Dışarıda, günlerdir yağmur yağıyor.
Üstümüze üstümüze yağan zamlar mı, yoksa yağmur mu daha çok bizi strese sokuyor bilmem?
İsyan ediyoruz, söyleniyoruz, hatta yer yer küfrediyoruz ama nafile ; rutine binmiş zamları verdikçe veriyor hükümet.
İşte, bunları yaşarken, gözüm ekrana takıldı.
Biri kadın, iki erkek bağıra bağıra, beden dillerini sınırsız kullanarak bir şarkı söylüyorlar.
Şarkı söylemeleri önemli değil, ne dedikleri önemli.
Memleketin, gittikçe bozulan ayarlarının sonucu, şarkının klibi.
Bakın ne diyor şarkı, masa nasıl?
'İçime ata ata kadehimi vuruyorum masalara
Bu gece, yarama meze olur anılar'
Yaralı hayatlar, felekten bir gece yaşamak istemişler, kurmuşlar çilingir sofrasını, mezeler hazır ve 'İçime ata ata, kadehimi vuruyorum masalara' derken çay bardaklarını vuruyorlar masaya.
Valla çay bardakları var masada.
İnce belli bardakta, tavşan kanı çay içerken, bağıra bağıra yara mı anlatılır?
Bu işin raconu, rakı'dır.
Klipleri yayımlanmaz diye mi böyle çektiler şarkıyı bilmem ama çok tuhaf bir ülke olduk gerçekten de.
Bu kadar da korkak olunmaz ki!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder