30 Mart 2020 Pazartesi

#'Şu Diyanet İşleri Başkanlığı' başlıklı bir yazı yazacaktım ama daha önemli bir yazıyı kaleme alayım istedim. 
Malum,bugün pazartesi ve semt pazarı günüm.
Koronavirüs de hayatımızın merkezi olunca,hem taze meyve-sebze almak hem de pazarın nabzını bir yoklamak istedim.
Tabii,sosyal mesafe koşuluna olabildiğince uyarak ve eve gelince de,ellerimi 20 saniye,bol sabunlu suyla yıkayarak.
Pazar,malumunuz,bazı şirketler ve kurumlar gibi gibi fırsatçılık yapmamış,işçileri çıkarmamış,ücretsiz izin vermemiş,fiyatlar her zamanki pahasında az-çok.
Turfanda çıkmış fasulye,bezelye gibi sebzelerin yanına yaklaşmak zor.
Mevsiminde tükettiğim için almıyorum ama sarımsak her mevsim gelip geçen bir ürün.Kilosu 60-80 tl olur mu?
Esnaflar,1 metre kuralına da uymuş tezgahlarını açarken ama eldiven ve maske pek de uygulanmıyordu hatta,çoğu pazarcının elinde iş eldivenleri vardı.
Zaten,eldiven kullanmak neye yarar ayrı konu;neden mi?
O eldivenle poşet veriyor,ürünü tartıyor ve benim gibi herkesten para transferi yapıyor.
Pazarda,bir kişi bile virüs taşıyorsa,para dolaşımında birçoklarına bulaşmayacak mı?
Eldivenlerin tek kullanımlık olması da olanaksız esnaf için.
Yani,Allaha emanetiz bu işlerde.
Pazar esnafı,zaten üç kuruşa çalışıyor ama belediye maske ve eldiven işini üstlenebilir ve dezenfekte edebilirdi girişte insanları.
En azından ateş ölçmek gibi bir uygulama da yapılabilirdi pazarın girişinde.
Çocukların pazarlara alınmamaı kuralına da uyulmuştu.
Olumlu bir şey elbette.
Sağlık bu,şakaya gelir mi?
Benim için,semt pazarlarının en güzel yanı ki,çoğu pazarcıyı tanıyorum,çok da iyi iletişimim var hepsiyle ama isimlerini hiç bilmiyorum ve ayıp da ediyorum. 
Bu mevsimde yerli tohum çekirdekleri dağıtıyorum.
Çok mutlu oluyoruz karşılıklı.
Özellikle Bal Kabağı ve Tevriz Kabağı çok önemli.
Bu ürünlerimizi korumak gerek.Aldığım bütün meyve çekirdeklerini kurutuyorum,pazarcılara dağıtıyorum,suya bırakıyorum ya da dağlara savuruyorum.
Anacığım,nurlarda uyusun hep derdi ki:'Hiç kimse olmazsa,kurt- kuş yesin.'
Aile olarak çok duyarlıyız bu konuda.Doğaya sahip çıkmak,ağacı,kuşu,böceği korumak çok önemli.
Şu Diyanet İşlerine gelince.....
Aklını seksle dolu önerilerle bozmuş bir kurum için ne yazsam az ama mutlaka yazacağım ayrı konu.
Bir de,vatandaştan dilenmeye başlamamışlar mı yardım için.
Artık,yazmak farz oldu. 
Ama şimdi zeytin bahçesi bekler.
Diyanete yazıdan çok daha önemli ve yararlı çünkü. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder