#Bu akşam,ADD'nin davet ettiği Doç.Ümit Kocasakal'ın konferansına katıldım.
Elbette konu,referandum ve Türkiye'yi bekleyen rejim değişikliği tehlikesiydi.
Bildiğimiz konularda daha derinlikli bir konuşmaydı sayın Kocasakal'ın konferansı.
Belgelerle konuştu yapılanları ve referandum sonrası yapılacakları.
Ülkemize lazım böyle aklı başında insanlar.
Başka türlü nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?
Ümit Kocasakal,bir hukukçu ve konusunda uzman biri.Konuşmasını dinlerken,gözümün önünden şu görüntü geçiyordu:
Dün haberlerde izledim.Okul servisi,yol olmadığı için küçücük öğrencileri,okula 2 km kala yerde bırakıyordu ve çocuklar,sabahın köründe,buz gibi bir havada,üstlerinde okul ceketleri,elleri üşümüş,çamurlara bata çıka,üstelik de,kurtların saldırı tehdidi altında,korkarak okula gidiyordu.
Çamur deryası bir yol,üşümüş çocuklar ve tek adamın hırsı uğruna sokağa saçılacak,sandığa gömülecek 190 MİLYON LİRA.
Bu parayla ne yapılabilirdi diye düşünüyorum da;
Çocuklar,yolsuz okula gideceklerine,oldukları yerlere kaç okul yapılabilirdi?
Kaç öğretmen,bu okullara tayin olurdu?
Kaç milyon öğrenciye ücretsiz ulaşım,yemek verilir;eğitim giderleri karşılanır ve kütüphane ve spor salonu kurulurdu?
Ümit Kocasakal'ı dinliyorum bir yandan,aklımda bu sorular,referandum ve çözüm yolları ve 17 Nisan'da hepimizi bekleyen aydınlık günler...
Sahi!
O çocukların üşümesine engel olabilir miyiz 17 Nisan sabahı?
Salonu dolduran kalabalığı görünce bir şarkı mırıldanıyorum;
Benim hala umudum var!