent dışına neden taşımıyorsunuz da,bu konakları değerlendirecek projeler yapmıyorsunuz?
Oysa,ne projeler üretebiliriz sizlerle ve inanın hiç zor değil.Mevzuat dediğiniz şeyi de biz yapıyoruz biliyorsunuz.
Hepsi yıkılıyor aç gözlü evlatların elinde,sahip çıkmanız gerekmiyor mu?
Belediyecilik yıkmak değil,olanı korumaktır da.Siz neye sahip çıktınız bugüne kadar?
Yollara,denetimsiz kaldırım taşı döşemek,çöpleri almak,peyzajı öğrenmemiş mezunlarla çalışmak iyi de!
Ne olacak geride kalanlar?
Bu konakların yıkımına izin verdiğiniz için sizi kınıyorum.
Bir söz de evlatlara olsun:2-3 daire alacaksınız diye,atalarınızın kurduğu,bahçesinde koştuğunuz,anılarınızın olduğu bu evleri yıkarken hiç üzülmeyecek misiniz?
Konaklar,tek tek yıkılıyor ve sanki benim malımmış gibi çok üzülüyorum inanın.
Yerine neyi koyacaksınız,koca koca,çirkin,estetikten uzak beton binaları mı?
Yazık değil mi?
Yerine neyi koyacaksınız,koca koca,çirkin,estetikten uzak beton binaları mı?
Yazık değil mi?
Dip not:Kılavuzu AK-SARAY olanın,burnu paranın kokusundan ve yıkmaktan çıkmaz!
Böyle yöneticilere böyle vatandaş,böyle hizmet!
Böyle yöneticilere böyle vatandaş,böyle hizmet!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder