#Bu ülke,ucuz ölümler ülkesi.
Dün bir haber vardı.Osmaniye-Kadirli-Harkaçtığı Eğitim ve Kültür Müzesinde,bir çocuk,müzenin bahçesine kaçan topunu almak için duvardan atlarken,dengesini kaybedip,demir korkulukların üstüne düşerek öldü.
Ne kadar kolay değil mi bunu yazmak?
Anne-babasının hastanedeki çıldırmış hallerini anlattılar.
Bu acıya nasıl dayanılır ki?
Bir çocuk ölmüş,peki bunun sorumlusu kim?
Haberi yazan sitelerde rahmet diliyorlar.Bu kadar kolay mı rahmet dileyerek ölümü unutmak?
Harkaçtığı-Dikirli'deki müze adı üstünde müze.
Bu müzenin içinde Kaşıkçı Elması falan mı var da,demir korkuluklarla donatıldı?
Alt tarafı,ki; o müzeyi gezdim;Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarına tanıklık etmiş eski eşyalar,objeler,kitaplar,dökümanlar var.
Bu mu yani,bir çocuğun ölümüne değecek şey?
Müzeyi elbette küçümsemiyorum çünkü önemli bir yapı orası ama
isterse hepsi yansın.O ailenin toprağa koyduğu çocuğunun canından daha mı önemli?
13 yaşındaki bir çocuk ve bedenine ok gibi saplanan demir çubuklar....
Böyle ölüm olur mu?
Kim sorumlu bu işten,derhal hesabı sorulmalı.
Eğer bu hesap sorulmazsa,yarın da başka bir çocuğun topu müzenin bahçesine kaçacak ve belki de o çocuk da demirlere saplanacak.
Bir müzenin bahçesinde o demir korkulukların ne işi var?
Üstelik de köyün içinde.
O köydeki çocuklar top da oynar,misket de oynar,koşar,hoplar,zıplar.
Müze kurarken,köy yerindeki yaşam ve çocuklar nasıl hesap edilmez?
'Oldu bir kere'diyemezsiniz.
Bir çocuk öldü ve bu işten sorumlu insanlar var.
Giden geri gelmez elbette ama gereğini yapmazsanız,diğer gideceklerin de önünü açarsınız.
Bunun vebalini taşıyabilecek misiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder