26 Nisan 2015 Pazar

#Tarkan bir reklamda diyor ki''Hayattan rengi alın,geri neyi kalır ki?''
Sahi!
Hayattan renkleri çıkarırsak geriye ne kalır?
Her birimiz bir rengiz kuşkusuz.Siyah,beyaz,kırmızı.....
Hatta çoğumuz,gökkuşağının tüm renklerini taşıyoruz belki de.Toplum,renkli insanlardan,inançlardan,felsefelerden oluşuyor kuşkusuz.Bir arada güzellikle yaşamaya yetiyor mu peki renklerimiz?
Bugün pazardı ve dışarı aydınlık,güneşli bir güne başlamıştı.Tam da gözlem yapacak bir gündü yani.
Belediyenin,çocuklara güzel bir hizmeti, Masal Park açıldı.Çocuklar neşeli,aileler çimlere yayılmış,sürekli çekirdek yiyorlar.
Bankların yanında çöp kutuları var ama cips poşetleri,peçeteler,çekirdek kabukları saçılmış vaziyette.
Anlıyorum ki,bu toplum her şeyi öğrense de,sokak,cadde ve parkları edebiyle kullanmayı asla öğrenmeyecek.Ortalık çöp yığınında geçilmiyor çünkü.
Bir topluluk,çekirdek yemeyi bu kadar mı severmiş?Yaşlısı,genci sürekli ellerinde çekirdek....
Belediyeye küçük bir önerim olsun:Kuruyemiş satıcılarına iki bölmeli kesekağıdı zorunlu olsun.Böylece,bir bölümüne kabukları konur ve çöpe atılır.Çevre bilinci de gelişir belki,umuyorum,sanırım,olasılık dahilinde.
Belediyenin de,özellikle parkın çevresinde çöp toplamada sıkıntısı var sanırım.Özensizlik karşılıklı anlayacağınız.
İstisnasız,her yaş grubu çimlere basıyor bu ülkede.Öğrenmiyoruz ne yazık ki,doğayı korumayı da,kullanmayı da.Bilinçsizliğimiz had safhada.
Üç dershane öğrencisine yöneldim ve ''Neden bu kabukları yere atıyorsunuz,az ilerde çöp var''dedim.
Bana döndü ve ''Abla,burası Türkiye''dedi.Anladım ki,burası Türkiye olunca yere tükürmek de,çöp atmak da,hor kullanmak da normal.
Çok sıkılıyorum ve Çınarların gölgesine sığınıyorum.Az ilerde öğretmenevi var ve bir düğün töreni.
Haydi eller havaya derken,birden ''Hep beraber duaya başlayalım''diyen bir ses ve başlıyor kuran okunmaya.
Bir an afallıyorum.Meğer düğün bitmiş ve davetliler iniyor.İstisnasız,her kadın sıkmabaşlı.Bir tane saçı açık kadın yok içlerinde.Hem de,6-7 yaşındaki kız çocuklarını bile beze dolamışlar.Bu toplum,ne ara bu kadar kapanmaya merak sardı?
Ama en çok beni şaşırtan,kalçalarına sıkıştırdıkları daracık pantolonları ve dudaklarındaki çingene pembesi rujla kadınlar oluyor.
Bu nedir allah aşkına?Ayaklarına taktıkları topuklular da öyle bir kalça hareketi yaptırıyor ki,bakmamak olanaksız yani.
Hani ataların '' Altı kaval üstü.....''durumu.
Allah sizi bildiği gibi yapsın,şekilciler diyor ve eve dönüyorum.
Hayatın renklerine bulanmak güzel elbette.
Siyah da bir renktir ama renklilik katmaz içimize.Bugün,gördüklerim simsiyah bir geleceği anlatıyordu bana.
Renklere bulanmak gerek,siyaha değil.Hem de,gökkuşağının tüm renklerine....wink ifade simgesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder