28 Ocak 2025 Salı

 Bugün de bekledik, istifa yok!

Koskoca bir otel yandı, 36'sı çocuk 78 insan öldü.
Aileler, yok oldu.
Geride kalanlara acısı kaldı.
Bu yangın bize ne öğretmeli?
Gittiğimiz her otelde, bir dedektif gibi yangın tüpü , yangın merdiveni, yangın dedektörü, yeterli ekipman,eğitilmiş elemanlar var mı diye araştıracağız.
Öyle güvenip de, 'nasıl olsa Kültür ve Turizm Bakanlığı denetlemiştir, insan can ve mal güvenliğini mutlaka aldırmıştır' demiyoruz.
Adamlar, buldukları her sahile, orman arazisine çökmüş durumdalar.
Onlar için ne gam ; insanlar yanmış, ölmüş, aileler yok olmuş!
Yangın, küçük büyük demeden bir felaket aslında.
Evsel yangınlarda, yangına su dökülmemesi gerektiğini, bunun alevleri daha da artıracağını evde çıkan iki yangından biliyorum.
Küçüktüm, tavadaki yağ tutuşmuştu ve evdeki misafir tavayı suyun altına atmıştı ,bir anda alevler mutfak dolabına sıçramıştı.
Zor söndürmüşlerdi yangını.
Bir diğeri da, apartmanın üst katında, ocakta unutulan yemeğin evi yakmasıydı.
Giriş kapısından içeri girmek olanaksızdı. Koyu, simsiyah bir duman duvarı vardı çünkü.
Göz gözü görmüyordu.
O yangın söndürüldüğünde ,içerdeki manzarayı anlatacak sözcük yoktur inanın.
Her yer siyahtı, duvarlar, kapılar, mobilyalar...
İsin yaydığı koku, yanmış eşyalar...
Yangın, bu kadar dehşet bir şeydi.
Bir evde çıkan yangın bu sonucu doğuruyorsa, koskoca otelde neler yaşanır düşünebiliyor musunuz?
İnsanlar, göz göre göre öldü.
Her evde, mutlaka yangın söndürme tüpü bulunmak zorunda.
Neyimize güveniyorsak?
Oysa, bu ülkede her an her şey başınıza gelebilir.
Sel olmaz, deprem olur; o geçer yangın olur, heyelan olur.
Önlem derseniz!
İşte o hiç olmaz!
İnsan yaşadıkça öğreniyor bunları.
Ve hala o bakan istifa etmedi.
'Böyle bir pişkinlik, böyle bir sorumsuzluk , böyle bir utanmazlık var mı 'diyeceğim ama daha öncekilerde ne olmuştu ki, bu bakan da koltuğundan kalksın!
Tüm ifa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder