Teknoloji, çok hızlı değişiyor gelişiyor ama hastalıklar da aynı hızla çoğalıyor.
Eskiden, insanlar yaşlanıp ölürken ,şimdi küçük çocuklar bile kalp krizi geçirip ölüyor.
Hastalıkların bu denli çoğalması ve hastalıkların çeşitliliği iyiye evrildiğini sandığımız teknolojik gelişmelerin riskli tarafı diye düşünüyorum.
Bir kahve içimi ziyaretinde, çok hoş bir hanımefendinin evinde gördüm bu tahta havanı.
Susam (Küncü) kahve,karabiber gibi taneli ürünlerin dövülerek toz haline getirilmesini sağlıyor.
Havan, ahşap malzemeden ama dövücü kolu dökme demir.
Fotoğrafını çekerken bile kaldıramadım, o derece ağırdı.
Peki, bu kadar ağır bir alet nasıl kullanılır, sonucu ne olur?
Öncelikle, aldığınız ürünü kendiniz hazırladığınız için , kahvenin içine nohut mu, başka katkı malzemeleri mi koyuyorlar engel olacaksınız.
Taneyi çeken araçlar hijyen mi, gerekli temizlik yapılıyor mu bilmiyorsunuz değil mi?
Ayrıca; O demir kolu kaldırıp indirdikçe kol kaslarınız çalışır.
Eskiler, neden 100 yaşına kadar sağlıklı yaşayıp yaşlılıktan ölüyormuş?
Saf tereyağ, yufka ekmek, kuyruk yağı, kavurmaları, kaymakları , şimdinin modası kolesterol, şeker, kalp krizi kaygısı gütmeden yiyorlarmış.
Günümüzde bu mümkün mü?
Neye elini atsan GDO, aflatoksin, pestitit kalıntısı çıkıyor.
Bu arada; bir Dubai Çikolatası çılgınlığıdır gidiyor.
Yurt dışına gönderilen Antep fıstıklarının hepsinin aflatoksinli olduğunu ve sınırdan geri döndüğünü de biliyorsunuz umarım?
Nasıl tüketilecek sanıyorsunuz o aflatoksinli fıstıklar?
Dubai Çikolatası'ndaki fıstık oranına bakın anlarsınız!
Eskiler, böyle havanda döverlermiş her şeyi en doğalından.
Ya biz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder