Atölyemden...

Atölyeme ,AKP' nin broşürlerini dağıtan iki kadın geldi.

Ama kafalarını karıştırdım gittiler ayrı konu .

Burası herkese açık bir yer elbette.

Her fikirden insan gelebilir ,özgürce konuşabilir.

Malum,yerel seçim geliyor. Broşürünü dağıttıkları belediye başkan adayının projelerini sordum, bilmiyorlarmış.

Suyun çamurlu akmasından başka bir şey yok dillendirdikleri.

Ama hayat yalnızca sudan mı ibaret?

Kadınların ellerine broşür vermişler , dünyadan bi' haberler.

İnsanı damardan yakalamak ve sözcük arasını iyi okumak gerek . Açık bulduğunuz kapıdan gireceksiniz.

Kadının biri, eşinden dayak yiyen biri belli ki.

Bir iki soru sorunca anlıyor insan.

Meğer kadının can damarına dokunmuşum.

Sırtında odun kırılan bir kadın ve kadını yok sayan AKP' yi savunuyor, ne acı!

Ordan girdim elbette.

Kadın, ' Sen partiye gel de bu soruları sor, beni aydınlattın ,hiç aklıma gelmediydi 'dedi ,kadının dayak yiyince nereye gideceği bilmiyormuş.

Zaten gideceği bir yer de yok ya,ayrı konu!

Partisine uğrayacağım elbette Memleket yanıyor ,biraz köşeye sıkıştırmalı şunları değil mi?

Projelerimi ,şimdinin belediye başkanına tam 10 yıldır anlatıyorum, özellikle Kadın Emeği Kooperatifi ve üniversiteli gençlerin değerlendirilmesi ,eski konaklar konularını ama dinlemedi.

CHP' nin belediye başkan adayına da bu projelerimi uzun uzun anlattım. Bazılarını kullanıyor konuşmalarında

ama ne bir teklif oldu ,ne de adımı anıyor ama bu da olmadı elbette.

Neyse ..

Emek, üretim, çok çalışmak...

Ne işe yarıyor derseniz...

Yalnızca üretmenin verdiği inanılmaz haz.

İşin maliyeti konusunu hiç söylemiyorum bile .

Hep zarar hep zarar.

Şimdinin belediye başkanı da,adayları da üzülerek belirteyim ki işi bilmiyor hala.

Nabzı tutmak hiç zor değil oysa .

Biraz akıllıca düşünseler ya!

Tüm ifadeler