27 Mart 2017 Pazartesi

#İstanbul'da,özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde oryantal yapan,sonrasında da halaya duran sağlık çalışanını gördüğümde ben....
Eğer bu ülke adam olursa,daha da bi'şey demeyeceğim.
Atatürk'ü,aferdersiniz 'Gazi Mustafa Kemal' der çünkü asla Atatürk'ün adını ağzına almaz ;
bile diline doladıysa eğer,bu HAYIR! da hayır var demektir.
Tatsız konular bunlar değil mi?
Ve ben epeycedir semt pazarı öykülerimi yazmıyorum.
Bundan şunu anlıyoruz;bugün semt pazarına gittim ve işte yaşananlar.....
Atölyeden çıkamıyorum,bu nedenle de pazara pek gidemiyorum son haftalarda ama ben sizi hiç bu öykülerden mahrum bırakır mıyım?
Pazara bir girdim ki,beni meğer ne çok özlemişler!
Hangi tezgaha yanaşsam,'Hasta mısınız,neden pazara gelmiyorsunuz?'sorularıyla karşılaştım.
Bu kadar sevildiğimi ve özlendiğimi bilsem koşa koşa giderdim elbette. ;)
Neyse.....
Pazar fiyatları desem,siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ama tablet sokulmayan uçaklardan bile yüksek fiyatlar vardı bugün.
Biber örneğin.Kilosu 10 liraydı.
Pazarcıya eğildim ve' Emin misiniz,10 lira mı?'dedim;
Bana baktı baktı ve'Abla,sen İstanbul'da yaşasaydın biberin fiyatı 15 liraydı,hadi gene iyisin'dediğinde ben...
Tanrım!
Sana binlerce şükür dedim.İyi ki,İstanbul'da yaşamıyorum artık.Yoksa biberi 15 liradan alacaktım. ;)
Neyse...
Karnabahar'ın kilosu 5 liraymış.Çok seviyorum ya,ondan ilk sorduğum sebze.
Muz,8 lira,Çilek falan boşverin mevsimi değil.Zaten,yeni doğmuş bebek kafası kadar olan çilekte ne koku ne de tat vardır.
Hadi yine iyisiniz,kutusu 10 liralık çilek yemekten kurtuldunuz.
Cüzdandaki parayı sıfırlamadan pazardan dönmek caiz değildir biliyorsunuz.
Aklıma hemen,paraları sıfırlayan deha oğul'Bıbıcığım'geldi ama şimdi siyaset yapmayalım. :)
Pazara giderken,yakın ya,pazar arabasını asla açmam çünkü boş araba çok ses çıkarıyor ama dönüşte dolu arabanın çıkardığı tıpkı fayton gibi tıkır tıkır yumuşak sesler,beni çok mutlu ediyor.
Tanrı,bu hükümete zeval vermesin.Sayesinde pazarcıları mutlu ediyorum dolu arabayla ama her gidişimde,akşamın geç saatinde çürük meyve-sebzeyi ucuza almak için giden insanlara ne diyelim?
Ben çok çalışıyorum alın terimle ve harcıyorum ama ya çalışmadan hayatında semt pazarının yolunu bilmeyenler ne olacak?
Hani diyor ya!
'Biiiiz bu dünyada kalıcı değiliz.Kefenimizle gitmeyi de biliriz.'
Tanrım!
Sen işini bilirsin. ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder