10 Eylül 2022 Cumartesi

 Anacığım nurlarda uyusun, hiçbir şeyi ziyan etmezdi ve 'Mal canın yongası' sözünü çok kullanırdı.

Biz de, Annemin öğrencileri olarak bunlarla büyüdük.
Bu zeytin bahçesini 4 yıl önce kurduk. Çok emek verdik, sanki tarımdan topraktan anlarmışız gibi.
Ama niyet ettik ya. 🤗
Zeytinlerin toplanması için daha erken diye biliyordum ama fidanları aldığım kişi, hepsi aynı cins diye hadi kazık attı diye kabalık yapmayayım, farklı zaman periyodlarında ve farklı cinslerde fidan satmış meğer bana.
Tatile gitme planım var ve zeytinler de yerinde rahat diye ben de rahatım.
Rahatlık batmazsa olmaz elbette.😉
Zeytinlerin kısmi hasatının yapılması gerekiyormuş.
Sabah 7'de bahçeye gittim ve öğlene kadar hasat yaptım.
E, mal canın yongası elbette, onca emek boşa mı gitsin? 😉
Bugün, bir şeyi daha öğrendim:
Yaşa ki, neler neler öğreniyorsun elbette.
Bizim tarlamız toprağımız yok. Yolculuklarım sırasında, tarlaların kıyısından geçerken çalışan kadınları görürdüm, ayaklarında şalvar, başlarında örtü ve eldivenleriyle.
Geleneksel bir şey sanırdım ama meğer bir anlamı varmış.
Çukurova'nın bağrında, hem de bu sıcaklarda başında şapka, ayağında uzun eşofmanlar olmadan zeytin toplanır mı?
İlahi ben. 😉
Sanki, deniz kıyısına gidiyorum.
Zeytinleri topladım ama gelin de bana sorun halimi. Ellerim parçalandı, çizilmedik, berelenmedik yerim kalmadı.
Kim diyor, bu yaştan sonra bilmediğin işlere kalkış diye.
Sabah zeytin hasatı yap, akşam yola çık.
Keşke, ışınlanma diye bir şey olsa ve uzanmışım kumsala, güneş damlar içime şarkısını söylesem.
Ama nerde? 😂
Ama Anacığımın sözünü tutuyorum.
Hiçbir şey ziyan edilmemeli.🙂
Salamuralık kısmı tamam da, eğer sonraki hasatta, zeytinyağının kalitesi düşük olursa, o adamı yakarım herhalde? 😉

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder