22 Temmuz 2020 Çarşamba

#Devlet,tüzel bir kavram.
Peki,cinsiyeti var mıdır ?
Kadına yönelik şiddet,kadın cinayetleri,çocuk tecavüzleri karşısında takındığı tutuma bakarsak;
Devlet,erkektir!
Ocak ayından bu yana 150 'nin üstünde,son 30 günde ise 27 kadının öldürüldüğü bir ülkede,2011 yılında kendi imzaladıkları İstanbul Sözleşmesini iptale çalışan başka bir hükümet gördünüz mü?
Meclis'te,bir kadın çıkıp ' Biz gelene kadar ,kadının adı yoktu' demişti anımsayın.
Çok haklı elbette.
Siz gelene kadar,bu ülkede kadın cinayetleri bu boyuta gelmemişti,kadına yönelik şiddet yüzde 1400 artmamıştı,mezarlıklar öldürülen kadınlar ve tecavüze uğrayıp katledilen çocuklarla dolmamıştı.
Pınar Gültekin.....
27 yaşında,üniversite öğrencisi bir genç kız!
Bu toplum,aklını kaçırdı artık.Bunu,bütün samimiyetimle söylüyorum.
Bir insanın canını almak ne demek?
Bunun konuşulması bile yapılamaz ama bir insanı öldürdükten sonra,ölüye yapılan işkencenin bir izahı var mı Allah Aşkına?
Pınar Gültekin'in babası ekranda konuşuyordu:'Kızımı teşhis edemedim,kemikleri kalmıştı!'
Kayboluşunun üstünden 6 gün geçmiş ve bu sürede bir kadını,böylesine yok etmenin vahşiliğine anlayamıyorum.
Bir insan öldüğünde,belli bir süresi vardır çürümesinin ama burda, altı günde boğmak,kesmek,yakmak ve betona gömmek....
Bunca planı,bir insan ne ara yapar?
Bir insanı öldürdün,anlamadık ve sevdiğini ,tutkundan ve kıskançlıktan öldürdüğünü söylüyorsun ama genç kızın ölmüş bedenine işkence etmeye devam ediyorsun.
Bu nasıl bir manyaklık?
Haluk Levent,bir twit attı bu konuda ve linç edildi.
Twit şuydu:
"Kızlar! Haluk abinizin tavsiyesi! İlişkinizin ilk günlerinde erkek arkadaşınız kıskançlık ile başka bir durum ile az da olsa size şiddet uygularsa hoş görmeyin. Hatta bazıları gibi bunu sosyal medyada gösterip 'erkeğim benim' demeyin. Şiddeti meşrulaştırmayın. Yoksa öldürülürsünüz."
Oysa,ne kadar haklıydı!
Ataerkil bir toplum anlayışıyla yetiştirilen ve erkek imtiyazı tanınarak büyütülen erkek çocukları,yetişkin bir birey olduğunda,kadını aciz,korunması gereken,kendi otoritesini uygulayacağın,birey saymayan,istediği zaman hırpalayacağı bir eşya sanıyor.
Kadına yönelik şiddetin ne eğitimle ilgisi var ne de varlık-yoklukla.
Böyle olsaydı,ünvanı Profesör,Doçent olan ve bir titri olan erkekler, eşlerini evire çevire döver miydi?
Eşinin başından aşağıya dışkısını biriktirip döken gazeteciyi unutalım mı,ya da,eşini tekme tokat döven o doçenti?
Ne zaman ki,erkek ve kız çocuklarını aynı haklar,aynı anlayış ve özgürlükle yetiştiririz,o zaman bu şiddet olayları biter.
Yoksa,hiç beklemeyin ,hele bu hükümetten hiç beklemeyin kadının korunmasını.
Pınar Gültekin'e yapılanları protesto eden kadınlara,devletin polisinin yaptığı şiddeti gördüyseniz;
Ben daha ne diyeyim?
Sevgili kadınlar,başında kavak yelleri esen genç kızlarımız....
Sevmek,aşık olmak şahane bir duygu elbette.İlişki ilerledikçe,kişilerin özellikleri de ortaya çıkar.Bunları görmüyor,ya da görmek istemiyorsunuz.
Bir erkek,ilişkinin başında küfrediyorsa,kıskançlık gösteriyorsa,sözlü,fiziksel tacizde bulunuyorsa,eli bir kez kalkmışsa,emin olun,o el yeniden,yeniden kalkacaktır.
'Erkek,nasıl olsa değişir 'demeyin!
Değişmezler!
Siz,yediğiniz dayakla kalırsınız.
Erkekte,maço tavırları gördüğünüz anda ,o erkekten gidin lütfen.
Yoksa,ölürsünüz!
-Özgecan Aslan,
-Şule Çet
-Pınar Gültekin....
Kadın cinayetleri ;
Bitmedi,bitmeyecek!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder