26 Mart 2017 Pazar

#Annem-Babam ve ailemden giden bütün canımın parçalarına saygıyla....
Pazar günü,sabahın bu saatinde atölyemde üretim yapıyorum.
Nedense,bugün Özdemir Erdoğan dinleyesim var.
'Bana Ellerini Ver.
İkinci Bahar' şarkıları,ardı ardına sıralanıyor atölyemde. 
Çocukluğumun pazar günlerini düşünüyorum da....
Babamın,masanın çevresinde hepimizi toplaması,mutlaka Darende'ye özgü Düğürcek Çorbasının önünde hazır olması,çocukluk hallerimizle birbirimize sataştığımız kahvaltılarımız ve annemin telaşı.
Hepsi geride kaldı yıllar önce.
İnsan,elindeki yılların kıymetini bilmeli.Vakit geçtiği zaman ve geride eksik kalan,yarım yıllar insana böyle özlem yazıları yazdırıyor.
Pazar günlerini çok önemsemem belki de bu yüzdendir.,
Eskiden,ben de pazar rehavetine kapılanlardandım.
Geç uyanırdım.Hele bir de mavi bir gökyüzüne,güneşli bir aydınlığa uyanmışsam benden iyisi olmazdı.
Keyifle hazırladığım kahvaltı sofram ve olmazsa olmazım müzik ve kötü sesimle eşlik ettiğim şarkılar çalardı gün boyu.
Ve kızım yanımdaydı ve bana pazar kahvemi yapardı,bol köpüklü ve sade.
Sohbet ettiğimiz sabahlarımı özledim elbette ama yıllar geçiyor,hayatlar savruluyor bir yana ve elinizde kalan yalnızca anılar oluyor.
Şimdi atölyemde çalışıyorum.
Eskisi gibi ne pazar hoşluğum var ne de keyifli sohbetlerim.
Hayat,her şekilde akıyor.Ya o çemberin içinde yer alacaksınız ya da dışında.
Her iki durumda da ömürden gidiyor.
İçinde kalıp anlam yüklemeli diye düşünürüm her zaman.
Başarmak için de çok çalışmak.
Şu 'İkinci Bahar'şarkısını yeniden dinleyeyim de,her insanın hayatında nice baharlar gelip geçtiğini ama mutlak yaşanması gereken bir İkinci Bahar olduğunu bir kez daha düşüneyim.
'Mazi Kalbimde Bir Yaradır' der şarkının biri ama İkinci Baharlar da var yaşanacak.
Şunu bir anlayabilseydik......
Ben çalışmaya devam ve pazar günü akıp gider!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder